Poyraz'dan;
Hafifçe başımı kaldırdım ve karşımda gördüğüme inanamadım.O itin kızının benim şirketimde ne işi var? Benim haberim olmadan ne zamandır,şirkete çalışan alınıyor? Kesin Eda'nın işi olmalı.Bunu benim daha çok acı çekmem içinmi yapıyor? Sinirli bir tavrımla;
"Sennn...O'sun"
"Nediyorsunuz Poyraz bey Kimim ben anlamıyorum?"
Bir an düşündüm.Belli etmemeliydim.Çünkü bana vereceği tepkiyi bilmiyorum.
"Sen yeni çalışan mısın?"
"Evet Poyraz bey"
Daha hala sinirliydim.Sanki sinirimden herşeyi açığa çıkartacaktım.Sinirimi belli etmemeye çalışarak;
"Bırak dosyayı çık "
Kız sinirli tavırlarımı anlıyordu sanki.Niye anlamasın kız salakmı?
Kız dosyayı bırakıp çıktı odamdan.Sinirlerim alt üst olmuştu resmen Eda bunu niye yapıyordu? Bende o hışımla odadan çıkıp karşıdaki Eda'nın odasına daldım.
"Bana bunu nasıl yaparsın!!!"
"Neyi neyden bahsediyosun sen Poyraz?"
"O itin kızını nasıl benim şirketimde çalıştırısın!!"
"Kim?"
"EDA!!!! Selim'in kızının işine burda?"
Eda yerinden kalktı ve kapıyı kapattı.Sonra yerine oturdu.
"Derin Selim'in kızı mı?"
"Haa bide adı Derin! Bilmiyormuş gibi yapma eda!"
"Poyraz bilmiyordum gerçekten hem ne olacakki yardım edip vicdanını rahatlatırsın"
"Yaa öyle san Çıkacak o kız işten!"
"Hayırr"
"EDAA!!!!" diye bağırarak masaya tüm gücümle vurdum.Eda çok kormuştu.
"Kaçma Poyraz gerçeklerden kendinden kaçma!!"
"EDA ÇIK!"
Çantasını alıp çıktı.Kimsenin yüzünü görmek istemiyordum.Sinirli bir tavırla şirketten hızla çıktım.Şöförden arabanın anahtarını alıp arabaya bindim.Ve hızla sürüyordum arabayı.Yaşananlar aklıma geldikçe gaza yüklenmeme sebep oluyordu.Düşünmeden duramıyordum.Nereye gidiceğimi bilmiyorum.İçki iyi gelecektir.Böyle sıkıntılı ve sinirli hallerimde çareyi içkiden ararım.Arabayı meyhaneye doğru sürdüm.Arabadan inip anahtarı cebime attım.İçerideki masalardan birine oturup sipariş verdin.Ahmet kaya'dan şarkılar dinliyordum.Bir süre sonra parayı ödeyip çıktım.Arabayı bu kafayla süremeyeceğime göre ana caddeye çıkıp taksi çevirmem lazım.Yürümeye başladım sallanarak yürüyordum.Bir yandan şarkı söylüyordum.
"Meyhaneci sarhoşum bu gece,Aşığım aşık çal bu gece.Tak etti canıma yalnız her gece,içiyoruz bu gece içiyorum gönlümce her gece başka bir eğlence..."Oh Vallaha Müslüm babadan Ebru Gündeş'e geçtik.Höst,Nerdeyim lan ben.Aaa hatırladım.Ana caddeye çıkacaktım.
Örselenerek yürümeye devam ettim.Bir parkın çimenlerin üzerine yattım.
"Allah belanızı versin sizin gece yarısı sulanırmı çimenn?"
Islak olmasına rağmen kalkmadım.Gökyüzüne baktım.Ağaç yaprakları engellesede görüyordum.Yıldızlar geceye renk katıyordu.Gece gibiyim bende simsiyah ama tek farkımız onu aydınlatacak yıldızı var benim yok.Çimenlerden kalkıp yine yürümeye başladım.Taksi geliyordu.Elimi hafifçe kaldırıp işaret ettim.Durdu ve bindim.
"Nereye Süreyim abi?"
"........adrese sür" Eve gidip duş alıp kendime gelmem lazımdı.Taksiden indim.Babamın evine gelmiştim.Biz babamla ayrı yaşıyorduk.Ara sıra kafam eserse burayada geliyorum.Kapıyı çaldım.Kapıyı açan babamın hizmetçisi Aynur hanımdı.Aynur hanım babamın 30 yıllık hizmetçisi olur.Annemi çok severdi.
"Hoşgeldiniz Poyraz Bey"
"Hoşbulduk Aynur abla"
Babamda arkadan gelerek "Hoşgeldin oğul"
"Hoşbulduk baba" diyerek içeri girdim.
"Biraz duşa girmem lazım baba kafam 1 milyon oldu"
Hemen yukarı çıkıp duşa girdim.10 dakikalık duşun ardından odama girip kıyafetlerimi giydim ve yatağa uzandım.Gözlerimi kapatıp tam uykuya dalacakken telefonun sesi bütün odayı doldurdu.Yataktan hiç kalkmadan komidinin üzerindeki telefonumu aldım.Kimin aradığına bakmadan telefonu açtım.
"Alo"
"Alo Napıyorsun Poyraz"
"Ooo Meksikalı ararmıydın bizi sen yaa"
"Arıyormuşum demekki canısı"
"Ee neden aradın ilayda?"
"Hiiiç.İstanbul'a döndüm.Olmazsa sen ve Eda ile birgün buluşalım"
"Bilmiyorum İlayda.Eda ile şu ara aramız iyi değil"
"Neden"
"Çünkü..."
Dememe kalmadan kapım açılmıştı.İlayda'ya bir dakika dedikten sonra "giiirr!"diye bağırdım.Aynur abla içeri kafasını uzatıp "Oğlum baban seninke karşılıklı kahve içmek istiyormuş"diyince kafamla onayladım.Aynur abla kapıdan çıktıktan sonra telefona geri dönüp İlayda'ya sonra anlatıyım.Şimdi kapatmam lazım diyip kapattım.Yataktan kalkıp odadan çıktım ve babamın odasına doğru yol aldım.Çalışma odasına gelince kapıyı ardından kapattım.
"Gel oğlum.Biraz konuşalım seninle"
"Olur konuşalım"
"Şirkette durumlar nasıl?"
"Güzel ama bir sorun var."
"Ne sorunu!?"
"Eda şirkette yeni sekreter aldı.Ve..."
"Ve!?"
"Bu kız Selim itinin kızı"
"Güzel!Bu sayede düşmanımızın kızı yakınımızda ve intikam planını suya düşürebiliriz"
"Hayır baba!"
"Ne hayır baba!Aklını çalıştır biraz!"
"O kızı şirkette istemiyorum.Ayrıca bir intikam planı bile olsa emin ol şirketime girmezdi"
"Hayır Poyraz.O kız kalıcak.Ve zamanı geldimi onuda öldüreceksin!!"
"Sana böyle birşey yapmayacağımı söyledim"
"Bana karşı gelme Poyrazz!!"
"Ne yaparsın benidemi öldürürsün?!"
"Poyraz haddini aşıyorsun"
Daha fazla babamı dinlemeden kapıyı evi sarsacak şekilde bir gışımla kapattım.Odama girip telefonumu ve araba amahtarımı alıp evden çıktım.Arabaya biner binmez sakinleşmek için nereye gideceğimi bulmuştum.Annemin mezarına gidecektim.Arabayı hızla kaldırmamdan dolayı biraz sarsılsada hiç önemsemeden son sürat sürmeye başladım.O hızla mezara çabuk varmıştım.Arabanın kapısını hızla kapatıp arabadan indim.Etraf çok karanlıktı.Annemin mezarının yanına geldiğimde
"Gittin ya.....Hâlâ sensiz zamanların soğuk meltem rüzgarları esiyor buralarda.Hâlâ senin kokun var anne.Bıraktığın yerdeyim anne.Yaralı sinirli ve cesurum anne hani derdin bana'Adam olan cesur olur'diye ben o cesurluğu seni vururken kullandım.Ben adamlığımı senle gömdüm"Bir anda ayağa kalktım.
