Bölüm 1

137 10 0
                                    

Peki yan dairemdeki adamı nasıl izleyebilirim?

Bu tarz durumlarda sevgili beynim oldukça hızlı çalışır.

Tabii ki karşı apartmandan!

Başta beni oldukça zorladı. Size bahsettim, bir kere en kötüsü her zaman kalkacağım saatten çok daha erken kalkmak zorunda kaldım.

Kim gün doğar doğmaz ayağa dikilir ki?

Delilik bu!

Her ne kadar zorlansam da sonraları buna alışmaya başladım.

İkinci büyük sıkıntım maddi oldu. Karşı apartmanın bekçisine ufak bir rüşvet girişimi ile bunu çözerim sanıyordum fakat araya pek sevgili apartman temizlikçileri de dahil olunca bu ufak rüşvet, bana pahalıya patladı.

Can dostlarım olan apartman görevlilerini de aradan çıkarttıktan sonra çatı katına çıkıp uygun bir yer aradım. Sandığımdan çabuk bulmuştum.

Dedektif ön sezilerim sağ olsun...

Perdelerinin sonuna kadar açık olması benim için iyi bir başlangıçtı. Hemen sandalyemi çekip oturdum ve izlemeye başladım. Bunun için gece görüşlü dürbün bile almıştım. Herşey hazırıdı anlayacağınız.

Fakat ilk gün hezimetle sonuçlanmıştı.

Tek yaptığı bilgisayarıyla salondaki küçük kanepesi arasında mekik dokumak oldu.

Başka hiçbir şey yapmadı!

Saat 9'da da bütün ışıklarını söndürüp uyudu. Gerçekten hezimete uğramıştım. Umduğumu bulamamak beni her zaman çokça üzmüştür. Bu sefer de çok üzülmüştüm. Neden bu kadar çabuk ve çok üzülüyorum bilmiyorum.

Çocuksu ruhumun bir yan etkisi olsa gerek.

Bu bana iyi gelmiyor.

Fakat pes etmeyecektim. Hem daha ilk günümdü. Kendime telkinler verirken bir yandan da eşyalarımı topluyordum ki birden kafamda yıldızlar çarpışmaya, gözlerimden ışıklar çıkmaya başladı.

Yani diyorum ki;

Aslında bir şeyleri yakalamıştım!

O kaçık bütün gün evin içinde montuyla dolaşmıştı.

Bunu nasıl daha önceden fark edip garipsemedim?

Sanırım bunu da çocuk ruhuma vereceğim.

Ayrıca sabah saat 8'de onu izlemeye başlamama rağmen o hiç de yeni uyanmışa benzemiyordu. Muhtemelen güneş ışığından yararlanmak için çok daha erken bir saatte uyanmıştı ve akşam saat 9'da bütün ışıklarını söndürmesi de neden bu kadar erken kalktığını açıklıyordu.

O mükemmel bir tasarrufçuydu.

Fakat çözemediğim bir şey var!

Bay Kim'i çok nadir görsem de her seferinde oldukça şık ve bakımlı görünüyordu. Yani üzerindekiler ucuzdan ziyade hep marka ve özel üretimdi. Saçları ve yüzü de oldukça bakımlıydı. Bir düşkünün yapacağı tasarrufu yapıyordu fakat kendisi oldukça zengin görünüyordu.

Bunları düşünmeye başladıkça bu durum iyiden iyiye ilgimi cezbetmeye başlamıştı.

Başlarda sadece mükemmel dedektif sezilerimi kullanıp biraz da eğlenmek uğruna yaptığım şey, bir kara delik gibi, beni tamamiyle içine çekmeye başlıyordu.

✳✳✳✳

Ertesi gün çok daha erken kalktım.

Nasıl olduğunu sormayın hatırlamak bile istemiyorum!

Her neyse...

Beklediğim gibi henüz bir hareket yoktu. Bir süre sonra salonda bir şeyin kıpırdadığını belli belirsiz fark ettim. Dürbünü salonun zeminine nişanladığımda gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Kırmızı bir uyku tulumunun içinde uyuyordu!

Bay Kim!

Bizim havasıyla caka satan Bay Kim uyku tulumunda uyuyor!

Bu şoku henüz üzerimden atmaya fırsat bile bulamamışken beni tekrar şaşırtmayı başarmıştı...

Kıpırdadığını sezdim. Uyanıyordu. Fakat su dolu iki büyük pet şişeyle!

Daha sonra ne yaptı, biliyor musunuz?

O suların birazını tencereye döküp ocağa koydu, kalanını da yanına alıp tuvalet olduğunu tahmin ettiğim yan odaya girdi. Bu arada uyku tulumunda çıkarken hala üzerinde montu vardı.

Evet, montuyla uyuyordu.

Bütün bunlar da neyin nesiydi böyle!

Kesinlikle yaptığı tasarrufa hayran kalmıştım. İnkar edemem, bu noktada kendisini idolüm ilan ettim hatta.

Fakat neden?

Neden böyle yaşıyordu ki?

Tamam,peki.

Haklısınız.

Aslında hepimizin aşağı yukarı bu tarz şeyler yapması lazım.

DÜNYAMIZI KORUYALIM!

Eğer Bay Kim tasarruflu biriyse neden sadece evi için böyle davranıyor?

Yani demek istediğim çok pahalı giyiniyor, çok pahalı arabalar kullanıyor.

Gerçekten çok parası var! Bu belli!

Hadi ama, biraz düşünün! Hangi zengin genç bir erkek, böyle yaşar ki? Bu durum daha beter işkillenmeme sebep oluyordu.

Dedektiflik ruhum bir deniz dalgası gibi kabarıp, bütün benliğimi ele geçiriyordu.

Artık Bay Kim ve gizemli hayatını araştırıyordum.

Bay 27Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin