bölüm2: ezgi

318 12 1
                                    

Her sabah güne Ertan'ın mesajlarıyla başlamak... 

Çok uğraşmistik Melisa'yla o günlerde.

Sonuçta o benimdi artik.  

Sürekli hayatımın içindeydi Ertan.

Yandaki evde oturuyor, ailelerimiz sürekli görüşüyordu. Babalarımız mimar oldukları için sürekli yolları kesişiyordu. Bizi resmen kader birleştiriyordu.

Akşamları bahçede bazen buluşuyoduk ama ispiyonculuk yapmayı çok seven kız kardeşim Yeşim sayesinde sürekli tehtid altındaydik.

Arada sırada da ders çalışırdık.

Ben hiçbir zaman çok çalışkan bir kız olmamıştım ama önümdeki sınavın da farkındaydım. Melisa'yla da hep konuşurdum ders çalışmalıyız diye.

O benden de kötü durumdaydı ders konusunda. En azından benim hiç zayifim yoktu. Onun için de endişeleniyordum. En yakın arkadaşımdı sonuçta.     

Bir Ertan bir Melisa vardı benim için.

Üçümüz çok yakındik.

Ertan ve Melisa'nın arası çok iyiydi.

Ne yalan söyleyeyim bazen kıskandıracak kadar iyi oluyordu. Sonra böyle hissettiğim için kendime kızıyordum. Sonuçta Ertan'la hayatımız kesişse de hiçbir zaman yakın durmamisti bana. Ortak arkadaş grubumuz da yoktu. Ama onlar Melisa'yla hep yakındılar. Uzun yillar aynı sırada oturdular. Mahabbetleri iyiydi doğrusu. 

Hatta ben önce Melisa'nin ağzını aramıştım.

"Allah Ertan'la muhabbetinizi artırsın. Hayırdır, bir durum varsa bilelim."

Melisa;

"Yok be kızım, delirdin mi kankam o benim" demişti.

Birkaç ay sonra da ben Melisa'ya açmistim içimdekileri.

İlk önce yüzünde anlam veremediğim bir ifade oluştu.
Sonra bana ne zamandan beri ilgimin olduğunu sordu.
Ben de ona;

" Herzaman bir ilgim vardi bu çocuğa ama lisede aynı sınıfa denk geldiğimizden beri daha da hoşuma gidiyor." demistim.

Sonra bir kahkaha patlatıp;

" Deli misin, bunca zaman ne bekledin? Ben yaparım aranizi" demişti.

O zamanlar Melisa da Oğuz'dan çok hoşlanıyordu.

" Ahhhhhhh ahhhhh... Biri de Oğuz'la aramı yapiverse keske, ama saka yaptım, sakın oyle birsey yapma. Adam ne kadar idealist, derslerinden başka hiçbirşeyi gözü görmüyor. Boşu boşuna rezil olmayalım." .         
Melisa' nın o aralar Oğuz' la ilgili dedikleri doğruydu.                   
Oğuz'un ise tek hayali doktor olabilmekti.
Sinifimizin en caliskani...                   
Ve burslu...                                         
Zaten maddi olarak bizim kadar da rahat olmadığını biliyorduk.
Bir o kadar da yakışıklı bir cocuktu Oğuz.     

O istese tüm kızlar koşardi peşinden.

Oğuz o kadar netti ki davranışlarında kimse ona yaklaşmaya niyetlenemezdi bile.

Bunları düşündükten sonra Melisa'ya "Haklısın kanki, bence de hiç soylemeyelim" demistim.

Bu konusmamizdan birkaç gün sonra Melisa, Ertan'la konuşup yanıma gelmişti.

" Kanki, senin işi hallettim. Yarın büyük ihtimal çıkışta birer kahve içelim mi falan diyecek sana. Hadi iyisin"

" Nasıl oldu bu iş, neler konuştunuz"

" Orasını karıştırma sen İki gundur senin için uğraşıyoruz herhalde, şimdi bu akşam git biraz guzelles, yarin okula öyle gel. Yanına da ruj almayı unutma, çıkışta surersin biraz" demisti bana cilveli cilveli Melisa hanim.

Hem de beni utandirdigini bile bile...

Aşk Ve SınavHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin