Sabah'a karşı 03:00 gibi dairesine gelen cali istediğini almış ve tatmin olmuş bir şekilde yatağa atmıştı kendini. Bu gece mesaileri caliyi yorsa da amacı için atılmış adımların başarısının verdiği gururu hiç bir şeye değişmezdi. Evet herşey masumlar içindi , onlar için yaptığı bu soygunlar gereklilik di elbette.
Kendini yeni nesil bir robin Hod olarak görüyordu. Haksız yollarla elde edilmiş Kazanımları tekrar ait olduğu yere muhtaç sahibine döndürecekti. Tabii ki calinin yöntemleri biraz farklıydı o çocuklar için yani dünyada ki masum olarak tanımlanabilen varlıklar için çalışıyordu. Her ne kadar tartışmaya açık bir konu gibi gözüksede bu calinin umurunda değildi.
Çocuklar kurtarılmaya değer varlıklardı onlara kir bulaşmamıştı peki ya diğerleri bozulmuş olanları yani kirlileri insan görünümlü yaratıkları gayet iyi tanıyordu. Bir insana bakması onun bütün kirli çamaşırlarını yada günahlarını görmesine anlamasına yetiyordu. Bu onun yeteneklerinden biriydi ve cali için bu bir nimetten daha fazlasıydı. Masumlarda görebilmeliydi anlayabilmeliydi onun gibi hissedebilmeliydi.
İşte bu yüzden cali profesör oswold'u kendine inandırabilmeli onun güvenini kazanmalıydı. Yaptığı çalışmaları yakından izliyordu sırf bu yüzden onun hocalık yaptığı üniversiteye gelmişti. Ona yaklaşabilmesinin tek yolu öğrencisi olmaktı ki bu da cali için çok zor olmamıştı. Misafir öğrenci programıyla Memphis Tennessee üniversitesine gelmiş daha sonra naklini istemişti. Öyle görünüyordu ki burda uzun bir süre kalması gerekecekti.
Yarın için hazırlanmalıydı profesörü görmesi gerekiyordu artık daha fazla zamanın heba olmasını istemiyordu. Gerçi profesör anti-sosyal bir adamdı içine kapalı kimseyle gerekmedikçe diyaloğa girmiyordu. Calinin işi oldukça zor gibi görünse de calinin de kendine göre gizli silahları vardı Teozofi konusunu iyi araştırmıştı en son girdiği derste de kendini gösterdiğine inanıyordu profesörün ilgisini çektiğine adı gibi emindi.
Tekrar yaptığı çalışmaları gözden geçiren cali vakit öldürmek için kendine bir çay yapıp eşsiz bir şehir manzarasına sahip balkonuna çıktı. Her ne kadar insan olduğundan şüphe duysa da insan davranışlarını birebir taklit edebilirdi hatta bundan zevk aldığı bile söylenebilirdi. Küçükken bakıcısı frenka öğleden sonra beş çayı yapıp caliyi de karşısına oturtup küçük sohbetler eşliğinde çaylarını içerlerdi. Caliye bu oyun gibi gelirdi bu beş çaylarını iple çektiğini hatırladı.
Bir kaç saat sonra üniversiteye doğru yola çıkan cali becky'nin onu beklediği kiraz ağacının olduğu yöne doğru yürümeye başladı. Okulun bahçesinde çok fazla ağaç olduğu söylenemezdi bir kaç tane Oraya buraya serpiştirilmiş kavak ,kiraz ve çam ağaçlarından ibaretti fakat bahçenin tam ortasına koydukları devasa havuz için oldukça fazla alan ayrılmıştı. Becky'nin yanına ulaşan cali yine uykusunu alamamış olmasından kaynaklı kötü bir makyajla kapatılmaya çalışılan şiş gözlerle karşılaştı.Cali:"iyi uyuyamadın değil mi? Hangi aşk filmi olduğunu söyleme dur ben tahmin edeyim hııım robin Williams'ın aşkın gücü filmi..."
Becky:"cali bu tahmin yeteneğini şans oyunların da kullansan milyon dolarların olurdu gerçekten..
Eh madem konu sabah sabah tahminden açıldı hadi söyle bakalım! Bu sabah okulda Nasıl bir atraksiyon oldu?"Cali:"inan ki bütün tahmin Hakkı'mı sende kullandım becky hadi daha fazla yorma beni de anlat arkadaşına neler olduğunu."
Becky:"Hey ! Şimdi senin heyecanlanman gerekiyordu küçük hanım.. Ama sen bütün gece atraksiyonlarla boğuşmuş gibisin bu yüzden söyleyeceklerim seni şaşkınlığa uğratır mı bilemem tabii"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CALİ'NİN MASUMLARI
Fantasy"Ah evet ben çok farklıyım hatta öyle ki bir insan olduğumdan bile şüpheliyim, peki neyim ben...?" " insan zaaflarına sahip bir melek mi yoksa Tanrı'nın elinin dokunduğu bir yaratık mı? Bin sene atmayan kalbimin henüz anlayamadığım bir sebepten baba...