İhanet

586 52 59
                                    

Bölüm 13

Sıcak, çok sıcak.

Beynim artan ısıyla uyarılmış bir biçimde vücuduma sinyaller gönderiyordu.

Ağzımda plastik tadı vardı ve etrafımdan ürkütücü sesler geliyordu.

Hızlıca yataktan fırladım, boş bir hastane odasındaydım ve bacağımın iç kısmı sızlıyordu.

Ağzımdaki plastik tadın, suratımdaki maskeden geldiğini anlayınca yüzümü buruşturarak maskeyi çıkardım. Nefes almamdan çok almamama yarıyordu çünkü.

Yatağın kenarındaki hemşire çağırma butonuna uzanıp basmaya çalıştığımda, bacağımın içindeki sızlama hissi keskin bir acıya dönüştü, hızlıca bacağımın üstündeki beyaz çarşafı çekip bacağıma baktım.

Sol bağcımın hafif iç tarafında, uzun ve ince bir dikiş vardı.

O şerefsiz adama bunları ödetecektim, tabi önce şu uzanamayalım diye koydukları butona basmalıydım. Tekrar butona uzanıp bu sefer dikişimin zorlanmasını dikkate almadan butona basmayı denedim. Olmuştu.

Birkaç dakika bekledikten sonra, içeri hemşirenin girmesini beklerken bizim kızlar ve Ege'nin tayfasının girmesiyle şaşırmıştım.

Kızlar hemen yanıma doluşurken, erkekler yatağın ayakucunda durmayı tercih ettiler.

"Daha iyi misin?" Ege'nin gerçekten ilgiyle çıkan sesine şaşırmıştım açıkçası.

"İyiydim, yaklaşık beş dakika öncesine kadar. Şu çağırma butonunu tavana koysaydınız, akrobasi yaparak basardım ben."

"İyileşmişsin belli eski Gece hemen geri gelmiş." Sitemle söylese de benim için endişelendiğini anlamıştım ve bu bana yeterdi, sen de taş kalpli değilsin Keskinkılıç, diye geçirdim içimden belki taş kalpli olmak istiyordu fakat bunun için fazla vicdana sahipsin.

Aklıma bir anda gelen soruyla kendime kızdım, kızları hiç düşünmemiştim.

Hızla başımı onların olduğu tarafa çevirirken, gözlerimde hızla hasar kontrolü yapıyordu.

"Siz iyi misiniz? Size bir şey yaptı mı?" diye sordum.

"Adamlarını üstümüze salmıştı ama ben müthişli dövüş yeteneğimle, silahlı adamları ıron man gibi yere yığdım." Aslı'nın heyecanlı ve abartılı hikayesinin üstüne, Cem boğazını temizleyerek onlarında orda olduğunu hatırlatmak istedi.

"İşte bu beş çocukta ordaydı, bizi kurtarmaya gelmişler ama ben varken ne gerek var dimi oturup beni izlediler. Yani bizi ben kurtardım."

Aslı'nın marvel hayranlığından dolayı oluşturduğu hikaye gözlerimi yaşartmıştı, bu yaşta bu hayal gücü cidden ödüllendirilmeyi hak ediyordu.

"Siz bizi nasıl buldunuz ki?" dedim tekrar Ege'lere dönerken. Kendimi gardiyan gibi hissediyordum, odada güç bendeydi ve istediğim her şeyi sorabilecek gibiydim.

"Hepiniz okuldan the walking dead setine gidiyormuş gibi çıktınız. Sizi o kadar kötü görünce, takip ettik. Önce mezara sonra da Görkem Keskin'in eski araba galerisine gittiniz, aslında bu oldukça garipti yani karanlık mafya babalarının bile korktuğu Görkem'in galerisinin sizde anahtarı olması bizi bayağı bir şaşırtmıştı ve izlemeye devam ettik ama girmenizle çıkmanız bir oldu. Yabancı uyuşturucu çetesi olan crips varisinin de sizinle olması bize ikinci bir şok yaşatmıştı..." Tolga'nın bir maç sunucusu edasıyla anlattıklarını beynime kazıyordum, çeteler, babamdan korkan mafyalar hepsi bana o kadar uzak ve karışık geliyordu ki nasıl bir oyunun içine düştüğümü gerçekten merak ettim.

100 Erkek 5 KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin