BÖLÜM 4:Künefe

46 3 2
                                    

Bu ne kadar da ekşınlı bir gün böyle!

Lağım ağız'ın arkasındakiyle gözlerimiz birleşti. "Hah! Bir sen eksiktin zaten sayın Künefe!"

"Künefe mi?! Böyle dediğin için pişman edeceğim seni.Ama daha sonra."

"Pat!Küt!Ağğhhh!"

Pekala. Bu sesleri anlama sevgili Künefemizin bana kafa tutan adamı dövmesinden dolayı oluşan sesler. Tam olarak böyle sesler çıkmasa da ancak böyle tasvir edebilirdim.

Ama şimdi çocukta da kas var yani...Dur kıçımı kaşıyayım.

"Sen kime vuruyon lan bebe! Oğlum koşun lan! Abiyi dövüyorlar!"

Yolun başında görünen serseri kılıklı herifler yanımıza koşmaya başladıklarında her ne kadar onlara karşı biraz dayanabiliceğimden kendime güvenim tam olsa da içimden euzuü besmele çekmeme mani olamadım.

Gözlerini pörtleterek bana bakan Künefe adama son bir tekme atıp elime yapıştı. Ben de ona gözlerimi pörtletip baktım. Birbirimize pörtlek pörtlek bakarken suratıma bağırdı.

Oha be.

"Koş kızıl koş!", deyip beni çekiştirmeye başladı.

Panik yapmayan ben, karşıdan bize gelen beş tane iri kıyımdan dolayı tabiri caizse donuma ederek ardıma bakmadan koşmaya başladım. Künefenin elimi bırakmasıyla topuklarımı totoma vura vura koşarken yanımda koşan Künefenin bir anda elimi tutmasıyla sanki uçacakmış gibi hissettim. O hızını arttırdı ve ben arkasında uçmaya devam ettim.

Çita mübarek.

"Adım Burcu! Sakın bana bir daha kızıl deme!"

"Tam da sırasıydı kızım! Koş!"

Koşmaya devam ederken Künefeyi çekiştirerek tanıdığım sokağa saptım.

Tanıdık binanın kapısını gürültüyle açıp onu da kolundan tutup içeri hızla çekince sonumuz hüsran oldu.

Yani en azından benim için...

"Kıçııım!", diye bir feryat koparırken, tam üstüme kapaklanmış bir adet Künefe ağzımı eliyle kapattı. Dışarıdan gelen uzaklaşan koşuşturma seslerinden sonra Künefe soluğunu bırakıp "Oh be!", dedi.

Hala ağzımda olan elinden dolayı ona karşı ettiğim küfürler elinin altından anlamsız ve boğuk sesler olarak çıkıyordu.

Bana bir süre boş boş bakıp ardından "Ne? Ne diyorsun?" diye sormasın mı bir de!

Tam mal.

Onu şiddetle üstümden ittirip "Hayvan! Kırdın kıçımı!",diye çemkirdim. Aslında çemkirmek pek bana göre değildi ama sinirlenince bu huyumu bastıramıyordum ne yazık ki.

O hala bana yerde oturmuş bakarken birden kahkahalarla gülmeye başladı. Aslında bana gülmesi sinirlerimi bozmuyor değildi ama çok güzel gülüyordu pislik. Bu yüzden bi süre susup bu güzelliği izledim.

Tamam. Bu kadar süre yeter.

"Neye gülüyorsun acaba? İki kez ölüm tehlikesi atlattım ben az önce burada."

"Ya...Sen hani...Aaay karnım ağrıdı gülmekten...Off!",deyip gülmekten yaşaran gözlerini silip gülmeye devam etti.

"Bak. Ben arkadaşımın yanına çıkıyorum. İster gel, ister burada durup gülmeye devam et.", deyip basamakları çıkıp asansörün düğmesine bastım. Duyduğum kıkırtılar kesilip yerini adım seslerine bırakınca az kalsın gülecektim.

Bu Kız Bi' AcayipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin