38

7.3K 177 8
                                    

Ediz sabah kalktığında Elit yanıbaşında uyuyordu. Uykusunda gülümsediğini görünce onun masumluğuna tekrar aşık oldu.

Boynunda kızarıklıkları görünce Ediz'in aklına dün gece geldi. Elit'in daha fazla diye yalvarışları.. Omzuna tırnaklarını geçirerek gözlerini kapatıp kendini bırakması...

Elini Elit'in pürüzsüz yanağında gezdirdi ve alnına minik ancak uzun bir öpücük kondurdu.

Saate baktığında çoktan 6'yı geçiyordu. Daha yapacak çok işleri vardı ve Elit'in kesinlikle onu görmemesi gerekiyordu.

Hızla yataktan kalktı ve takım elbisesini üstüne geçirip kollarını sıvadı. Kravatını da ustaca bağladıktan sonra ceketini giyip parfümünü sıkarak giyinme odasından çıktı.

Masada gördüğü kağıdı alarak üstüne Elit'in merak etmemesi ve dün geceyi unutmaması için bir şey yazarak aynaya yapıştırdı ve sessizce odadan çıktı.

Arabalarının bulunduğu garaja gelince Ömer'in lafı ile olduğu yerde durdu.

"Bugün cenazeye gidecekseniz sizi ben bırakabilirim Ediz Bey."

Bugün onu kaybedişinin 4. yılıydı. O korkunç kavga ve inanılmaz kaza olalı koskoca 4 yıl olmuştu.

Elit sayesinde onu unutuyordu yavaş yavaş. Evinden, duvarlardan fotoğrafını kaldırmıştı mesela.

Ömer'in öksürmesi ile düşüncelerinden sıyrıldı.

"Ben.. Özür dilerim Ediz Bey.." Ediz elini kaldırarak susmasını sağladı ve konuştu.

"Önemli değil. Ben kendim giderim hem yapacak işlerim var." Önüne gelen arabanın anahtarını aldı ve arabanın açılırkenki sesi bile onu mutlu edemedi. Porsche 918. En sevdiği arabalarından bir tanesi.

Hızla arabasına atladı ve arabasını garajdan çıkardı.

Kısa zamanda mezarlığa varmıştı. Nisa'nın yattığı yeri bulduktan sonra birkez daha taşa gözünü dikti.

Nisa Tarlay..

Orada Parlar yazmasına sadece 4 ay kalmıştı ki Nisa trafik kazası sonucu hayatını kaybetmişti.

"Daha önce gelemediğim için beni affet ancak yeni biriyle tanıştım.." Eski nişanlısına yeni sevgilisini anlatmak ne kadar garibine gitse de Ediz'in konuşmaya ihtiyacı vardı.

"Oldukça masum, uzaktan çok güçlü, soğuk duruyor ancak onunla birkaç kez konuştuğun zaman ne kadar zorluk atlattığını anlayabiliyorsun.. ve onu seviyorum, hem de herşeyden fazla.." Ediz hala kendini suçlu hissettiği için kendine kızdı.

"Artık hayatıma devam etmek zorundayım.." Ediz'in aklına o öldükten sonraki ilk 1 yıl aklına gelince güçlükle yutkundu. Hiç kimseyi dinlemeden herşeyini bırakıp yurtdışına kaçmıştı.

"Ve biliyor musun? Ona bir yüzük bile aldım. Ona evlenme teklifi etmeyi düşünüyorum.. Biliyorum biraz erken ancak onsuz daha fazla yaşamak istemiyorum. Onu bir gün bile görmeyince kendimi eksik hissediyorum. O bana karşı gelebilen, benim gardımı indirebildiğim tek kişi.. beni ben yapan kişi o." Yutkunduktan sonra konuşmaya devam etti

"Aslında kavga etmeden önceki halini daha iyi anlıyorum şimdi. Sen de hayatını yaşamaya başlamıştın. Ve eminim onu seviyordun." Ediz gözlerini kapatarak sesinin titremesine engel olamadan konuşmasına devam etti.

"Ancak korkuyorum. Ya yine terk edilirsem, ya o da senin gibi beni aldatırsa.." Etrafındaki insanları görünce toparlanmaya çalıştı ancak pek başarılı olduğu söylenemezdi.

"Kendimi yavaş yavaş affetmeye çalışıyorum. Sana bu kadar kötü bir hayat yaşattığı için kendimden iğreniyorum.. Ancak biliyor musun? Belki de olması gereken en doğru şey buydu." Burnunu çektikten sonra konuşmaya devam etti.

"Tabii senin ölmenden bahsetmiyorum. Belki de sadece, önceden ayrılmamız gerekiyordu. Ancak sana aşıktım. Ya da ben öyle sanmıştım bilmiyorum." Elit'e olan aşkını düşününce asıl aşkın Elit'le olan her an olduğunu çoktan anlamıştı.

Cebindeki yüzük kutusunu çıkardı ve açarak bir süre içindeki tek taşa baktı. Elit gibi masumdu, mücevher olmak için ne kadar zorlu aşamalardan geçmişti.

"Elit bunları hak ediyor ancak ben ediyor muyum bilmiyorum.. Fakat onun için herşeyi yapmaya hazırım. Artık seni de rahat bırakıyorum. Sana bu zamana kadar yaşattığım şeyler için özür dilerim.." Ediz yavaş yavaş kontrolünü kaybediyordu.

"Umarım orada mutlusundur. Orası her nereyese artık.. senden sadece şunu bilmeni istiyorum. Ben seni herşeye rağmen çok çok sevdim. Ama yavaş yavaş senin gittiğini kabulleniyorum. Dediğim gibi artık seni rahat bırakıyorum." Ediz dolan gözleri yüzünden önünü göremeyince hızla gözlerini sildi ve oradan ayrıldı.

Arabasına binmeden önce sigarasını yaktı ve gözlerini kapatıp düşünmeye başladı.

Hayatı 2 bölümden oluşuyordu artık. Elit'ten öncesi ve Elit'ten sonrası. Öncesinin çok güzel geçtiği söylenemezdi. Çok sevdiği nişanlısı ölünce herşeyi yarıda bırakıp 3 sene boyunca yurtdışında yaşamıştı.

Daha önce ağzına hiç sürmediği alkolün o zamanlar bağımlısı olmuştu. Kardeşi ve arkadaşları dışında ailesiyle bütün bağlantısını koparmıştı.

Her akşam barlara gider ve hiç tanımadığı kadınlarla beraber olarak onları oyunlarına alet ederdi. Şimdiki hâliyle hiç alakası yoktu kısaca.

3 sene sonra buraya tekrar geldiğinde kardeşinin yoğun isteği üzerine alkol tedavisine başlamıştı. Yarıda bıraktığı hayatına devam etmeye başlamıştı ki başına gelebileceği en güzel kişiyle tanışmıştı.

Elit Arslan..

Onu ilk görüşü tedavisi bittikten 1 hafta sonraydı. Aslında onun hakkında birçok şeyi biliyordu. Nasıl kısa sürede keşfedilip hızla yükseldiğini.. hepsine şahit olmuştu ve onun hakkında daha çok şey öğrenmek istemişti.

Beraber bulundukları ilk toplantıda kavga etmişlerdi. Birbirlerine laf sokmaya çalışıp birbirlerini ezmeye, birbirlerinden üstün olmaya çalışmışlardı.

Kısa bir süre sonra Ediz'in bu kavgalar hoşuna gitmeye ve Elit ona düşmandan çok çekici gelmeye başlamıştı. Ve galiba ona aşık olmuştu.

Neden bilmiyordu ancak onu Elit'e çeken birşeyler her zaman vardı. Bunu inkar asla edemezdi.

Kokteylde duygularının arkasında durup onu öptüğündeyse kesinlikle daha fazlasını istemişti ve aşık olduğundan emindi.

Ve işte şimdi elindeki kırmızı kutuyla ona evlenme teklifi etmeye hazırlanıyordu.

Elit'in vereceği tepkiyi düşününce gülümsedi ve daha fazla vakit kaybetmeden sigarasını söndürüp arabasına atladı.

Saate baktığında içimden lanet okuyarak arabayı hızla çalıştırdı. Geç kalmıştı.

PATRONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin