Ama sizi kıramam

248 11 0
                                    

Selam okuyucular, Dün bölüm yazacağım diyip yazamamıştım. Bugüne nasipmiş. Bu bölümde başlarda Sezen'e biraz kızacağız. Ama amacımız Sezen ve Ediz değil unutmayalımm. Sezen ve Barlas.. Keyifli okumalar:))



Bugün yaşanılan kargaşa sonrası evime girip sıcak bir duş almak çok iyi geldi. Hastanede yaşanılan şeyleri hastane kapısının ardında bırakmak bizim işimizdi. Eğer düşünürsek delirebilirdik. Ama Barlas'ı bir türlü aklımdan çıkaramam neyin nesi. Ona nasıl yardım edebilirim? Hadi Sezen çalıştır kafayı. Her zaman bir şeyler bulursun. Sen kaç tane bağımlıyı kurtardın dimi? Bu düşüncelere dalmışken evin kapısının çalınmasıyla irkildim. Kapının deliğine baktığımda ayakta durmakta zorlanan Ediz'i gördüm. Hayır tabiki kapıyı açmayacaktım. Tekrar sıcak kolduğuma dönecekken Ediz'in sesini duydum.

'' Sezeen. Sezen aç kapıyı çok kötüyüm.'' Yarı anlaşlır kelimeler, yorgun bir ses. Daha önce Ediz'i sarhoş görmemişti. Kapıya yaklaştım. Açmamakta hala niyetliydim. Bana zarar verebilirdi. Ya da saatlerce konuşup onu affetmemi isteyebilirdi.

'' Sezen nolur. İçerdesin biliyorum. Sana ihtiyacım var.'' Hayır Sezen açma kapıyı. Bir daha Ediz'e inanamazsın değil mi?? Daha da yaklaşıp konuştuklarını duymak için kapının dibine çöktüm.

'' Ulan Sezen halimi bir görsen. Bir bilsen kalbimde ne fırtınalar koptuğunu. Bir kadın kendine bu kadar mı bağlar diye sorduğumda hep, hep. '' duraksadı bir an. Nefesi sanki ona yetmiyormuş gibi derin ve duyulabilir bir soluk aldı.

'' Hep sen geliyorsun aklıma. Açmayacaksın demek kapıyı, Açma olsun. Ben senin beni duyduğunu biliyorum ya o bana yeter.''

Gözlerim doldu. Boğazımda bir düğüm. Yutkundukça batıyor. Ama hiçbir şey onun yaptığı kadar acıtamazdı tabii.

'' Gidiyorum Sezen. Sende bana geleceksin beni özleyeceksin. Benim seni deli gibi özlediğim gibi.'' Birkaç dakika sonra ses kesilmişti. Kapının deliğinden baktığımda da kimse gözükmüyordu. Aparmanın ışığı kapanmıştı. Kapımı kilitleyip odama doğru yöneldim. Günün yorgunluğundan sonra biraz uyumam gerekiyordu.


--

'' Günaydın.'' diyerek yerimi aldım. Diğer doktorların bazıları gülümseyerek karşılık verdi. Bazıları ise günaydın diyerek cevap verdiler. Bir elime çayımı diğer elimede hasta dosyalarını alarak kendi odama yöneldim. Bugün görüşme yapmam gereken hasta yoktu. Daha doğrusu bugün hastalarımla odalarında birebir görüşecektim. Sonra onları bir arada toplayıp küçük bir duyuru yapacaktım. Odama hasta dosyalarını bırakıp elime defter ve kalemimi alarak odadan ayrıldım. İlk olarak Elif'i ziyaret edecektim. Sonra Barlas'ı. Sonrasında ise birkaç hastam daha vardı. Yaşlı teyzemiz Ayşe, talı bir amcamız Hüseyin bey vardı.

Kapıyı tıklatarak odaya girdim.

'' Merhaba Elif '' diyerek Elif'e yaklaştım. Elif Kucağında Dondurması, ve yan sehpasında duran meyveleri yiyordu.

'' Bakıyorum çok iştahlısın, oturabilir miyim?''

''Elbette.'' diyerek gülümsedi.

'' Bugün nasılsın? Sana güzel bir haberim var.''

'' Gayet iyiyim. Artık kusmuyorum biliyor musunuz? Yemek yemek artık daha zevkli gelmeye başladı.'' yüzünde gülümsemeden gerçekten mutlu görünüyordu.

'' İşte benimde sana bununla ilgili güzel bir haberim var. Hazır mısın?''

'' Sabırsızlanıyorum'' dedi dondurmasından bir kaşık daha alarak.

'' Seninle çok güzel yol katettik Elif. Senin artık daha iyi olduğunu düşünüyorum. Bu çabanı evinde de gösterebileceğine inanıyorum. Ve seni yarın taburcu etmek istiyorum.''

Yüzünde gülümsemesi iyice yayıldı.

'' Daha bitmedi. Sen gitmeden senin taburcu olmanı kutlamak istiyorum. Sende istersen diğer hastalarla küçük bir parti yapalım diyorum. Ne dersin?''

'' Bu çok güzel olur. Yani belki diğer hastalarda çok sevinir ve eğlenirler.''

'' Evet bende öyle düşündüm. Pasta keseriz. Müzikte açarız hem hastalarında oryantasyonu için çok iyi olur.''

'' Sezen abla Barlas bize gitar çalsın mı? Grup etkinliklerinde sohbet ederken gitar çaldığını söylemişti. Sen bir konuşsan rica etsen?''

'' Konuşurum ben şimdi onun odasına gideceğim zaten. Sen şimdi dinlen Elifcim yarın güzel bir gün olacak.''

Verdiğim haberden nerdeyse havalara uçacaktı. Hastalarım burada grup etkinliklerinde eğleniyorlardı elbet. Ama hepsi dışardaki dünyada olmayı istiyorlardı. Zaten bir insanı bir binaya ne kadar kapatabilirdikki.


Barlas'ın kapısının önüne geldiğimde derin bir nefes alarak kapısını tıklattım.

'' Günaydın Barlas.'' diyerek gülümsedim. Altında bol gri eşofmanı üzerinde beyaz tişörtü vardı. Kaslı kollarından yine dövmeleri gözüküyordu.

'' Günaydın doktor. '' Dedi gözlerini televizyondan ayırmayarak.

'' Seninle görüşmek istediğim bir konu var.'' Söylediğim şeyden sonra televizyonun sesini kıstı ve toparlanarak yatağında bağdaş kurdu.

'' Dinliyorum doktor. Nedir problem.''

'' Aslında problem sayılmaz Barlas. Dün'ü konuşalım biraz. Hatırlıyor musun? Nasıl davrandığını? Bana ne dediğini?''

'' Bir kısmını sadece çok yorulmuştum. Yanımda olduğunuzu hatırlıyorum. Onun dışında sabah yatağımda uyandım o kadar.''

'' Anladım. Şimdi de seninle görüşmek istediğim diğer konuya gelelim. Elif'i yarın taburcu ediyorum. Küçük bir kutlama yapacağız. Sanırım aranızda bir arkadaşlık var. Seninde katılmanı istiyoruz.''

'' Olur bir uğrarım.''

'' Yok sadece uğramanı değil. Bize gitar çalmanı istiyorum.''

'' Siz nerden biliyorsunuz ki?''

'' Elif söyledi. Elif'i ve beni kırmazsın değil mi?'' diye sordum tek kaşımı hafifçe havaya kaldırarak.

'' Elif'i belki. Ama sizi kıramam.'' tekrar kumandayı eline alıp televizyonun sesini açtı. Sanırım bu onun beni artık yalnız bırak demesiydi.

''Pekala Barlas, Yarın saat üçte etkinlik odasında görüşmek üzere.''

Odanın kapısını açıp son kez Barlas'a döndüm.

'' Ha bu arada. Benden seni kurtarmanı istemiştin. Emin ol bunu yapacağım.''




Bir Bağımlıya AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin