Bölüm - 3

14 5 0
                                    

( Üç Büyük Kral )

11.Haziran.2015

Çağan oldukça düşünceliydi.

- Beyler, davet için teşekkür ederim, üstelik eğer bu koşullar altında olmasaydı, seve seve hatta bayıla bayıla katılırdım ben de size ama bu sizin olayınız. Yani bunu sizin halletmeniz gerekiyor. Ben sanki biraz olayın dışında gibi değil miyim.

Rüzgar Çağan'a baktı.

- Böyle düşünüyor olman anlaşılabilir ama senin de orada olman, bizim için önemli olmasa sana böyle bir şeyi elbette sormazdık. Sen şu ana kadar bir çok şeyi bizimle birlikte yaşadın, bunların hiç birini garipsemedin. Şimdi buna da katılabilirsin bizimle diye düşünüyorum.

Çağan bana baktı;

- Dediğim gibi katılmakla ilgili bir sorunum yok. Sizin için bu kadar önemliyse elbette katılırım benim çekincem bunun sizin olayınız olması. Birlikte yapmanız gereken bir şey olması diye düşündüğümden size bu serbestliği tanımak istedim. Kendinizi beni davet etmeye mecbur hissetmeyin diye.

İnce düşünmüştü çocuk ama artık o da ekibin parçasıydı ve bizimle gelmesinde herhangi bir sakınca yoktu.

- Gelmelisin bence, sonradan katılmışta olsan artık sende bu işin içindesin. Biz senden yada senin varlığından rahatsız olmayız. Olacak olsak haber vermezdik zaten... dedim.

Rüzgar yeniden konuyu ele aldı.

- Cuma akşamdan yola çıkacağız. Gerisi yürüyüş ve doğa şartlarına ve arazinin durumuna bağlı. Malum hiç birimiz daha önce oraya gitmedik.

Çağan sonunda pes etti.

- Anlaştık o zaman! Kampa gidiyoruz!

dedi neşeyle ve devam etti sözüne!

- Siz düşünün taşının, hangi Cuma olacaksa bana haber verin, hazırlanalım.

Bizim kederli görevimize neşeyle hazırlanan birisi. Her ne kadar bu durum tezat gibi dursa da bizim kederimizi dengeleyen neşesi, Rüzgar ve benim için önemli bir unsurdu.

Sözleşmiştik. Zamanı geldiğinde, o Cuma günü geldiğinde planlandığı gibi ve en başından planladığımız gibi bu yürüyüşümüzü yapacaktık.

O hafta gerçekleşen ilk görüşmemizde planlarımızı anlattık. Bunun işe yarayabileceğini düşünmüştü Öğretmen, bir sonra ki görüşmemizin son görüşme olacağını da bize bildirdi. Onun düşüncelerine göre; sorunu tespit etmiş, çözümü aramış bulmuş ve çözüme giden yolda gereken planlamamızı yapmıştık. Bundan sonrası artık bize kalıyordu. Çağan ise daha iyiydi, gerçekten daha iyiydi. Biz de artık onunla ilgileniyorduk.

O akşam, Çağan bize söz verdiği yemekleri yaptı. Çocuk gayet iyiydi. Yemek yapma hususunda bazı şeyleri bilirdim ama bir akranımın bunu büyük bir ustalıkla yapması beni her zaman etkilemiştir. Gerçekten çok güzel yapmıştı. Yemekleri lezzetli ve her şeyi kararındaydı. Büyük Saygı duymuştum. Doğam gereği olarak kendim beceremediğimden dolayı sanırım; Yemek yapmayı becerebilenlere, enstrüman çalabilenlere çok büyük saygı duyardım.

Akşam sohbetlerimiz de son derece keyifli geçiyordu. Latince ve Yunan Mitolojisi hastalığımıza Çağan da yavaş yavaş kapılıyordu. Gece ilerlerken, genellikle olduğu gibi konu artık Mitoloji oluyordu.

Sohbete dalmışken, Çağan yerinden kalktı.

- Odama gidiyorum hemen geleceğim... dedi.

FIRTINA, Sezon IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin