Serdar ile konuşup dertleşirken gözüm ağlayanlara kaçıyordu. Aklım 'acaba biz de mi böyle olacağız' sorusuna cevap arıyorken ruhum Serdar ile konuşup cevap veriyordu.
'He he' deyip geçiştiriyordum. Çünkü sorunun cevabını hala kesinleştirememiştim.
Serdar da sıkılmıştı artık konuşmaktan. Sessizce etraftakilere bakınıyorduk. Hava yavaş yavaş kararıyordu ve dışarıda kuru bir soğuk vardı.
Görevliler dışarıya çıkmaya, evlerine gitmeye başlamıştı. Duyuru bir anda geldi: " Mesai bitti. Pazartesi' ye kadar oyuna ara verilecektir. Görüşmek üzere" dedi duyuruyu yapan müdür.
Ben hemen eve dönmek için bir taksi çevirdim. Bindim ve evin adresini şöföre verdim.
Trafik bugün sakindi. Çabucak şöför eve getirdi. Ücreti sordum, sonra parayı verip taksiden indim.
Apartmana giriş yaptım ve asansörü çağırdım. Asansör geldi ve beşinci katı tuşladım.
Asansör ağır ağır çıkıyordu yukarıya, ama beni yine de beşinci kata getirebilmeyi başarmıştı. Asansörde yine problem var herhalde.
Zile bastım. Kapıyı tablet oynayan ablam açmıştı. Babam hariç herkes evdeydi.
Içeriye geçtim. Annem bir yandan dizi izliyor, bir yandan elişi yapıyordu. Dediğim gibi, ablam da tabletinden oyun oynuyordu.
Yorulmuştum, saat erkendi ama uyku bastırıyordu. Bu yorgunlukla ayakta zor duruyordum. Yatsam iyi olur. Bana iyi geceler..
***
Sabah kalktığımda güzelce uykumu almıştım. Yorgunluğumu atmış, bu günün keyfini çıkarmaya can atıyordum. Hemen mutfağa elimi yüzümü yıkamadan gittim.
Annem nefis bir kahvaltı hazırlamıştı. Saat dokuzu çeyrek geçiyordu.
Banyoya geçip yüzümü yıkadım.
Annem "Ablanı kaldır, ablan hala uyuyor." dedi.
"Tamam" dedim ve ablamın odasının kapısını tıklattım ve içeriye girdim.
"Abla hadi kalk. Annem kahvaltıya salam koymuş. Kalkmazsan ben yiyeceğim" dedim. Ablam direk fırladı. Çünkü ablam salamı çok severdi.
Ablama motor takmışlar gibi hıphızlı yüzünü yıkadı, tuvalete girdi, anneme mutfakta yardım etmeye başladı. Salamı duysun herşeyi yapar benim ablam.
Ablamla annem hızlıca işlerini bitirdiler. Ben babamı çağırdım ve tüm aile masaya oturduk.
Bismillahirrahmanirrahim dedim ve kahvaltıma başladım. Kahvaltı aşırı güzel olmuştu. Yeseniz tadına doymazsınız. O biçim.
Ablama "Yarışma n'oldu? Bi gelişme var mı? Diye sordum.
Ablam "Kaybettim. Yanlış cevap vermişim." Dedi. "Üzüldüm." dedim. "Kazanırsam parayı senle paylaşacağım, sıkıntı etme" diye ekledim.
"Çok sağol ama gerek yok" dedi.
"Iyi, sen bilirsin." dedim.
Kahvaltıya devam ettik. Ben kahvaltımı bitirmiş, masadan kalkmıştım.
Yorumlarınızı bekliyorum. Bölüm aceleye geldi. Iyi okumalar.
Diğer Kitabımız olan Parkur Oyunları için: https://www.wattpad.com/myworks/53678401-parkur-oyunları
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihin Oyunları
Science FictionBilgin varsa buyur gel, bir çayımızı iç. Bakalım zeka ve çabukluk gerektiren bu oyunda sen ne yapacaksın?