Olaydan sonra her şey normalmiş gibi yolumuza devam ettik.
Ne kadar muhteşem!öyle değil mi?
Yolculuk boyunca hiç konuşmamıştık e tabiki bir sorun daha vardı.
Kendimizi kanı içmemek için dizginlemek...
Bilmiyorum fakat sanki biz kendimizi dizginlemeye çalıştıkça inatlarına kanlarının kokusu burnumuza geliyordu.Stephan'ı incelemeye başladığımda kendisini zor dizginlemeye çalıştığı belli olsada belli etmemeye çalışıyordu.
Malesefki saf olmayan her insan kendisini dizginlemekte zorluk çektiğini bilir.
Bende farksız değildim ondan tabiki .Onun kadar kendimi bende dizginlemekte zorluk çekiyordum.
Tanrı bizi sınıyordu
Hemde zayıf noktamızla
"Ama olmaz bu kadarıda!" Stephan,sinmirlilikle direksiyona vuruyordu.İleriye baktığımda haklı olduğunu düşündüm."Polis çevirmesi var napıcaz?Yolumuzu değiştirirsek şüphelenebilirler."
"Biliyorum!biliyorum!lanet olsun!" elimi koluna koyup sıvazladım."Sakin ol.Çaresini bulucağız." iç çekti "Bunlar şimdi bagajı falanda ararlar" "meraklanma bagaja tıkarız zor değil"diyerek göz kırptım.Rahatlamış olmalıki gülümsedi.Yanımıza elinde donutlu bir şekilde tombul bir polis geldi.Tıknaz dersek fena olmaz."Seni neden durdurduğumuzu biliyor musunuz?" omuz silkti ve;"Bilmem?Arabamı mı beğendin?" dedi.Kahkahamı patlatmamak için kendimi tutarken polis ciddiyet ve sinirle yeniden konuştu."Hayır beyfendi." arkadaki normal kilolarda uzun boylu polisi çağırdı."Mate!Gel!" sonra geri bize döndü.Donutundan büyük bir ısırık aldıktan sonra çiğnemeye başladı.Kafasıyla bagajı işaret etti.Bagajı açın.Arama var."diyerek göbeği önde kendisi arkada arabanın arkasına geçti ve beklemeye başladı.Stephan'da arabadan inip kapıyı kapattı.Derin birnefes alıp,kendimi hazır hissettiğimdeyse bende indim.Stephan'la kısa bir bakışmadan sonra birbirimize onay komutu verdik.
(aşağıdaki konuşma Beth'in beyninde gerçekleşiyor.Stephan Beth'in hafızasına giriyor.Normal olanlar Stephan'ın italik olan Beth'in)
Ölüleri gördükten sonra öldürelim.
Anlaşıldı (hepsi birbirlerine onay komutlarını verirken gerçekleşti)
"Neyi bekliyorsunuz?Bir şeymi saklıyorsunuz?" ikimizde 'hayır'manasında kafamızı salladığımızda Stephan bagajı açtı ve polislerin arkasına geçti.Dikkat çekmemek amacıyla bende aynı yerimde durdum."B-bu da ne?"
Stephan kafasını ileriye uzatarak konuşmaya başladı."Az sonra yapacağım şey için üzgünüm.Ama şunu bil;Ben bir vampirim" diyerek boğazını kırdı.Bende uzun boylu olana yaptıktan sonra etrafta birileri var mı diye baktık.Stephan tombul polisi taşırken konuştu."Tanrı'nın bize lütfu işte tam burda.Ziyafet var"diyerek güldü."Hiç komik değil Stephan" yere düşen cüzdanı aldım."Tombul olan komisermiş.İsmi Jack Statham."içindeki paraları aldıktan sonra kenara fırlattım."Umarım Jackie'ciğe bir sanal cenaze düzenlerler."Stephan arabaya attıktan sonra konuştu."Adamın cüssesine göre bir tabut bulabileceklerini hiç sanmıyorum doğrusu.Baya zorluk çekeceklerdi kurtulmuş oldular."diyerek Jack'i arabadan geri çıkardı.Dediği şeye güldüm.Stephan bez büyük bir torbaya koyarken ona yardım ettim ve bagaja sığmadığı için arabanın arka koltuğuna attık.Diğerinide öyle yaptıktan sonra camları filimledi.Bagajda 10 tane taze insan ölüsü olduğu için sığmaması normaldi tabiiki.Heleki tombul komiser Jack'in cüssesine sahip olan birisiyse...
Arabaya bindik ve Stephan arabayı çallıştırdı."Umarım bundan sonra başka bir polis çevirmesi olmaz.Hem onlara yazık hemde arabaya.Bir kaç kişiyi daha öldüremem."telefonumun çalmasıyla dar pantolumdan zorlukla çıkardım ve aramayı cevaplandırdım.
Bilinmeyen numaraydı
"Alo?" bir kıkrtı yükseldi."Naber Elizabeth?Tehlike Ormanına mı gidiyorsun?" büyük bir kahkaha."Kimsin,eşek şakası yapan ergenlerdensen bırak." "Ben Philip.Hani şu büyücü Philip Elizabeth Anna"şok olmuştum.Stephan'ın bahsettiği başbelası bu olabilir miydi?."A-alo?" hat düşmüştü.Hangi büyücünün telefon kullamacağı akla hayale yatardı ki?.Telefonu sessize aldım ve torpidoyaya koydum."Kimmiş?" diyerek bana kısa süreli bakıp yola geri döndü."Philip" "Ne?Şaka değil mi?" "Hayır değil.Az önce beni aradı." başını onay vermemişcesine sağa-sola sallarken bir elini direksiyondan aldı ve "telefou ver.Kendim konuşmadan inanmam"dedi.Torpidodan telefou alıp geçmişe girerken yine aramaya başladı."Şuan arıyor."diyerek ona uzattım."Ne var?!...sanane be!...tabii....hıhı unutmamana sevindim.Fakat sorun şuki az sonra seni unutacağım."diyerek pencereyi açtı.Bana vermesini beklerken I phone 6'ımı pencereden dışarı attı.
I PHONE 6
DIŞARI ATTI
BİRAZ İNSAF YAA!
"Naptın sen!" kavşağı dönerken otomatikten pencereyi kapattı."Yenisini alırız,sorun değil." diyerek yine ortalığı sessizlikte bıraktı."O muymuş?" bilmem kaçıncı kez gün içerisinde derin bir nefes alıp bıraktı."Hı-hı.Oydu."
İŞTE YENİ BAŞLIYOOOOOOOR
BU ARADA HİKAYELERİME ANLAMADIĞIM YORUMLAR YAPIYORSUN.
DOSTUM!SENİ ANLAYAMIYORUM!!
NEYSE BU BÖLÜM SANA İTHAFEN kelebeksiin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acemi Vampir
Vampire18 yaşında olan sarışın kıvırcık saçlı olan Elizabeth Anna REASER ailesiyle beraber taşınma kararı alır.İlk gün yaşadıkları ona korku verir.Gördüğü rüya ve yazılan tuhaf yazıyla beraber başladığı okul onu biraz endişelendirir çünkü okuldakiler çok f...