-Makarr-ı Saltanat-

80 6 9
                                    

Hasret dediğin nedir ki bir dudak mesafesinde bile ozlerken seni,gözlerinde kaybolmak,zamanın dakikaların bizim ugmurumuza kendilerini feda ederken, kokunla sarhoş olurken,ruhum bedenini hissederken,bile özledim seni.bir kanıtım yok belki seni sevdiğime dağır ama en büyük şahidim gözlerindir,belki dudakların.seni özlemek şimdi bir rakı içimi gözlerin,önce gece yanar sonra ruhun.bide bakışların var her bakistigimizda bana aşkı öğreten. yüzüme gözüme bulaştırdım,seni öyle sevdim ve bir şarkı var her dinledigimde seninle yolculuğa cikaran.keske hep seninle kalsaydım keşke hep seni sevseydim yada hiç bakmasaydın bana yada söylemeseydin yüzümde tebessüm yaratan o kelimeleri, işte ozaman canımı acıtan cümleleri kurmak zorunda kalmazdin.
Anladım ki aşk gençlerin oynadığı ama yaşlıların bildiği bir oyun.
Seni makarr-ı saltanat misali sevdim ben,4 tarafım kapalıyken karadan yürüttüm be kadın senin için ben bu gemiyi.hani annemin ilk ve son gelini olacaksın demiştim sana hatırladın mı?
Şimdi param parça kalp,kirletilmiş bir dudak ve bir de bir parça sevgiye muhtaç bir kişilik
Peki ya kişiliğini oturtmak için başka bir kucağı neden seçtin kadın....

-Amansız acı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin