Öykü ve Eylül'ün bugün tekvando kursları başlıyordu. İkiside güzelce kahvaltılarını yaptılar,spor kıyafetlerini giydiler, kulaklıklarını takıp deniz bölgesinin olduğu yerde önce koştular sonra ısınma hareketlerini yaptılar. Saat 2'de tekvando kursları başlıyordu daha önce tekvando yapmalarına rağmen,Kore'de tekvandoya gidecek olmaları onları heyecanlandırıyordu.13:30'da eve gittiler, tekvando kıyafetleri çantalarına koyup kurs yolunu tuttular,tam vaktinde orada olmuşlardı.Hemen giyinme odaları gidip kıyafetlerini giydiler. Öykü saçını yukardan at kuyruğu toplamıştı,Eylül'de tepeden sıkı bir topuz yapmıştı.Hocaları geldi hocalarıyla ve yeni kurs arkadaşlarıyla tanıştıktan sonra ısınma hareketleri ile kursa başladılar. İkisininde heyecanı gözlerinden okunuyordu… Kurs iki saat sürmüştü,yine giyinme odalarına gidip kıyafetlerini giydikten sonra biraz soluklanıp dinlenmek için yakınlardaki kafeye gittiler.Orada yarım saat oturup bir şeyler içtikten sonra eve gittiler. Duş aldıktan sonra yemek yapmaya başladılar.Öykü yemek işlerinde,Eylül'de temizlik işlerinde iyiydi.Öykü yemek yaparken Eylül'de evi toplayıp temizlik yapıyordu bu sayede işleri daha hızlı bitiyordu. Yemek yedikten sonra dışarı çıkmaya karar verdiler hem gezecek hem de alışveriş yapacaklardı.İkisi de yemeklerini yediler,mutfağı topladılar kıyafetlerini giymek için odalarına çıktılar. Eylül,üstünde Eyfel Kulesi olan beyaz tişörtün altına siyah dizleri yırtık dar pantolonunu ve zincirli siyah topuklu kısa botlarını giydi.
Öykü ise üzerine dantellerden "happy" yazan beyaz tişörtün altına mavi dar kot pantolonu ve siyah ince topuklu ayakkabısının üzerine siyah deri ceketini giyip aynanın karşısına geçip makyajını yaptı. Biraz göz kalemi çekti dudak parlatıcısı sürdü ve Eylül'e "Hazır mısın?" diye seslendi.
Eylül de "makyajımı tamamlayıp geliyorum"dedi. Eylül rımel,eyeliner ve ruj sürüp aynanın karşısında kendine baktı ve "hazırım,çıkabiliriz" diyerek aşağıya Öykü'nün yanına indi. İkisi de süper görünüyordu evden çıkana kadar saat 8 olmuştu ilk başta bir kafeye gidip kahve içtiler, sonra dondurma olarak sahile indiler. Orada hem oturup hem de dondurmalarını yediler. Muhabbet ettikten sonra alışveriş mağazasında gittiler İkisi de birkaç parça bir şeyler aldılar,deneme odalarına gidip denedikten sonra kasaya gittiler. Kasiyerlik anlaşmakta sıkıntı çekiyorlardı,O sırada hem Türkçe bilen hem Korece bilen bir kız yanlarına geldi. Tam onların yaşında,zayıf,güzel bir kızdı.Öykü ve Eylül'e yardım etti sonra aceleyle bir yere gitti Öykü ve Eylül bir teşekkür bile edememişlerdi. Alışveriş Merkezinden çıktıklarında saat 11'di bir Taksiye binip eve gittiler.Hemen aldıklarını bir kez evlerine denediler.Biraz televizyon izledikten sonra saat 1'de yattılar. Malûm ertesi gün yine tekvando kursları vardı ve erken kalkıp deniz bölgesine inip spor yapacaklardı.
