Kapıdan çıktığımda siyah gözün yanına gitmek yerine kalp ritimleri duyduğum odaya ilerledim.Kapısını açarken ses çıkardığımda hemen içeri girmedim kalbin sesini hala duyuluyor içeri küçük bir adım atıp kapıyı aralık bıraktım.
Camsız oda karanlık olduğu için ışığı aramaya başladım.
Duvarda bir şeye denk gelince bastım.
Bir kaç saniye mavi bir Işık yanıp söndü Yüksek tavanlı bir yer, hastane yatakları gibi bir şeyler de görmüştüm.
Işık durduğumda etrafı mavi Işıkla incelemeye başladım ameliyathaneye benziyordu ama sadece tek bir yatak veya malzeme yok, beşten fazla yatak ve alet dolu.
Kalp ritminin kime ait olduğunu anlamak için etrafa baktım, buzlu cam tam karşı duvarın olacağı yerde Odayı ikiye bölmek için konuşmuştu, oraya gidip cam olan kapıyı ittim.
Sağ tarafta üzeri yuvarlak camla kapatılmış yatak vardı oraya doğru ilerleyip içindekine baktım.
Kablolar bağlanmış yaşlı bir adam vardı kemikleri burdan gözüküyordu cihazda örüyordu yaşadığına dair bir belirti olarak
Adam oldukça yaşlı ve çelimsiz gözüküyordu ona bakmayı kesip etrafa baktım bir koltuk vardı yaşlı Adam'ı hayatta tutmaya çalışan cihazlar haricinde odadan çıkıp diğer bölüme geçtim.
Burda yeşil tüplerin kullanılmış Olanları masa da ki kaba koymuşlar artık burdan çıkmaşıyım yakalanmak en son isteyeceğim şeydi bu bir kaç çıkışımdan beri çok fazla zorluyordum şansımı.
Koridora çıkıp karşı çaprazda ki odaya baktım.
Siyah gözün yanına gitmeyi çok istiyordum ama kısa vakti mi burda harcamıştım.
İlerleyip Demir kapıyı açıp içeri girdim.
Kimse yoktu oda da tabutu açar açmaz beni kendine çekince üzerine düştüm."Şiht biri duya bilir" dedim üzerimden kalmaya çalışarak ama o göğsüne yatan bedenime kollarını dolayıp kaçmamı engelledi.
"Uykun var uyu" dediğinde çırpınmaya bırakıp durdum.
Onun kollarında saatlerce uyurdum ben ama o kadar vaktim yoktu.
"Hemen gideceğim o kadar vaktim yok" dediğimde elini başımın arkasına koyup kendine bastırdı.
Çıplak göğsüne yapışan yanağımla konuştum.
"Yakalanacağız" siyah göz ise
"Kimseden korkma, ben yanındayım" dediğinde kuşların güzel çırpınışı benim midemde gerçekleşti.
"Endişeleniyorum, seni benden alsınlar istemiyorum"
Sözlerim ona ulaştığında saçımı koca eliyle Kafamı okşamaya başladı.
"Beni kimse senden ayıramaz"
Gözlerim kapanırken "umarım" diye mırıldandım.
Ölüm kokan bu yerde yine ölüm gibi bir adama tutunuyor ellerim
Kanların arasında kalmışız ikimiz o bana sıkıca sarılıp bir Damla'nın bile bana değmesine izin vermezken ben kanlı ellerimi kusursuz tenine değdirip onu kanla buluyorum.
Adı yok belki hatta Duyguları ama bana bakan siyahlıkları gözlerimi delip geçen ışıltısı ile kusursuz yüzü karşımda beni koruyup kolluyor.
Derin nefes aldığımda şimdi nefes aldığımı hissettim ferahlatıcı bir kokuya sahip bedeni ölüm adamına çok Zıt ama bu zıtlık onun kusursuzluğu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İtaatkar Deney
RomanceHer şey yaşamak için bir çırpınış... İntikam aslında gözlerinde gördüğü acıyı durdurmak içindi. Onu buraya getiren Amca'sı olsa da intikam istediği bu yurdun kendisiydi. Gizli işler yapılan bu yurttan kurtulmanın yolunu bulacaktı...başka şansı yok. ...