Arkadaslar maalesef tatil gunu bolumu sacma sapan yazip toparlayamadigimdan gelemeyecek. Tatil gununden sonraki oyun gunu olan bolum bu bolumdur. Iyi okumalar..
Tatil günüm böylece geçmişti. Zihin oyunları artık benim hayatımın parçası olmuştu. Gitmek için sabırsızlanıyordum adeta. Arkadaşlarım ne yapmıştı acaba?
Aklımdaki tüm bu düşüncelerle sıcak bir duş aldım ve bilgilerimi bir kez daha kontrol ettim. Fazla dalmış olmaliyim ki saatin nasıl geçtiğini anlamadım. Apar topar 'geç kalacağım' telasiyla hazırlanıp ayakkabılarımı giyerken güzel ablamın süslenişini izledim. Gerçekten kendine bakıyordu. Fakat bu denli süslenmeye devam ederse ileride yüzü maymunlara benzeyeceği kesindi.
Beş dakika sonunda yola çıkmıştık.
Otobüs beklerken ablamla bol bol havadan sudan sohbet ettik. Otobüs geldiğinde ise hiç zaman kaybetmeden otobüse bindik. Otobüsteki insanların sanki hepsinin bir sorunu vardı. Somurtmaktan yüzlerinde hal kalmamıştı. Umursamayıp ablama döndüm. Bu gün o da üzgün gibiydi. Otobüsteki yolcularla uyum içerisindeydi. Otobüste bir tek ben etrafa pişmiş kelle olarak bakıyordum.
İçimde yetişemeyeceğim korkusu beynimi kemiriyordu. Yetişeceğimi biliyordum fakat otobüsteki iğrenç ter kokusu şüpheye teşvik ediyordu. Otobüs otobüs değil resmen ter konteynerı diyebilirim yani, o biçim.
Sonunda varmıştık. Otobüsten indiğim gibi ferahladım. İğrenç ter kokusundan gözümün feri gitmişti. Dışarının serin kokusunu alınca kendime geldim.
Hızlıca adımlarımı atıp durakta bekleyen yolcuların arasından geçtim ve koskocaman motifli salon kapısının önüne geldim.
Oyuna girmek için sabırsızlanıyordum. Bilgilerimi bol bol kontrol edip kendimi garantiye almıştım fakat yazdığım not kağıtlarını bir daha okudum. Belki tarihten, spordan veya siyaset ile ilgili bir soru sorulabilirdi. Haklısınız, böylr bir oyunda siyaset ile ilgili soru sorulması saçma ve yanlış olurdu.
Yeni bölüm için yine bizim adlarımız yani benim Serdarın ve Eda'nın adları okundu.
Serdarlar gelmedi diye korkmaya başlamıştım ama bir yandan da seviniyordum. Çünkü kimse olmazsa direk ben kazanabilirdim. Ama emek vermeden kazanmak doğru olmaz. Serdar'ın oyunu bırakacağını sanmam ama Eda'dan şüpheliyim.
Bir kaç dakika sonra onca kişinin arasından ilk Serdar geldi, daha sonra Eda da yanımıza geldi. Biraz konuşup hal hatır sorduk birbirimize. Oyuna ilk olarak Serdar çağrıldı. İçimde büyük bir heyecan vardı. Beynimin yarısı yapamayacağım diyordu, yarısı yapabileceğim diyordu. İnşallah beynim olumlu yöne doğru yönelerek çalışır ve yarışmayı kazanırım.
Arkadaşlar sizin de fikirleriniz önemli. Sizin fikirlerinizle 7. Bölüm daha iyi olabilir. Yorumlarınızı ve fikirlerinizi bekliyorum. İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihin Oyunları
Science FictionBilgin varsa buyur gel, bir çayımızı iç. Bakalım zeka ve çabukluk gerektiren bu oyunda sen ne yapacaksın?