Tatil hızla geçmişti tatilin büyüsüne kapılırken farketmeden okul zamanı gelmişti. Tercihler açıklanacaktı bugün ve fazlasıyla heyecanlıydık. Birkaç gündür Çınarla görüşmüyordum ve eksik hissediyordum. Onu kendime yakın hissetmiştim her günümü onunla geçirmeye alışmıştım. Kahvaltımızı yapıp masayı topladıktan sonra ikimizde laptop'un başında beklemeye başladık. İkimizde Deniz Saygın üniversitesinde hukuk bölümünü istiyorduk. Deniz Saygın üniversitesi özel ve yeşillikleri bol denize sıfır bir üniversiteydi. 2 sene önce tesadüfen bulmuştuk ve ikimizde ilk bakışta hayran kalmıştık okula. Gerek mimarisi,gerek denizi,gerek eğitimiyle büyülemişti bizi. Ayrıca mezun olan öğrencilerine iş imkanı sağlaması ve imkanı olmayanları yurt dışına eğitime göndermesi de cidden takdire şayandı. Birçok sosyal sorumluluk projelerinde adı geçiyordu. Biz tercihleri beklerken bir arkadaşımız "tercihler açıklandı" diye mesaj attı. Hemen tercihlerin açıklanacağı siteye girdik. İkimizde aynı yerin gelmesini bekliyorduk. Derken sonucu öğrenmiştik bile Nisan tutturmuştu peki ya ben ? Hemen benim sonuçlarıma baktık.
Benimki de tutmuştu. Mutluluktan resmen havaya uçuyorduk. Ama şimdilik bu heyecana alışmamız gerekiyordu. Odama çıktım telefonumu baş ucumdaki komidine koyup kendimi duşa attım.
Duş almak iyi gelmişti. Gündelik ve rahat kıyafetlerimi giyip telefonumu elime aldım. Ne bir mesaj vardı ne de bir arama . Çınarla aram açılsın istemiyordum. Bu yüzden mesaj atıp buluşmayı teklif ettim.
+Bugün çok mutluyum. Bir şeyler yapmaya ne dersin ?
- Olur. Her zamanki yerde bekliyorum.
+ Bu sefer başka bi yer olsa ?
- Neresi mesela ?
+ Sizin evin sokağı mesela :)
- Tamam sizin bir üst sokağınıza gel ;)
-Tamam :)
Üstümü değiştirmeye gerek duymadım. Zaten sahile giderdik ve sahil için çok uygun giyinmiştim. Konuşmamıza bir daha göz gezdirirken "Sizin bir üst sokağınıza" kısmı dikkatimi çekti. Bizim bir sokak üstümüzde Temmuz'ların oturduğunu hatırladım. Şimdi aramızdaki sular yeni durulmuşken bizi görmesinin hoş olmayacağını düşündüm. Ama artık iş işten geçmişti bir kere. Ayarlamıştık yeri ve şimdi çıkmam gerekiyordu.
Bizim sokağın kapısından çıkıp karşımızdaki evlerin bi tanesinden arka sokağa geçtim. Ve ortada beklemeye başladım. İki kişinin karşılıklı gülüşme sesleri geldi önce , daha sonra da evden çıktılar. Kafamı sesin geldiği tarafa çevirdiğimde inanamadım. Çınar ve Temmuz yan yanaydı. Beraber yanıma geliyorlardı. Kafamda binbir soru dolaşıyordu resmen. Temmuz eğer bizim arkadaş olup her gün takıldığımızı biliyorsa böyle sakin davranmazdı. Bilmiyordur diye düşündüm. Yanıma geldiklerinde Çınar "naber fıstık" dedi. Zoraki bi gülümseme yaparak cevap vermedim. "Bizi tanıştırmayacak mısın Kuzen ? " diyerek suskunluğunu bozdu. Ne yani kuzenler miydi ? Ve Çınar bana bunu söylememişti. Bütün neşem,enerjim kaybolmuştu. "Aa evet ben onu unuttum ya " dedi Çınar. Temmuz elini uzatıp hiç tanışmamış gibi yaparak "ben Temmuz" dedi. Cidden tam bir manyaktı bu çocuk. "Bende Öykü" dedim ve elini geri çevirdim.
Acaba aklından neler geçiyordu. Hala şok etkisi vardı üzerimde. Tam Temmuzdan kurtuldum derken buda neyin nesiydi ?
• Evet arkadaşlar sizden cidden çok özür dilerim. Bunun nedeni uzunca bi süre bölüm yazmamam. Farkedenleriniz olmuştur belki yaklaşık 2.5 aydır bölüm yazamadım. Fakat belirtmek isterim ki bu tamamen zevkimden kaynaklı değildi, ilham periciklerim kaçmıştı. Bölümler geç geliyor fakat cidden iyi olsunlar istiyorum. 😘 sizleri çok öpüyorum 😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öykü
Romance18 yaşında şu ana kadar hayatında deprem etkisi olmamış bir kız... Her şey gizemli aşkının ortaya çıkmasıyla başlıyor. Bu ; okurken kendinizi bulabileceğiniz , hayallerinizdeki karaktere " İşte tam da bu" diyebileceğiniz bir hikaye , hikaye...