Bölüm 4
Multimedia'da Mavi Anadolu Lisesi Erkek öğrencileri
Platin sarısı Ece'yle tanışmıştık. Kadına olan tüm sempatim kaybolmuştu çünkü düşündüğüm gibi sanat öğretmeni değil fizik öğretmeniydi ve bizi ilk günden sınav yapma gibi bir delilik yapmıştı.
Gün başladığından beri iyi olan hiç bir şey olmamıştı.
Mavi erkeklerini görememiştik, ne kahvaltıya ne de derse gelmişlerdi. Şimdi bir de sınav oluyorduk. Acaba günün kapanışını nasıl yapacaktım? Kopyada çektirmiyordu, akbaba gibi üstümüzde duruyordu mübareğin evladı.Bende paçası sıkışmış öğrenci taktiğini uygulayarak, içimden milyonuncu kez tekrarladığım cümleyi tekrar tekrarladım.
Sakin ol Gece! Derin bir nefes al ve soruları baştan oku.
İlk soruda bir şekil vermiş ve arabanın hızını bulmamızı istemişti. Arabanın üstünden ok çıkartıp bu araba yazdım. Altındaki zemine de bu sürtünmesiz yoldur yazıp ikinci soruya geçtim. İkinci soruda da cevap boşluğuna sorunun aynısını yazdım. Belki bir kaç puan verirdi.
En sonunda böyle olmayacağını anlayıp, kağıdın boş alanlarına resim çizmeye başladım.O sırada Ege ve tayfası yine kapıyı çalmadan sınıfa girdiler, beşimizde onlara bakıp sırıtırken onlar bize ateş saçan bakışlarını gönderiyorlardı.
Ege'yle göz göze geldiğimde içimde oluşan gözlerimi kaçırma isteğine karşı koydum ve bakışlarına zaferle karşılık verdim.
"Çocuklar otursanıza yerinize niye ayakta dikiliyorsunuz?" Hocanın sorusuyla kızlarla gülmeye başladık. Hoca ve sınıfın geri kalanı anlamaz gözlerle bakarken Ayşe hocanın sorusunu yanıtladı.
"Hocam, yaşadıklarından dolayı arkadaşların bir yerleri ağrıyor olabilir zorlamayalım ayakta kalsınlar." Ayşe'nin imasına tüm sınıf gülerken platin sarısı Ece de güldüğü belli olmasın diye başını eydi.Alican tipli çocuk Ayşe'nin imasıyla öne çıkıp "Ne diyorsun kızım sen ima ettiğin şeyi açık açık söyle senin üstünde uygulayalım" dedi. Tamam Ayşe'nin iması ağır olabilirdi fakat Alican'ın söyledikleri çok daha kötüydü.
"Ne ima edeceğim mavi dişli şirin ne anladıysan o." Ayşe'nin hazır cevap olmasından geçtiğimiz iki yıl boyunca nefret etsem de bir gün işime yarayacağı asla aklıma gelmezdi.
Platin Ece aramızdaki laf atışmasına son vermek istediğini belirtircesine Egelerin sırasında yazılı kağıtlarını koydu.
Onlarda yerlerine geçip sandalyelerine ağır çekimde oturunca sınıftan bir kıkırtı dalgası daha yükseldi.Bir kaç dakika daha onların tarafa baktıktan sonra tekrar kendi kağıdıma döndüm ve yarım kalan resmimi tamamladım.
"Son dakikalar çocuklar artık cümlelerinizi toparlayın ve kağıtları arkadan öne uzatın."
"Acaba yazamadığımız hangi cümleleri toparlayalım hocam." Alican tipli çocuğu ayağa kalkıp alkışlamak ve şehrin anahtarını ona teslim etmek istesem de az önceki yaptıkları ve şehrin anahtarının bende olmaması nedeniyle onu sadece içimden tebrik etmekle yetindim.
"O senin sorunun Tolga, geçen senenin konularıydı oturup çalışsaydınız." Platin doğallıktan uzak öğretmen bozuntusu, klişe öğretmenlerin cevaplarını bize satmaya çalışıyordu.
Adının en sonunda Tolga olduğunu öğrendiğim çocuk cevap vermem için dudaklarını araladığı sırada zil çaldı ve çoğu kişi homurdana homurdana kağıtlarını teslim etti.
![](https://img.wattpad.com/cover/48677593-288-k975026.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
100 Erkek 5 Kız
Fiksi RemajaYüz erkeğin içinde beş kız. Aşk kapıyı çalmadan oynanacak son kozlar. Düşmanlık mı yoksa aşk mı? Mavi saçlı graffitiye aşık 17 yaşındaki Gece'nin aklındakiler kalbiyle çelişirse ne olacağının hikayesi. Hacker inek İrem'in kalbini hızlandıran ilk aşk...