10.BÖLÜM

55 6 7
                                    


Herkese iyi okumalar.

BESTENİN AĞZINDAN

Buğranın gitmesiyle Umay resmen üstüme atladı elimde fincan yoktu Allahtan "hemen anlatıyosun nolduğunu"dediğinde "nolmuş birşey mi olmuş ben bilmiyorum" diye safa yattım.

Tabi benim canım Umay arkadaşım bunu yemediği için "safa yatma dökül Beste hanım yemezler" "hiç mi" diye sorduğumda "hiç" dedi.

Bende el mahkum anlattım koca bir oha çıktı ağzından ve ağzı açık kaldı "ağzını kapa sinek kaçıcak" dediğimde "gerzek" diyip ağzını kapattı.

"E şimdi buğra senin amacını öğrenmiş olmuyo mu" "hayır tabiki ben sadece babamı öldüren adamı bulunca yapacaklarımdan biri sadece bu" dediğimde umayın ağzı tekrar ama bu sefer dehşetle açıldı.

"Kızım sende amma psikopatsın ya adama yazık acıdım şimdi ona vazgeçsen mi acaba ?" dediğinde sinirle "Babamada yazıktı umay ben daha 7 yaşındaydım ya herkes anne babasıyla yaşadıkları güzellikleri anlatırken ben sadece dahada içime kapandım üzüldüm ağladım hayattan nefret ettim. Düşünsene 7 yaşındaki küçük bir kız çocuğunun hayattan bıkması ne demek. Yaşıtlarım oyuncaklarla oynarken ben babam araba kazasında öldü biliyorum diye arabalardan nefret ederek büyüdüm bu çok zor umay daha 12 yaşında hayatımın ikinci şokunu yaşadım babam mafya yüzünden ölmüş ya bi piç mafya yüzünden" diyerek ağlamaya başladım hem bağırıp hem yumruk yaptığım ellerimi halıyo koltuğa duvara nereye denk gelirse vuruyordum canım acısada durmadım. Adeta o ara kendimi kaybetmiştim delirmiş gibiydim.

Umayın "Beste yeter dur tamam" diye çığlık atmasıyla durdum artık sadece yere çöküp hıçkırıp ağlıyordum.

Umay gelip bana sarıldı ve "özür dilerim canım öyle dememeliydim" dedi.

Ben cevap veremiyor sadece ağlıyordum vücudum kitlenmiş gibiydi sanki.

Yavaş yavaş kendime gelmeye başlamıştım ağlamam iç çekişlere dönüyordu.

Umay ayağa kalktı ve benide kaldırmaya çalıştı ama ellerime dokunduğu anda tekrar bağırdı "Beste el- ellerin k- kanıyo" dedi dehşet içinde ellerime bakarak. Şok olmuştu resmen.

Ellerime baktığımda koyu kırmızı renkteki ve ılık olan kanı gördüm. Parmaklarımın arasından yere damlıyordu.

Hiç umursamadan yerden kalkmaya çalıştım ama ellerim acıdığı için "ah" demekle yetindim.

Ne kadar uğraşsamda kalkamıyordum. Sadece halının daha fazla kan olmasını sağlıyordum birde canımı acıtıyordum.

Umayda şoktan çıkmıştı galiba gelip bana yardım etmeye çalıştı ama sadece çalıştı çünkü kendimi iyice salmıştım.

Umay kaldıramayacağını anlayınca emine teyzeyi çağırmaya gitti. Emine teyze şok olmuş bir halde direkt yanıma doğru koştu "Beste kızım ne bu hal noldu sana"dedi ama cevap vericek halde değildim maalesef emine teyze Umayı yanına çağırdı ve ikisi beraber beni yerden kaldırıp koltuğa yatırdılar.

Ellerim acıyordu hemde fazlasıyla bunu şimdi anlamıştım. Ben koltukta yatarken emine teyze ellerimi sarıcak birşeyler bulmak için banyoya gitmişti bu arada kapı çalınca umay açmaya gitti tabiki söylene söylene çünkü yanımdan kalkmak istemiyordu.

Homurdanması kapı sesiyle kesildi merak etsemde ne olduğunu soracak gücü bulamadım kendimde.Ben güçsüz müydüm bu kadar iki canımın acımasıyla elimi kolumu kaldıramayacak hale geliyordum.Bu huyumuda nefret ettiklerimin arasına ekledim.

Başımı zar zor salonun girişine çevirdiğimde dünyada görmek isteyeceğim en son kişiyi gördüğümde içimden bildiğim bütün küfürleri söyleyip şansıma lanet okudum.

Buğra direkt Umayın yanından ışık hızıyla yanıma geldi ben bana çarpıcak zannederken o son anda durdu ve ellerim zaten beter durumdayken başka bir taraflarımın yaralanmasını istemezdim.

"Beste noldu sana bu halin ne"diye bir soru yönelttikten sonra cevap beklemeye başladı ama sonra gözü ellerime döndüğünde asıl o zaman delirdi " Be- beste ellerine noldu naptin sen böyle" telaştan kekelemişti. Zorlukla konuştum ve "Ya birşeyim yok merak etme sadece ufak bir kaza oldu" ben lafımı bitirdiğimde emine sultan içeri girdi elinde ecza dolabından aldığı malzemelerle.

Buğra donakalmıştı resmen sadece bana bakıyordu neyi düşünüyordu merak etmiştim doğrusu. Bakışlarından rahatsız olduğumdan aklıma ilk gelen soruyu sordum "sen niye geldin" bana ilk başta boş boş baksada aklı başına gelmiş olmalı ki "Evden senin bağırışını duydum onun için geldim noluyo diye" "anladım" dedim sadece. Biz bunları konuşurken emine sultan elimi sarmayı bitirmişti "teşekkür ederim emine sultan seviyorum seni valla" dediğimde gülümseyip "deli kız" dedi ve yanımdan kalktı üçümüz odada yalnız kalmıştık onları bilmem ama benim tek düşüncem uykuydu.

Yavaş yavaş gözlerimi kapatmaya hazırlanırken salondaki koltuk gözüme hiçte ilgi çekici gelmiyordu. Onun için ayaklanıp odama gitmeye karar verdim ve kalkmaya yeltendim ama çabalamakla yetindim sadece.

Bu çabalarımı gören Umay yardım etmeye çalıştı beni kaldıramayacağını oda biliyordu çünkü kendimi tamamen salmıştım elimde olmadan.

"Buğra" diye çağırınca Umay buğra düşler aleminden çıktı ve koşarak yanımıza geldi ve beni tek seferde kucağına almayı başardı o kadar kas var alsın bir zahmet.

Kolları o kadar rahattıki anında uyuyabilirdim o derece yani kollarımı direkt boynuna sarmıştım zaten kokusu bile huzur vericiydi bir insan bu kadar mükemmel olamaz ama ya.

Odama gelince kapıyı açıp beni yavaşça yatağıma bıraktı kollarımı istemsizce boynundan çözdüm ve yanıma koydum. Umay geldi yanıma "bebeğim benim gitmem gerek annem aradı kusura bakma"dediğinde zorda olsa konuşarak "önemli değil" dedim sesim fısıltı gibi çıkmıştı fazla bağırmıştım galiba.
Umay gidince odada Buğrayla tek kaldık o bana ben ona bakıyordum uykum kaçmıştı.

Buğra "neden bu haldesin sen neye bu kadar sinirlendin" diye sorunca vericek bir cevabım yoktu ona babamın katilini bulunca işkence yapıcam Umayda adama acıdı bu yüzden bağırdım diyemezdim. "Çok önemli birşey değil boşver" dedim direkt ama bunu söylerken bile boğazım acımıştı ve bu yüzümü buruşturmama sebep oldu.

"Dua et zor konuşuyosun Beste hanım yoksa söylene kadar elimden kurtulamazdın" dediğinde şansıma ilk defa şükrettim.

Ben yatakta artık iyice mayışmıştım saat zaten on gibiydi ve benim acayip uykum vardı yorganın içine iyice kıvrıldım ve uyku moduna direkt geçtim.

Yatağımın yan tarafı çökünce nolduğuna bakmak için kafamı çevirince buğranın kıyafetleriyle yanıma yattığını farkettim. Ani bir hareketle yanından kalkmaya çalışsamda buna engel olup beni susturdu ve konuşmaya başladı "uykum var beste sadece uyumak istiyorum çok yorgunum onun için debelenmede yat" dediği şeyin karşısında ağzım bir karış açık kalsada dediğini yaptım çünkü çok uykum vardı hemde buğrayla uğraşamayacak kadar yerime yattığımda "iyi geceler küçük psikopat" dedi ve gözlerini yumdu dediği karşısında şok olup yüzümü ona döndüm ve "psikopat seni şimdi yataktan atarsa görürsün ama" dedim sinirle karşılık vermeyincede "iyi geceler uyuz" diyip ona arkamı döndüm ve gözlerimi yumdum ve kendimi uykuya bıraktım.

BUĞRANIN AĞZINDAN

Neler oluyor beste neden bu halde ellerin neden bu yorgunsun neden bu haldesin kime bu sinirin diye sordum sorularımı ama cevap alamadım çünkü bunların hepsi sadece beynimde birer düşünce ve kocaman soru işaretleriydi. Ama bende buğraysam bunların cevabını alırdım.

Boyun girintisine başımı koydum ve onun büyüleyici ve huzur veren kokusu eşliğinde uykuya daldım.

Bölüm sonu.

Biliyorum bölüm baya bir gecikti sebebi benim 12.sınıf olmam ve her gün on saat ders görüp cumartesi günüde dahil sabahın yedisinde ayağa kalkıo eve beşte dönmem.
Ama yinede bölüm yazıp yayınlamaya devam edicem sizi bölümsüz bırakmam asla. Yeni bölümde en kısa zamanda gelicek mutlaka.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum hepinizi seviyorum.

İntikam AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin