Ortalığı bir sakinlik ve sessizlik kaplamıştı. Taki Can abi müziği son ses açıp arkadaşlarımı ve beni sahneye çağırana kadar.. Sahneye çıktık ve mikrofonda şarkı söylemeye başladık. Ortama göz gezdirirken onunla göz göze geldim ilk defa korkusuzca birinin gözlerine bu kadar uzun süre bakabiliyordum. Sena'nın hadi yerimize geçelim demesiyle irkildim. Sadece "Tamam" demekle yetindim. Tam sandalyeme oturucaktım ki biri sandaylemi çekti. Biran yere düşeceğimi sandım fakat biri beni tuttu ve kaldırdı, bu oydu bu Kaan'dı. İlkten bakıştık daha sonra "Canın acıdı mı??" Demesiyle kendime geldim. "Hayır, tuttuğun için teşekkür ederim" dedim "Rica ederim ama özür de dilerim" demesiyle aklım karıştı. Neden özür diliyordu ki durduk yere?? "Yere düşüşüne de ben sebep oldum" demesiyle jetonum düştü. "Hmm anladım tuttuğun için teşekkürler düşürdüğün için de sana kızmadığımı söyleyemem" dedim. Gülümseyerek "Sen Özge'sin dimi??" Dedikten sonra elini uzatıp "Bende Kaan" dedi. Senin Kaan olduğunu bilmeyen mi var diyesim gelse de "Biliyorum ve doğru cevap" diyerek elini tuttum. Bu çocuk arkadaşımın eski sevgilisiydi inanamıyorum. "Neyse, sonra konuşuruz" diyerek yerime oturdum tam arkamda oturuyordu içimi heyecan sardı bir anda.. Gösteri bitiminde arkadaşım Sena ile fotoğraf çekinirken omzumda bir kafa daha hissettim. Dönüp bakmamla donmam bir oldu. Bu Kaan'dı kızdığımı sanmış olmalı ki "Tamam kızma çıkıyorum" diyerek fotoğraftan çıktı. Sena'yı boş verip "Hayır gel de fotoğraf çekelim" dedim yanıma geldi ve "Seni sevdim iyi kızsın" dedi. Bende seni sevdim demek istesem de diyemedim "Sağol" demekle yetindim. İki telefondan da birer fotoğraf çekindikten sonra "Numaranı versene" demesiyle şoke oldum.
Artık birbirimizde numaralarımız da vardı belki de yakınlaşmanın ilk adımı buydu...