I. Bölüm

98 17 16
                                    



Etraf çok sisliydi. Sokak lambaları cızırtıyla yanıp sönen bir arka sokakta yürüyordum. Bir arka sokağa göre oldukça geniş bir yoldu. Yolun sağında ve solunda oldukça yeni ve lüks görünen evler vardı. Sokak oldukça ıssız ve karanlıktı ama nedensizce korkmuyordum. Oysa ki ben her şeyden korkan bi insandım. Yüksekten korkardım mesela. Karanlıktan korkardım. Sessizlikten korkardım. Ama o an huzurluydum. Sokakta topuklu ayakkabılarımın sesinden başka bir ses duyulmazken ve tüm ışık sadece yanıp sönen birkaç cılız sokak lambasından ibaretken nasıl bu kadar huzurlu olduğumu düşündüm. Başımı sağa çevirdiğimde nedenimi buldum. Kenarları kısa önleri uzun kahve saçları, kemikli çenesi ve uzun kirpikleri. Kalbim onu gördüğü anda kulaklarımda atmaya başladı. Ona baktığımı hissetmiş gibi açık mavi gözlerini bana çevirdi. O an kalbim sanki mümkünmüş gibi daha hızlı atmaya başlamıştı. Açık mavi gözlerini benim gözlerime sabitledi. Bir mavi bu kadar güzel olabilir miydi? Gözlerimi ondan alamıyordum. Bana "Neden gülümsüyorsun?" diyene kadar gülümsediğimi bile farketmemiştim. Onu gülümseyerek dikizlediğimi farkedince utandım ve kekelemeye başladım. "Ben-şey-sadece-ııı". Benim bu halimi görünce bana inanılmaz bir gülümseme bahşetti. Yüzünün her iki tarafında oluşan derin çukurlarda boğulmamak için kafamı yola çevirdiğimde yolun sonuna yaklaştığımızı farkettim. Yolun sonunda aydınlık, 2 katlı, açık mavi bir ev vardı. Mavili beyazlı çitleri ve geniş yemyeşil bahçesiyle ev çok sempatik duruyordu. Gördüğüm anda içimi ısıtmıştı. Sokağın başından beri gördüğüm tek aydınlık evdi. Doğrulamak için etrafıma bakındım ve haklı olduğumu gördüm. Diğer evlerin içinde kimse oturmuyormuş gibi ıssız duruyordu. Ama ilginç olan, evler eski veya bakımsız değildi. Oldukça pahalı görünüyorlardı. "Neden diğer evlerde kimse oturmuyor?"diye sordum. "Bunu daha kaç kere sorucaksın sevgilim? Burası yeraltı adamlarının, hükümet ve polis tarafından bilinmeyen evleri. Başları belada olmadıkça gelmezler." Bu cevap üstüne tüylerim diken diken oldu. Hükümet ve polis? Yeraltı adamları? Ne yani mafyalar, suçlular falan mı? Bunu daha kaç kere sorucaksın derken ne demek istedi? Bunu daha önce sormuş muydum? Ve daha önemlisi bu müthiş varlık bana sevgilim mi demişti? Ben düşüncelere dalmışken "Geldik." Dedi yanımdaki mavi göz. Eliyle çitlerin kapısını açtı ve çapkın bir gülümsemeyle "Önden bayanlar." Dedi. Hiçbir şey demeden geçtim çünkü hala burada ne işimizin olduğunu bilmiyordum. Ama içeri girdiğimiz an nefesim kesildi. Yemyeşil kocaman bir bahçenin ortasında küçük bir havuz. Havuzun yanında beyaz bir masa ve iki sandalye. Beyaz masanın üstünde en sevdiğim çiçek olan zambak. Burası kesinlikle beni tanıyan biri tarafından hazırlanmıştı. Ama bir eksik vardı. O sırada gözlerim bahçenin arkasında olan verandaya takıldı. Ve o an eksiklik tamamlandı. Parlak siyah bir piyano. "Burayı her görüşünde böyle nefesin kesiliyor ya." Duraksadı. Beni kendine çekip yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Gözleri dudaklarıma kaydı. Bende istemsizce gözlerimi o açık mavilerden kırmızı dudaklarına indirdim. Gittikçe yaklaşıyordu. Ve sözünü tamamladı. "Benim de seni her görüşümde nefesim kesiliyor." Mest olmuş bir vaziyette gözlerimi ve aradaki boşluğu kapattım. Ama bir problem vardı. Onun varlığını hissedemiyordum. Gözlerimi açtığımda tüm görüntü bir cam misali paramparça olmuştu. Sadece karanlık vardı. Ne o açık mavi ev ne de o güzel mavi gözler vardı. Ve düşmeye başladım. Sanki boşluktan biri beni çekiyormuşcasına düşüyordum. Bağırmaya çalıştım ama sesim çıkmıyordu. Çırpınmaya çalıştım ama hareket edemiyordum.

Nefes nefese gözlerimi açtığımda tek düşünebildiğim suydu. Etrafıma bakınınca başucumda bir bardak su gördüm ve onu tek nefeste bitirdim. Sakinleşmek için kafamı tekrar yastığa koydum ve gözlerimi kapattım.

Nefes alış-verişim düzelince yataktan kalkmaya çalıştım. Ama üzerimdeki yorganı kaldırınca şok oldum. Bacaklarım bir sürü derin ve uzun çiziklerle doluydu. Panik duygusuyla etrafa bakınınca bir hastane odasında olduğumu anladım. Buraya ne zaman gelmiştim ben? Saat kaçtı? Bugün günlerden neydi? Ve en önemlisi ben kimdim?

KARMAŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin