~ PROLOG ~

11K 608 253
                                    


GELECEĞİMSİN'E BAŞLADIĞINIZ TARİH VE SAAT ❤


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Bazen bir an gelir. İçinizde bir şeyler parçalara ayrılır ama engel olamazsınız. Canınız yanar, içinizde bir yangın filizlenir fakat yine de dudaklarınızı bir mühürle sessizliğe mahkûm edersiniz. Ses edemezsiniz. Çaresizsiniz. Yalanlar, yalanlar, yalanlar... Kulağınıza dolar, benliğinize akın eder, zihninizi zehirler ama susmaya devam edersiniz. Çünkü çaresizsiniz. Çünkü başka bir yol göremezsiniz. Çünkü bunu yapmak zorundasınız. Göremezsiniz. Dipsiz bir kuyuya düştüğünüzü, oradan çıkmanın imkânsız olduğunu, bir yol bulunsa bile o yolun acımasız olacağını bilemezsiniz. Tadacaksınız. Bedelini ödeyeceksiniz. Kimin canını yakarsanız yakın, fark etmez. Eninde sonunda sizin canınız daha fazla yanacaktır.

Yutkundum. Annemin sorgulayan bakışları yüzümde dolanırken beni rahatsız eden şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyor gibiydi. Dikkat kesilen gözleriyle yerimde rahatsızca kıpırdandım. Babamın gülümseyerek bana bakmasıyla zorunlu bir tebessümle başımı eğdim. Tırnaklarımı avuç içlerime gömerek kulağıma dolanların nefesimi kesmesine izin verdim.

"Bu arada size güzel bir haberimiz var. Birce Milano'daki Güzel Sanatlar Akademisi ile iletişime geçmiş kimseye söylemeden ve dün haber geldi. Kabul etmişler. Son yılını orada okumaya karar verdi. Muhtemelen yüksek lisansını da orada tamamlayacak benim güzel kızım," demesiyle gözlerimi yumdum. Suçluluk hissi sinsi bir yılan gibi sol yanıma yaklaşıyordu. Kimsenin yüzüne bakamıyor, kimseyle göz göze gelemiyordum. Üstelik herkes tebrik ederken benim sessiz kalmam ister istemez dikkat çekiyordu.

"Nedir bu sizin başka ülkelerde okuma merakınız? Türkiye'de okul mu kalmadı?" diye huysuzca söylenen Berra ile tebessüm ederek ona baktım. Berra ailemize çok düşkündü ve kimsenin ne olursa olsun uzaklaşmasına dayanamıyordu. Hâlâ masum aklıyla herkesin her zaman bir arada kalacağını sanıyordu. "Gitmek, bırakmak sizin için ne kadar kolay?" deyip çocuksu bir ifadeyle somurttu. Cevap veremedim. Belki sesimin titremesinden korktum, belki de ona yalan söylemekten.

Gözlerini deviren Savaş yüzünü buruşturarak ona baktı. "Seni duyan da âşık olduğun çocuğun uzaklara gittiğini sanacak." Onlar yine uzun süreceğini bildiğim bir tartışmanın haberini herkese verirken yutkundum ve önüme döndüm.

Gözlerimi yeniden annemin gözlerine çevirdim ve derin bir nefes aldım. Bana gururla bakıp diğerlerine döndü. Bilemezdi, o gururla bakan gözlerini solduracağımı bilemezdi. Beni kabul ettiği o kocaman yüreğini paramparça edeceğimi bilemezdi. Sevdiği adam tarafından darbe almış olan kalbine bir darbe de benim savuracağımı bilemezdi.

Bizimkiler heyecanla yeni hayatım hakkında sohbet ederken bir müddet onları izledim. Okulun ne kadar güzel ve prestijli bir imaja sahip olduğunu, İtalya'nın en iyi Güzel Sanatlar Akademisi unvanını aldığını, geleceğim için böylelikle iyi bir zemin kurduğumu konuşuyorlardı. Annemin kahveleriyle göz göze gelmemle bakışlarımı kaçırıp yeniden başımı eğdim.

GELECEĞİMSİN (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin