Bolum:4 Umut

44 3 2
                                    

Nora'nın rüyası:
"Evden çıkarken havanın güneşli olduğuna yemin edebilirim, bu usul usul yağan yağmur ne Zaman başladı ve ben ne zaman bu kadar ıslandım. Bu kasvetli havanın bu sokakta sanki daha çok etkisi varmış gibi yoksa neden yanımdan geçen insanların etrafında gökkuşağına benzer haleler olsun ki...! Gözlüklerim buğulanmış olabilir... Ahhh omzum... Hey önüne baksana kör müsün...! Tanrım bu insanların nesi var... Kalabalıklardan nefret ederim... Bu sokaktan çıkmam gerek burdan hemen uzaklaşmalıyım... Çekil önümden.... Çekilin dedim!! Sanırım boğulmak üzereyim bunca insan nerden geldi, neden bana bakıyorlar... Hem de hepsi... Ne renksiniz siz ha!! Nesiniz siz!!.... Sessizlik....
Siyah yapış yapış bişey... Olmaması gereken bir karanlık gibi bu diğerlerinden farklı ah evet farklı... Neden bana doğru geliyor... Yaklaşma seni hödük! Yanımda silahım var ! Yaklaşma dedim!! Benden ne istiyorsun ha  ne istiyorsun benden ! Ah midem, midem bulanıyor sanırım kusacağım.... Öhhhö öhhhö.... Kusmuğumla boğulucam, tanrım yardım et bana! Kaçmalıyım... Kaçmalıyım... Yaklaşma bana!! Uzak dur!! Yardım edin!! Lütfen yardım edin ....!"

-----

Yatağında terden sırılsıklam olmuş genç kızın yüzüne düşen ve  terden ıslanan siyah saçlarını yaşlı kadın özenle yüzünden çekti. yaşlı kadın için yavrusunun gözünün önünde uyurken histeri krizleri geçirmesi ona cehennem azabından farksız geliyordu. Ama bu zamana kadar her ne yapıyorsa aynı şeyi yapmak zorunda olduğunu bilerek kızının el bileklerini lavanta yağıyla ovuyor onu teskin edicek cümleler kuruyordu. Lavantanın ruhu iyileştirici bir etkisi olduğuna inanıyordu çünkü kendiside bu kokunun esiri olmuştu. Bu koku onu daha güçlü kılıyordu bu kesindi ve kızında da işe yaracağını düşünüyordu en azından öyle umuyordu.
Nora'nın onu uyurken de duyabileceğini düşünüyordu nede olsa onun annesiydi, onu gözünden bile sakınan annesi onların bağı güçlüydü kopamazdı. Bunu hissediyor olmalıydı , onun yanından hiç ayrılmadığını biliyor olmalıydı bu ona iyileşmek için güç vermeliydi. Konuşması ve kızını bu hale getiren Adama bir kez daha haykırması gerekiyordu. Kısa süren sessizlikten sonra  yatağın başında hareketsiz duran Adama bakarak konuşmaya  başladı.

Yaşlı kadın: "sanırım yine aynı rüyayı görüyor.. Artık uyanık kaldığı Zaman'lar gittikçe kısaldı. Sürekli uyku halinde, ne Zaman iyi olucak kızımız ne Zaman..." Diyen yaşlı kadın yatağın başında sessizce duran kocasına aniden kızarak devam etti.
" Richard !! bunu Ona yapmak zorundamıydın!! Ha Richard cevap ver! Neden kızımız ha neden nora'yı kullandın...!"diyerek ağlamaya başlamıştı. Halbuki daha geçen yaza kadar herşey tüm hayatı ne kadar da güzeldi, uzun ama çok uzun tedaviler sonucu yavrusunu geçde olsa kucağına alabilmiş artık sadece kendisi için değil kucağındaki bu masum güzellik için de atmaya başlamıştı kalbi.
Ne kadar da güzel bir çocuktu, sahi Nasıl bir çocuktu.... Yaşlı kadının zihni sanki siliniyor , on sekiz yıl boyunca büyüttüğü yavrusunun çocukluğu sanki zihninde bir yerlerde kayboluyor gibiydi... Önce kendinden nefret etti sonra yavrusunu bir deney faresi gibi kullanan kocasından nefret etti.

Yaşlı kadın: " buna bir son vermelisin Richard duydun mu beni! Kızımızı iyileştirmen gerek , ona bir bak , bak ona ne hale geldiğine Nasıl da zayıfladığına bak! Sanki içindeki ruhunu kaybetmiş gibi sanki... Sanki yaşayan bir ölü gibi! "

Profesör:" silviya.. Bunu çözmek için elimden geleni yapıyorum... Sana söz veriyorum kızımız iyi olucak tekrar eskiden olduğu gibi kahkahaları evimizi dolduracak sana söz veriyorum. Ama o Zaman kadar senden sabırlı olmaya devam etmeni istiyorum..."

Yaşlı kadın:" iki gün önce gelen genç kız sana yıllardır kimseden alamadığın desteği sağlayacağını söyledi, peki sen ne yaptın! Onu evden kovdun... Söyler misin lütfen! Önüne gelen bu fırsatı ve üstelik çocuğunun tedaviye ihtiyacı varken Nasıl olurda tepersin..! "

CALİ'NİN MASUMLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin