5 YIL SONRA...
Derin'den;
5 Yıl oldu.Hayatta olan tek varlığımı kaybedeli.Annesizliğe alışmadan babasızlığa alışmam isteniyor.Hayat değil miydi bize bu oyunu oynayan? Madem oyunda tek kaldım.Diğerlerinin yerinede oynayacağız.Depresyonda gibi oturduğum koltuktan kalkıp ortalığı toplayıp odama çıktım.Dolaptan hemen siyah dar paça pantolan,beyaz t-shirt'ümü alıp giydim.Saçlarımı at kuyruğu yaptım.yanıma bir eşarp aldım.Babamı görmeye gideceğim.Hayatımın neşe kaynağı olan babam,gittikten sonra ev ızdırap verici sessizlik kapladı.Normalde duvarlarda kahkaha sesleri hakimdi 5 yıl öncesine kadar.Aşağıya inip doğru yürüdüm.Ayakkabılığın askısından siyah deri ceketimi ve babamın arabasının anahtarını aldım.Çeketi giyip ayakkabıları ayağıma geçirdim.Son kez aynadan kendime baktım.Solgun yüz ifadem,çatlamış dudaklarım,çökmüş gözlerimle berbat gözüküyorum.Yorgun ve somurtgan ifadem buna renk katıyor.Kapıyı açıp dışarı çıktım.Sonbaharın meltem rüzgarı suratıma vurmasıyla benliğime geldim.Derin derin nefes aldım ciğerime doldurdum havayı kapıyı kitleyip arabaya doğru yol aldım.Daha varmadan arabanın yanına otomatikle açtım kapı kilitlerini.Arabanın kapısını açıp sürücü koltuğuna oturdum.Kapıyı sert bir şekilde çarpıp arabayı çalıştırdım.Artık nereye gidersem.Daha yeni hareket etmeme rağmen ilk kırmızı ışığa takıldım.Kaldırımda annesinin elini bırakmaya çalışan çoçuk,sevgilisiyle el ele yürüyen gençler,yaşlı olmalarına rağmen genç gibi giyinip gezen yaşlılar...Yeşil ışık yanınca yola devam ettim.Arabayı yolun kenarına park edip indim.arabaların arasında karşıya geçtim.Cebimden eşarbı çıkartıp saçlarımı örttüm.Mezarlığa girdim ayaklarım ben kordinat vermeden babamın kabrinin oraya doğru yönlendirdi.Kabrin yanına gidip oturdum.Biraz toprağı sevdim babamın saçlarını sevdiğim gibi.Biraz toprağı kokladım babamın kokusu niyetine.Toprağa sarıldım babama sarılmış gibi."Niye baba.Sana sarılmak yerine toprağa sarılıyorum Niye? Beni bırakıp gitmekteki amacınız ne? Sensiz hayat neşesiz.Küçükken işe gittiğinde ağlardım,yemek yemezdim.Şimdi özlemekten,sevmekten başka işim yok.Beni de alırmısın yanına ? Bende geliyim.Sana sarılır özlem gideririz. Olmaz mı? Tamam cevap verme ama niyetliyim yanına geleceğim ona göre"
Poyraz'dan;
Aynı boktan iş günü bitiminde mezarlığa uğradım.Yıllarca Anne diye seslendiğim kadına beslediğim kin dünyayı yakıp yıkacak derecede.Mezarının olduğu yerde bulunan ağacın altına oturup sırtımı ağaca yasladım.Düşündüm başıma gelenleri düşündüm.Annemin yaptığı pisliği,Cezasını çektiren beni beni düşündüm.Etrafta kimse yoktu.Başımı arkamdaki ağaca dayayıp gözlerimi kapattım.Duyduğum hıçkırıklarla açtım gözümü.Bir kadın ağlıyordu.Hayatta en nefret ettiğim şey kadın ağlaması..Hıçkırık sesleri kesilmedikce dahada sinirlenmeye başladım.Mezar başında ağlayan küçük bir kız çocuğu.Ağlaması garip değilde Selim itinin mezarı başında ağlıyordu.Bir yandan konuşup bir yandan ağlıyordu.Onu duyabilmek için biraz daha yaklaştım sonra fark ettiğimde ben ne yapıyorum burada banane o kızdan.Arkamı dönüp mezarlıktan çıktım.Arabama binip 'BLACK BAR'a gittim.İçeri girdiğimde ağır parfüm kokusu ve sigara kokusu etrafı sarmıştı.Tezgah'ın ordaki bar sandalyelerinden birine oturdum."Tekila" Gözlerimle etrafı taradım iğrenç insanlar kaynıyordu.Tezgahın üzerine konulab tekila bardağını alıp kafama diktim.Barmen'i çağırıp bardağı doldurttum.Yanıma oturan sarışın kızın ağır parfümü miğdemi bulandırıyordu.Kız bana yaklaşmakla uğraşıyor,bir yandan dikkat çekmeye calışıyordu.Ortamdaki karışmış koku miğdemi bulandırırken,yüksek sese karışan saçma sesler başımı ağrıtıyordu.Tezagaha parayı bırakıp bardan çıktım.Valenin arabamı getirmesini bekledim.Valenin getirdiği arabama binerken valeye harçlık vermeyide unutmadım.Arabayı sürmeye başladım.Bir süre sonra durdum.Arabadan inip apartmana girdim.4.kata çıkıp zile bastın.Kapıyı Burçin açtı sarhoşluğun verdiği güçle zar zor yürüyerek içeri girdim.Burçin bişeyler zırvalıyordu.Ama bana uğultu gibi geliyordu.Solonda bulunan koltuğa uzandım.Işık bile kafamı ağrıtıyordu.Gözlerimi yumup evdeki ferah kokuyu içime çektim.Karşımda diz çökmüş ağlayan annem vardı.Elimde bir silah babam vurmam,ihanetin bedelini ödetmem için vurmamı söylüyordu.Annem yüzünde bulunan makyaj akıttığı göz yaşı ile daha da iğrenç gözüküyordu.Gözlerimi kapattım bir anda silah sesi duyuldu.Gözlerimi açtığımda her iki pisliğin kalbinden vurulmuş gördüm.Sessizlik hakimken bir kadın ağlaması duydum.Selim itinin yanımda ağlayan bir kız Kanlanmış gözleriyle bana baktı."SEN!!" Oturduğu yerden kalkıp karşıma geçti.İşaret parmağını sol göğsümün üstüne koydu."SEN!! bunun hesabını ödeyeceksin!!" kararlı bir ses ile söyledi.Adamlardan biri gelip kızı aldı.
Neydi bu gördüğüm rüya? Bence bu olayı fazla büyütüyorum....
