Ve yazmak, saadece üretmek değil,
Bazen de gideni tüketmektir aslında.
Fakat başıma sardigin,bu yalnızlık
Her gece kendini de başa sarıyor.
Nasıl kurtulacağımi bilmiyorum her geçen saniye bir bataklık misali en dibe çekiyor beni,ve her geçen dakika da özlüyorum seni.
Hiç mi zoruna gitmeyecek dışarıda ben senin özleminle gezerken ,senin yanında bir kurban daha olduğu zaman.
Hiç mi dokunmayacak sana, kirletilmislik.
Hiç düşünmüyorsun, dünyadaki herkesin parmak izinin farklı olmasının sebebini,
Çünkü kimse sana benim dokunduğum gibi dokunamayacaginin kanıtıdır o.
Peki benim izlerimin üzerini kirletecekmisin?
Tamam işte sıkıntı budur,boğuluyorum.
Sövesim var gelmişine geçmişine ama yokluğuna hürmeten ilikliyorum ağzımı.
Fakat son bir satirim daha var.kadin!
Ben senin varlığında hayat buldum ve yokluğunda az az, can veriyorum.
Ha bir de unutmadan.
Nasıl özlediğimi bir bilsen,
Beklemez gelirsin....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Amansız acı-
Short StoryDurmak bilmeyen zamanda gülmeye çalışanlardanim ben... Gidişi çok görkemli olmuştu öpüp koklayamamistim tam manasıyla gozlukluklerini çıkarttığım zaman burnunun dibinde izi kalırdı sıkı sıkı sarıldım elmacık kemiklerini,yüzünü,dudaklarına dokunurdum...