FIRTINA, Sezon III

Bölüm - 6

( Uzaklaştırma )

13.Haziran.2015

Ertesi sabah, kapıdaydılar...

Çağan yine sarıldı bana! Annem güldü görünce. Gözlerimi patlattım ona. Mutfağa kaçtı kıkırdayarak.

Okula gidiyorduk, çocuklar gibi şendi Çağan!

Okula geldik, dolap koridoru.

Görevli yanımıza geldi. 'Çağan hanginiz?' dedi yaşlı amca! Böyle büyük eforla sarf ediyordu kelimeleri. Çağan hemen 'benim' dedi.

- Sınıf Öğretmeniniz dolapları düzenlemiş, Al şifreli asma kilidini takip et beni... dedi. Verdi eline bir asma kilit, benim dolabımla, Rüzgarın dolabının ortasında ki dolabı Çağan'a vermişti Tarih Öğretmeni.

Eski dolap yerinden sökülmüştü, orası boştu hemen oraya saksı koymuşlardı up-uzun ve yapraklı bir çiçeği olan. Çağan'ın dolabından eşyalarını taşımışlardı. Bizim dolapların arasında duran bu dolap kime aitti onu bile bilmiyordum, hiç görmemiştim sahibini ne şans! Belki de boştu. Üçümüzün dolapları artık yan yanaydı.

Çağan sevinçle baktı bize!

- Hakikaten ben yalnız değilim sanırım...

Hemen kitapları değiştirdik, sınıfa yollandık.

Derse girdik. Sınıf Öğretmenimiz geldi sınıfa!

- Beni tanıyorsunuz Tarih dersinize giriyorum. Çocuklar merhaba! Yeni transfer öğrenciler var aramızda o nedenle hemen ufak bir yerleşme ayarlaması yapmamız lazım.

Biz Rüzgarla birbirimize baktık.

Kapının oraya geçti bütün sınıf, herkesi yerlerine yerleştirdi,

- Siz üçünüz aynı boydasınız, gelin bakalım... dedi, bizi pencerenin kenarına arka arkaya oturttu. Rüzgarla ben yan yanaydık yine, önümüzde artık Çağan oturuyordu.

Çağan tek mi oturacaktı? Sınıfta yer çoktu, herkes memnun yerleşmişti yeni yerlerine. Sınıfın en uzak ve en arkasında kendi yerinde kalmıştı Arsen. Kıpırdamamıştı bile yerinden, ona ilk kez görüyormuş gibi baktı Tarih Dersi Öğretmeni,

- Sen yeni gelen öğrencisin sanırım, yerinden memnunsan kalabilirsin burada... dedi.

Azman yüzünü buruşturup yanıt verdi,

- Böyle iyi!!!

Ders Öğretmeni geldi, Sınıf Öğretmeniyle selamlaştılar, iyi dersler çocuklar dedi gitti.

Çağan bize döndü!

Güldü, gözlerinin içi gülüyordu. Mutluydu çocuk.

Ders başladı.

Çağan'ın önümde olması çok hoşuma gitmişti hem bana yakındı, hem gözümün önündeydi hem de arka sıralara giden bütün yollardan uzaktaydık ve pencere kenarındaydık. Rüzgarın isteği de olmuştu. SarıKafanın sırasından kalkmıştı Çağan!

Öğle Yemeği zamanı geldiğinde, yemekhaneye gitmek üzere sınıftan çıktık. Çağan önden yürüyordu biz arkasından yürüyorduk.