"Şebo ben çıkıyorum!"
Ablama son kez seslendikten sonra ayakkabılarımı giyip montumu askıdan almıştım.
"Tamam geç kalma, dikkatli ol."
"Merak etme."
Kapıyı arkamdan çarptıktan sonra montumu evde giymemenin pişmanlığını yaşıyordum. Buz gibi hava bedenimi anında ele geçirmişti. Bedenime kısa bir süre sonra sardığım montum birazcık da olsa fayda etmişti. Sürgüsünü sonuna kadar çekerek çenemi ve ağzımın bir kısmını kapatmıştım. Bunu hem görünmemek hem de kendimi sıcak tutmak adına yapıyordum. Otobüs durağına geldiğimde bir kadının gazetesi çekmişti dikkatimi.
"Kırmızı Dudak yine kurtulmayı başardı!!!"
Başlığı okur okumaz yüzüme yayılan gülümsemeye engel olamıyordum. Tekrar önüme dönerek ellerimi cebime koydum. Otobüs geldikten sonra beş durağın ardından yetimhaneye varmıştım.
***
"Alo Selim nerdesin abi?"
"Az önce komiserin yanındaydım şimdi çıktım."
"Ne oldu, ne dedi?"
"Ali hapı yuttuk abi çok kızdı ya. Tabi sende yoksun saçma sapan konuştum adamın tansiyonunu daha da düşürdüm. Bu gibi durumlarda beni yalnız bırakma Ali bak işten atacak beni o olacak."
"Kusura bakma kardeşim biliyorsun bulduğumuz numarayı araştırıyordum."
"Ha evet numara ne çıktı?"
"İnternete verdim numarayı bir yetimhaneye aitmiş. Adresi göndereceğim sana, ben yoldayım."
"Of umarım işimize yarayacak bilgiler ediniriz. Bu arada Ali süremiz azaldı komiser iki gün verdi bize yoksa biliyorsun ne olacağını."
"Tabi ya görevi o iki paçoza verecek. Buna izin vermeyeceğim. Merak etme Selim içimde ki his bu sefer onlara yaklaştığımızı söylüyor. Neyse abi ben yetimhaneye geldim, kapatıyorum."
"Tamam abi işim biter bitmez geliyorum ben de."
Telefonu kapatarak cebime koydum. Yetimhanin bahçesinden girip etrafı gözetlemeye başladım. Gözlerini bana diken yetimhane kızlarını görmezden gelerek merdivenlerden çıkıp müdürün odasına yaklaşmıştım. Kapıya iki kez tıklaktıktan sonra girmemi izin veren sese uyarak içeriyi girdim.
"Buyur evladım ne istemiştin?"
Ceketimin cebinden rozetimi çıkararak kadına göstermiştim.
"Size bir kaç sorum olacaktı."
"A a hayırdır memur bey?"
Masasının önündeki koltukta yerimi alana kadar şaşkın şaşkın bana baktı. Derin bir nefes alıp verdikten sonra konuya girmiştim.
***
"Aaa Selin abla gelmiş!"
Yetimhanenin bahcesinden her girmemde böyle karşılanırdım. Geldiğimi fark eden diğer kızlarbda etrafımda toplanmıştı. Marketten aldığım çikolataları poşetten çıkararak dağıtmaya başladım.
"Teşekkür ederiz Selin abla."
"Rica ederim tatlım! Nasılsınız bakalım özlemişim sizi."
"İyiyiz abla" dedi içlerinden biri.
"Ha bu arada yeni yataklar için çok sağol Selin abla sayende belim artık ağırmıyor."demişti diğeri.
Onlar konuştukça moralim yerine geliyodu. Yaptığımız tüm hırsızlıklar, az daha yakalanmamız hepsi buna değdi. Hepsi, yüzlerindeki gülümsemeyi görmeye değdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kovalamaca
FanficKelepçeyi geçirmek için sıkıca kavradığı bileklerimin acısını kemiklerimde hissediyordum. Yine de ellerinden kurtulmak için büyük bir çaba sarf ediyordum. "Bıraksana be! Bırak!" Beni umursamayıp, soğuk kelepçeyi bileklerime taktı. Bunu yaparken, "Ba...