"Ama öğrendim annem insanlığı hoş görmek sırtından vurdurur.Dost bildiğin düşman,Düşman bildiğin dost olur bana"Arkamı dönüp mezarlıkdan çıktım.Arabaya bindim.Sahil kenarına gidip arabayı parkettim.Arabadan inmedim.Eve gidemezdim.Babamın yüzünü görmek istemiyordum.Bu gecw arabada uyumalıydım.Aklıma O selimin kızı geldi.Adı Derinmiş.Hoş bir ismi varmış.Derine haksızlık yapıyorum galiba.Derin istermiydi babasının ihanete sebep olmasını.Oda benim gibi galiba.Ama bilmemeli onun babasını öldürdüğümü Ne de olasa babası kızabilir.Edayada haksızlık yaptım.Onu aramalıyım.Özür dilemem gerekiyordu.Telefonumu alıp Edayı aradım.2 Kez çaldıktan sonra açtı telefonu;
Poyraz:"Alo Eda"
"Alo Efendim Poyraz?"
"Bana kızgınmısın?"
"O nasıl soru tabiki kızgınım.Bugün bana çok büyük haksızlık yaptın.Ben Derin'in Selim'in kızı olduğunu nerden bilebilirdim ki.Hem iyikide işe girmiş.O kız sayesinde vicdanını biraz olsun rahatlatabilirsin.Hem Derin'in suçu yok.Kız istermi babasının başka bir kadının yuvasını yıkmasını Derin'e haksızlık yapıyorsun.Hem kızın parayada ihtiyacı varmış Çalışması lazım Poyraz!"
"Galiba haklısın Eda.Derin işe devam etmeli.Ben çok düşündüm.Bu arada senden de özür dilerim.O anki sinir ile sana sardım işte.Banada hak vermeye çalış."
"Neyse poyraz sorun yok.Sende bunları kafana takma yat uyu"
"Tamam.Eda yarın şirkette görüşürüz" diyip telefonu kapattım.Arabanın arka koltuğuna yattım.Yattığım gibi uykuya daldım.Telefonun zırlamasıyla uyandım.Gözlerimi açtığımda gündüz olmuştu.Arayan İlaydaydi.Niye arıyorki sabahın köründe.
"Alo Ne oldu rüyandamı gördün?"
"Hee..Sen daha uyuyomusun seni tembel işe geçmi kaldın?"
"Ne işi sabahın köründe!"
"Ne işi olacak senin şirketin yok mu?"
"Daha erkenki?"
"Ne Erkeni Saate bak!"
Demesiyle gözüm telefonun saatine ilişti.Saat 12ydi.Geç kalmıştım.Tekrar telefonu kulağıma dayayıp
"Harbiden geç kalmışım"
"Hadi şirkette görüşürüz"
"Dur ne şirketi sen şirkettemisin?" demeden telefonu suratıma kapattı.En son konuştuğumda İstanbuldayım demişti.Arabanın ön koltuğuna geçip arabayı çalıştırıp şirkete sürdüm.Şirkete gelince arabadan inip şirkete girdim.Direk odama gittim.Kapıyı açtığımda karşımda ilayda belirdi.
Kapıyı açmamala boynuma atladı.Biraz sarılıştıktan sonra başladık konuşmaya.
"Oo ilayda yüzünğ gören cennetlik.Sen buralara gelirmiydin?"
"Geliyormuşum işte şapşal"
Yerime oturudum.İlaydada tekli koltuklardan birini çekip oturdu.
"Ee Sen neler yaptın meksikada" dedim.
"Hiç ne yapıyım gezdik.Dolaştık aynı yani ama meksikalılar süper yalnız.Görmen lazım.
"He iyi tahmin edebiliyorum."
"Sen napıyon görmeyeli en son anneni öldürüyodun?"
"İlaydaaaa!!"
"Tamam sinirlenme hemen.
"Zaten kafam allak bullak.Bide sen yapma lütfen"
"Niye ne oldu?"
" Ya o selimin Kızı işte burada........." tüm olan bitenleri İlayda"ya anlattım.
DERİN'DEN;
Şirket herzamanki gibi çok kalabalıktı.Ayy nefes alamayacağım.Şirketten dışarı çıktım.Çok ta Temiz olmasada.Bir anda sirketin önğnde araba durdu.Gelen Eda hanımdı.Yine giymiş mini etekleri.Güzel kadın sonuçta yanii.İçeri girdi.Bende giriyim artık poyraz bey farkedebilir.İçeri girdiğimde poyraz beyin odasından sesler yükseldi..
"Ayyy...Benim canım gelmişşş" diyip bağırdı eda hanım.Poyaz beyin odasının kapısınının aralığından onları izliyordum.Çok meraklıyımdır da..Odada bi kız daha vardı kimdi ki o.Poyra Beyde yazık onları gülerek izliyordu.Eda hanım konuşmaya başladı.
"Geliyorsun haber vermiyorsun öyle olsum.Aşk olsun sendemi Poyraz?
Uzaktan geldi heralde bu kız.Neyse elime bir dosya alıp Poyraz bey'in odasına girdim.Eda hanım gülmekten gözünden yaş geliyordu.Poyraz beye baktığımda yeni gelen kız Poyraz Bey'in saçlarını bozuyordu.Onlara aldırış etmeden;
"Poyraz bey imzalanacak dosyalar vardı ama?"
"Tamam Derin.Masama bırak"dedi.Diğerlerini aldırmadan dosyayı masaya bırakıp çıktım.
1 GÜN SONRA;
"Yok Gerek yok ben giderim" Şuan karşımda tek arkadaşım olan Kaya duruyor beni işe bırakmak istediğini söyledi ben ne kadar yok desemde dinlemiyor.
"Ya kızım işe bırakcam sonra alırım söz merak ettim çalıştığın yeri"
"İnternetten gir bak nasıl bir yermiş işe gitmem lazım benim hadi görüşürüz"Tam kapıdam çıkacağım kolumu tuttu.
"Derin sinir etme beni!!ben bırakcam seni"
"Off tamam" daha fazla kavga edip işe geç kalamam.Arabaya bindiğimde sessiz bir şekilde şirkete geldik.Benimle beraber Kaya da indi arabadan.Niye herkez bize bakıyor.Aman hiç uğraşamam.24.kata geldiğimizde bütün gözler bize döndü.Oğlan yakışıklı tabi bakıyorlar.Masama geçtiğimde oturacak yer buşduğuma sevindim.Bir sürü dosya uf bunlara bakacağım.Başımda dikilen Kaya'ya baktım etrafı izliyordu.Sonra bana döndü.
"Kızım ne biçim arkadaşsın bir sürü güzel kız var insan bana ayarlar birini"
"Sana Osmanöı tokatı kâfi"
Karşımda beliren gölgeye baktım.Eda Hanım!!Biraz kayayı süzdü.Sonra bana baktı.
"Misafirini yolladıktan sonra yanıma gel.Bir de dosyalar bitmez bir kaç kişiye dağıt bitirin bugün onları" diyip odasına girdi.Yerimden kalkıp Kaya'nın kolundan tutup sürükledim.Asansör ilk defa boştıı bindik.
"Kızım varya tam dayaklıksın kimdi o? Önüne gelen?"
"Ne biçim soru abi bu?"
"Eda Hanım"
"Hanım??" tek kaşını kaldırıp sormuştu.
"Genel müdür kendisi"
"Asıl patronun kim?"
Asansörden indiğimizde bize doğru Poyraz Bey'i gösterip
"Bu" dedim.Kaya kafasını çevirip Poyraz'a baktı.Bir anda Sarıldılar.Hop noluyoz lan? Evet içimdeki kamyon söförü çıktı.
"Kardeşim"
Kardeşim mi? Döverim oğlum sizi insan açıklama yapar dimi yani Poyraz zaten odun kaya yeri geldimi iyi ama oda öküz çoğunlukla.Beyler ayaküstü sohbet ediyorlardı.Hey beni unuttunuz.Herkez bu iki şahısa bakıyordu.Sonunda beni hatırladılar.
"Bende Derin'in nerde çalıştığını merak ettim geldim"
"İyi yapmışsın vaktin varsa kahve içelim özlem giderelim.Hem Melek yani Eda da burada"
Bir dakika Melek mi dedi o? Evet evet kesin melek dedi Melek kim mi şöyle açıklayayım.Kaya'nın lise de aşık olduğu kız.Sevgililerdi.Üniversiteden sonra Melek Kaya'yı bırakıp gitti.Kaya yıkılmıştı.Tabi pek görmek nasip olamamıitı ama fotoğraflarında görmüştüm.Peki Melek Eda'ysa bu Eda Genel müdür olan mı?İnsan bir işaret yapar kaya iki dakika muhabber ettirirdim.Tabi ne diyecekse"Neden gittin?""Öyle gerekti" filen dermiş klasik yani Ayy ben bunları düşünürken beyleri unuttum.
"Yok ya başka sefere artık"
"Bak eğer başka birisini istemiyorsan erkek erkeğe gideriz bir yerlere"
"Yok ondan değil meşguküm bu aralar sonra"
"Söz ver bak hele bir gelme çıranı yakarım"
"Tamam lan tamam"
"İyi o zaman sonra görüşürüz kardeşim."
"Görüşürüz"
Poyraz bey gözlerim uzun uzun baktı tebessüm edip geçti.Kaya'yla dışarı çıktık.
"Kaya?"
"Efendim?"
"Melek Eda hanım mı?"
Sadece boş boş baktı.
"Öyle"deyip kestirip attı.
"Onu gördüğünde anladın mı?"
"Uzun zaman geçsede anlıyor insan.Unutmuyor bakışını,sesini.Ama çok değişmiş benim Meleğim değil o.Zengin,moda kurgusuna kendini kaptırmış,para hırsı kensşni kaybettirmiş.O başka biri olmuş.O artık Melek değil Eda!!"
"Birşey sorabilirmiyim?"
Başını olumlu anlamda salladı.
"Onu sevdiğini nasıl anladın?"
"Zaten onu gördün mü kalbin yerinden çıkacakmış gibi oluyor.Yediğin bir şey boğazında düğümlenmiş gibi oluyor.Yutkunamıyorsun.Hele o su aygırları karnını hiç rahat bırakmıyor.Sürekli tepiniyor.Beynin senden habersiz emir veriyor.Elin ayağın titriyor.Onu düşünmeden duramıyorsun.Herşeyini ezberliyorsun.Bakışını,gülüşünü, şaşırdığında verdiği tepkiyi,ağlarken ki o yüzündeki masumiyetini.En çokta sevgisini ezberliyorsun.Ne o aşık mı oldun?"
"Sen bunlarımı hissettin?"
"Yani hissettik ki konuşuyoruz.Ne oldu niye sordun?
"Eda'yı şimdi gördüğünde de böyle mi oldu?"
Bir şey demedi sessiz kaldı.
"Zor muş"
"Onun için daha kolaydır belki"
"Bilemem neyse üzme kendini"
"Görüşürüz akşam seni almaya gelirim"
"Tamam akşam görüşürüz o zaman"
Diyip sarıldım.
Sonra Kaya şirketten çıktı.Kay'nım gitmesinin ardından.Oturup dosyaları bitirdim.Şimdi bu dosyaşarı poyraz beye teslim etmeliyim.Dosyaların birkaçını alıp Poyraz beyin Odasının kapısının önüne geldim.Tam kapıyı çalacakken Eda hanım ve Poyraz'ın konuşmalarına kulak misafiri oldum.
"Poyraz kırdıtma kafanı"
"Tamam Melek ya"
"Bak hâlâ sinir ediyor.Ben gidiyorum yaa"
"Nereye?"
"Derinle filen konuşurum Ne dersin"
"Melekk!!"
"Benim adım Eda!!"
"Sen bana diyordun gerçeklerden kaçma diye sen kaçıyorsun"
"Benim sebebim vardı senin? Söyle bakalım sebebin ney?"
"Boşver biliyorsun zaten"
"Derin'in babasını öldürmen sebep mi? Kız bilse seni öldürür!"
Eda'nın konuşması üzerine elimdeki dosyalar yere düştü.Sinirleniyordum.Kim kimi öldürüyo?Poyraz bey babamı öldürmek ne alaka? Olamazz böyle birşey şakaa heralde....Kendimi konrrol edemiyordum.Kapıyı sert bir şekilde açtım...Ve içeri girdim...Poyraz ve Eda bana şaşkınlıkla baktı.....