Bölüm 3

1.3K 33 0
                                    

Kapının önüne geldiğimde çölde kalmış bir bebek gibi terlemiştim. Üstüm sırılsıklam olmuştu. Havalandırmanın açık olmaması katları daha sıcak ve kötü kokulu hale getiriyordu. Eve girer girmez havlumu aldım, üzerimi çıkardım ve ılık bir duşa girdim.

***

Duştan çıktığımda rahatladığımı, ve uykunun biraz daha olsa geldiğini farkettim. Ama uyumayı düşünmüyordum.

Elime aldım telefonu, taktım kulaklığımı, müziği açtım kitap okumaya başladım.

Bir süreden sonra kitap okumaktan da sıkıldım. Zaten çok fazla okumuştum. Whatsapp ı açtığımda bir sürü mesaj vardı ve hepsi bilinmedik numaradan, tanıtım mesajlarıydı. Beni nereden bulup peşime takıldılar hiç anlamadım.

Artık akşam olmuştu. Yemek yiyecektik ama benim pek iştahım yoktu. Hasta gibiydim. Ama hasta gibi de durmuyordum. Çok enerjiktim. Hasta olmadığım apaçık belliydi.

Yemeği elimde çeviriyordum. Hiç yiyesim yoktu. Kafam Serdar'a gidiyordu. Içimde büyük bir kazanma isteği vardı fakat Serdar'ın da yaptırması gereken bir protezi. Ne yapacağımı bilmiyordum. Kafam allak bullak olmuştu.

Anneme biraz hava alacağımı söyleyip dışarıya çıktım. Şükür ki asansör çalışıyordu.

Asansöre binmek için çağırma düğmesini tuşladım. Asansörün gelmesini bekledikten sonra asansöre bindim ve düğmeye bastım.

Asansörden indiğimde direk dışarıya fırladım. Dışarının havasını derin derin içime çektim.

Her adımımı attığımda farklı bir his ürpertiyordu içimi. Biraz gezdim ve eve çıktım.

Geldiğimde babam hosur hosur uyuyor, annem mutfağını topluyor, ablam odasında ders çalışıyordu.

Ben ise üzerimdeki hırkayı çıkartıp girişteki portmantoya asıp sessiz ve usulca odama çekildim.

Bilgisayarımı açıp keyfimi yerine getirmeye çalıştım. Artık Serdar'ı düşünmeyip kendi işimi halletmeliydim.

Eğer kazanırsam protez parasını Serdara verecek, kalan parayı ihtiyaçlarımı gidermeye kullanacaktım.

Bu oyundaki üç kişiden ikisi kazanacak, biri kaybedecekti. Kazanan iki kişi inşallah Serdar ile ben oluruz.

Uyku bastırmıştı beni. Ufaktan ufaktan gözlerim kapanıyordu. Saat geç olmuştu zaten. Artık yatma zamanı gelmişti ve yatağıma yattım. Güzel bir uyku çekmeliydim. Bunu haketmiştim.

***

Sabah kalktığımda her yerim tutulmuş bir şekilde uyandım. Her yerim ağrıyor ve kasılıyordu. Boynumu falan zor kıpırdatıyordum. Biraz kolumu falan oynattım ve biraz da olsa düzeldim.

Salona herkese günaydınlar dilemek için içeriye gittiğimde kimsenin salonda kimsenin olmadığını farkettim.

Mutfağa gittiğimde masanın üzerinde bir not ve hazırlanmış bir kahvaltı vardı. Notu okumadan önce banyoya girdim, yüzüme iki su çarptım, kendime geldim.

Direk mutfağa geçip notu okudum. Babamların acil işleri çıktığından apar topar gittikleri yazıyordu. Saate baktığımda saat bir buçuğu geçmişti. Oyuna geç kalmıştım. Kahvaltıyı hemen yapıp çıkmalıydım.

Bir yandan ağzıma bir şeyler tıkıyor, bir yandan giyinmeye çalıştırıyordum.

Karnımı doyurmuş çayımı içmiş hazırlanmıştım. Anahtarımı cebime koydum, telefonumu aldım, çelik kapıyı kilitleyip evden ayrıldım.

Şanslıydım ki asansör bizim kattaydı. Hemen binip sıfır kat numarasını yani giriş katının numarasını tuşladım ve aşağıya indim.

YORUMLARINIZI BEKLIYORUM. BOLUM 4 BIRAZ GECIKECEK, MALUM SINAVLARIM FALAN VAR. IYI OKUMALAR ^^

Sosyal Medya Hesaplarım

facebook.com/ForStreet

instagram.com/_isiktanyusuff

  Diğer Kitabımız olan Parkur Oyunları için: https://www.wattpad.com/myworks/53678401-parkur-oyunları  


Zihin OyunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin