Multimedyadaki Efe.Aşk Yeniden'de teknoloji dehasıyken,burada da yardımcı olsun dedim.Sizce Efe rolüne uymuş mu,uymamış mı.Ne düşündüğünüzü yorum olarak yazmayı unutmayın!!!
Şebnem ile çılgına dönmüşçesine birbirimize bakmaya devam ediyorduk. En sonunda hareket eden ben olmuştum. Hızlı adımlarla pencereye yanaşıp bahçeye kısa bir bakış attıktan sonra güvenlik için hemen geri sıçramıştım.Fakat bu hareketimi Şebnem yanlış yorumlamıştı sanırım.Zira dediği lafa başka bir kılıf bulamazdım.
"Sıçtık Cemile bez getir! Selin ne yapacağız şimdi? Kurbanın olayım kardeşim kurtar bizi! Efe ağayı ara o bilir ne yapacamızı!"
Vay anasını diye düşünmeden edemedim.Şimdi de Efe ağa olmuştu.Demek ki zorda kalınca Şebnem Gürsoy'dan eser kalmıyordu pek.Şimdi de üzerime gelip ellerini omzuma koymuş ve beni sarsmaya başlamıştı.Ama bu kadarı artık fazlaydı.
Şebnem'i bir çırpıda geri ittim."Şebnem,Allah aşkına,şu an Asmalı Konak'a bağlamanın sırası mı?Düşünmeye çalışıyorum."
Ellerimle saçlarıma dalarak etrafımda dönmeye başladım.Lakin ortam çok müsait değildi. Şebnem'in ellerini belinde birleştirerek "ahey, ahey" diye mırıldanması düşünmemi engelliyordu.
"Allah'ım sen bana sabır ver! Şebnem senin hapisten korkmana gerek yok ki tatlım ben orda iki gün dayanamaz katilin olurum zaten!"
"Polis!" diye kükreyen adamlar ikinci katı sarmıştı.
"Geldiler.Bu sefer gerçekten geldiler!" diye bağıran Şebnem'in ağzını kapamak artık farz olmuştu.
"Kapa şu çeneni ve benimle gel."
Şebnem'in elini kavrayarak çekiştirmeye başladım.
"Sen şuraya gir!" diyerek dolabı işaret ettim.
Şebnem yerini aldıktan sonra maskemi çıkararak yatağın içine girdim. Yorganı üzerime kapattıktan sonra gözlerimi bi kaç kez kırpıştırıp yaş akmasını sağladım. Aklıma çılgınca bi fikir gelmişti ve bunu uygulamak istemesem de yapacak bir şey yoktu.çünkü bu son şansımdı. Yatağın içinden sadece kafamı çıkararak bakışlarımı kapıya yönelttim. Dışardan ona uygulanan ağır baskı kapının kırılmasına neden olmuştu. İçeriye esmer, siyah saçlı bir polis memuru daldı. Anında elindeki silahı bana doğrulttuğunda şaşkın olduğunu umduğum bir bakış attım. Yerimde doğrularak kekelemeye başladım.
"Memur bey! İyi ki geldiniz! Çok korktum! Evimi bastılar!"
Masum bakışlarımı ona gönderdiğimde silahını indirmişti. Yanındaki iki polise beni işaret ederek "Hanımefendiyi dışarı alalım. Güvenliğini sağlayın"dedi.
Yataktan yavaşça kalkarak titremeye başlamıştım. İki polis kolumdan tutunca memur bey önümüzü kesti. Nefesimi tutarak şaşkınca ona bakmaya devam etmeye karar verdim.
"Bu odaya girdiler mi?" diye sorduğunda tuttuğum nefesimi rahatlıkla vermiştim.
"Hayır."
Kafasını salladıktan sonra odadan çıktı. Ben de odadan çıkarak kapıyı arkamızdan kapatmalarını sağladım.
"Aman bu odaya girmesinler, değerli eşyalarım var.Zaten yeterince çaldılar sanıyorum." bahanesiyle kapıyı tekrar kilitlemiştim.
Deli gibi diğer odalara bakan görevlileri geçerek bahçeye ulaştık. İki polis bedenimi sarabilmem için bir battaniye vermişti bana. Bahçedeki taşların üzerine oturduğumda gözüm üst kattaki odaya kaymıştı. Şebnem ile kaldığımız oda karanlıktı. Kafamı sokağa çevirdiğimde Efe'unin arabası ortalıkta yoktu. İçimden küfür saymaya başladığımda iki polis memurunu kar maskeli iki kişiyi tutuklarken gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kovalamaca
FanfictionKelepçeyi geçirmek için sıkıca kavradığı bileklerimin acısını kemiklerimde hissediyordum. Yine de ellerinden kurtulmak için büyük bir çaba sarf ediyordum. "Bıraksana be! Bırak!" Beni umursamayıp, soğuk kelepçeyi bileklerime taktı. Bunu yaparken, "Ba...