~ BÖLÜM I ~

18.3K 873 332
                                    



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


#Buray - Seni Sevmiyorum Artık






Aylar Önce, Milano (İtalya)


Bedenimi yalayıp gecen buz gibi rüzgâra, yüzüme sicim gibi inen yağmur damlalarına ve etrafımı saran karanlığın ürkütücü yanına rağmen gidemiyordum. Göz kapaklarımı kapatıp titrek bir nefes aldım fakat boğuluyordum. Ciğerlerim patlayacak gibi hissetmeme neden oluyorlardı. Ve bu bana kalbimdeki acı yetmezmiş gibi daha fazla acı bahşediyordu.

"Kalpsiz...," diye mırıldandım ister istemez. Sertçe yutkundum.

Onun mu yoksa benim mi daha kalpsiz olduğumu umursamıyordum. İki göğsümün arasındaki siyah boşluk kendini hatırlatır gibi sancıdı. Kollarımı kaldırmayı başardım, ardından avuç içlerimi sertçe göğüs kafesime bastırdım. Ellerimin altında atan kalbin durması için her şeyimi vermeye hazırdım.

Burnumu çektim ve "Yalancı...," dedim sessizce. Ve beynimin içinde dudaklarımdan kopup giden fısıltı yakılandı, yankılandı, yankılandı...

Boğazımdan yukarıya tırnaklarını etime saplayarak hızla tırmanan hıçkırıkları yutamadım. İstedim ama yapamadım. Engel olamadım. İki dudağımın arasından art arda yağmur damlalarına eşlik eden çığlıklar koptu. Kulağıma o kadar güçsüz geldiler ki, kimsenin duymasını istemedim. Dişlerimi alt dudağıma sertçe geçirdim, ardından bacaklarımdaki gücün aniden kesilmesiyle dizlerimin üstüne düştüm. Bir zavallı gibi...

"Korkak!" diye bağırdım sessizliğe inat yüksek bir sesle. Yetmedi. Hiçbir şey yetmiyordu. Yeniden tüm gücümü toplayarak bağırdım. Öfkem, ikimize aitti. "Korkak! Korkak! Korkak!"

Avuç içlerimi ıslak betona dayadım ve başımı eğdim. Tenime baskı kuran taşlara aldıramıyordum. Neyin eziyetini çekiyordum ki? Neyin pişmanlığını? Kalbimi yerinden söken adam için mi bu hale gelmiştim? Gerçekten bu kadar zavallı bir duruma mı düşmüştüm?

"Senden nefret ediyorum..."

Gözlerimin önüne durmaksızın serilen sahneler sol yanımın acımasızca kıvranmasına neden oluyordu. Yüzümü buruşturup bir elimi sol göğsüme bastırdım ve derin bir nefes almaya çalıştım. Başaramadım. Ve saplanan büyük bir acıyla inleyerek diğer elimi de götürdüm ama acı bir türlü benden uzaklaşmıyordu. Nefesim kesiliyordu. İnadına yapar gibi, daha çok canımı yakıyordu. Beni gerçekten öldürmeye yemin etmiş gibiydi. Oysa ben ölmeye gönüllüydüm zaten. Bu kadar acı çektirmesi gerekmiyordu.

GELECEĞİMSİN (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin