zero

17.1K 269 41
                                    

Dersin başlamasına 10 dakika vardı ve ben şimdiden en ön sıraya oturmuş dersin başlamasını bekliyordum. Bu ders en sevdiğim ders olmasına rağmen sınavlarından kalıp durduğum tek dersti. Bu ders yüzünden her hafta cezaya kalıyordum. Bundan şikâyetçi falan değildim.

Yavaş yavaş bütün öğrenciler içeri doluşurken telefonumu cebimden çıkarttım. Annemden gelen "Okulda kazağınla dolaş üşütme!!!" mesajını yok sayarak twitter'a girdim. Birkaç dakika sonra zilin çalması ile telefonumu fırlatırcasına elimden bıraktım.

Nefesimi tuttum ve dersin bir an önce başlaması için dua etmeye başladım. Kapı her açıldığında kalbim yerinden çıkarcasına heyecanlanıyordum, içeri giren kişinin o olmadığını gördüğümde ise heyecanım diniyordu.

Kapı bir kez daha açıldı ve içeri bütün ihtişamı ile öğretmenimiz girdi. Kalbim yine tekledi ve ellerim titremeye başladı.

"Günaydın arkadaşlar." Sınıfa bakmadan çantasını masanın üstüne koydu ve ceketini çıkartmaya başladı. "Günaydın Bay Hood." Bütün sınıf ile onun adını söylemek heyecanımın geçmesine hiç de yardımcı olmamıştı. Ona hayran olan tek öğrenci olmamak üzüyordu.

Beyaz gömleğinin kollarlını kıvırdı ve eline tahta kalemini aldı. "Derse başlıyoruz anlatışımı bölmeyin sorusu olan not alsın dersin sonunda sorularınızı cevaplayacağım." Yine çıt çıkmadı. "Güzel." Bay Hood gülümsedikten sonra kalemin kapağını açarak yazmaya başladı. Arkasının dönük olduğu her dakika gözlerim dar siyah kotunun sardığı muhteşem bacaklarına ve poposuna kayıyordu.

Dersin sonlarına doğru yine dersten gram anamamıştım. "Sorusu olan var mı?" yanımdaki masada oturan gözlüklü çocuk el kaldırdı. Ben ise hala Bay Hood hakkındaki fantezilerimi ona bakarak düşünmeyi sürdürüyordum. Ah o güzel elleri...

"Bayan Dawson, belki bu soruyu siz çözmek istersiniz." Adımı duymamla afalladım. Gözlerimi son anda tahtaya çevirdim ve şaşkınlıkla etrafa baktım. "Tahtaya gelin lütfen." Güçsüz ve titrek bacaklarım yavaşça tahtaya doğru ilerledim. Bay Hood elindeki kalemi bana uzattı.

Kalemi alırken elimin eline değmesine dikkat ederek aldım. Elim eline temas edince ellerim de bacaklarım gibi titremeye başladı. Tahtadaki bilinmeyen denklemler birden bire uçuşmuyormuş gibi hissettim.

"B-ben." Elimdeki kalemi indirdim ve ayaklarıma bakmaya başladım. Hala tahtaya dönüktüm çünkü sınıftan birkaç kıkırtı yükselmişti. "Yapamıyorum." Derin bir nefes verdikten sonra Bay Hood arkama geçti ve kulağıma eğildi. "Bugün okul çıkışı cezadasınız Bayan Dawson." Nefesi boynuma ulaşınca içimden bir ürperti geçti. Dudaklarının kulağıma değdiğine yemin bile edebilirdim ama gerçek mi hayal mi farkına varamıyordum. Titreyen sesimle konuştum. "Peki Bay Hood."


maths teacher // hoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin