Düşüyorum.
Yaklaşık....ah, artık ne kadar süredir düşüyorum onu bile bilmiyorum. Bir kaç milyon yıl? Artık önemi yok gerçi, zaman sonsuzluktayken anlamsız.
Anlatılacak pek fazla bir hikaye yok. Evde oturuyordum, sonra göğsüme bir ağrı girdi, ve düşüyordum. İlk başta sadece çığlık attım, ve kemiklerimin zeminde parçalanmasını bekledim. Öyle bir şey olmadı. Bir kaç gün sonra farkına vardım ki bu benim sonum olmayabilirdi. Yanlış hiçbir şey yapmadım, doğru bir şey yapmadım; hiçbir şey yapmadım.
Ancak yine de düşüyorum.
Düştüğüm yerin bomboş karanlığından başka hiçbir şey görmüyorum.
Kulaklarımın yanından geçen havanın vızlaması dışında hiçbir şey duymuyorum. (Sanırım aşağıda hava var. Orası her neresi ise.)
Çürüyüp solan bedenim dışında hiçbir koku almıyorum.
Derimin çatlayıp kırıldığını, bazı parçalarımın kopup düştüğüm yerin hiçliğine karıştığını hissedebiliyorum. Acıya alıştım. Sanırım hiçliğin sonsuzluğundan daha ilgi çekici olduğu için.
Bağırmak? 1 veya 2 yüzyıldan sonra pes ettim. Anlamı yok. Yapacak başka bir şey de yok.
Belki bir gün ölürüm. Aşağıda beni bekleyen şey bundan daha iyi olmalı.
Gerçekten de beni bu noktada en çok korkutan şey ise...
Zaten ölmüş olmam.
Çeviri: Rei Shizuka
Ç.N:
Sonsuza dek düşmek korkunç >_<
Ve eski rutine geri dönüyorum, paylaşımlar 3-4 günde bir olacak gençler ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CREEPYPASTA
HorrorHanımefendiler ve beyefendiler. Cidden artık özelden gelen "Creepypasta kitabını neden kaldırdın? Ben daha okuyamamıştım. Tamamen mi sildin? Geri yüklesen olmaz mı?" gibi mesajlardan sıkıldım. Ve nedense size "Onları aldığım yerden okuyabilirsiniz."...