Hayatımın Başladığı Nokta

Parti

Elbisemi giyindikten sonra odadan çıkıp Açelya'nın odasının önüne geldim.Kapıyı çaldım.
-Girrr.
-Ben hazırım ama makyaj için yardımına ihtiyacım var.
-Kızım süper olmuşsun.
-Sende.
Açelya koyu yeşil eteği olan üst bölümünde altın sarısı pullar olan bir elbise giymişti.Krem rengi bir ayakkabı ve çantasıda yatağın üzerinde onu hazır bekliyordu.Krem renginde açık bir ruj ve açık pembe allık sürmüştü.Ben de açık mavi bir etek üstten beyaz kolsuz dantelli bir bluz ve platform topuklu bir ayakkabı giymiştim.(Multide var)
-Partinin en renklileri biz olacağız.
-Neden ki?
-Normal de iblis avcılarının partilerinde sadece siyah ya da sadece beyaz giyilir ama bu tarz partilerde renkli giyeriz.
-Anladım anladım da benim şu makyaj işine biran önce  başlasak.
-Tamam gel otur ama ben yapacağım sen elini bile sürmeyeceksin.
-Tamam.
****
-Eveet ayna ya bakmaya hazır mısın?
-Bilmiyorum.Emin değilim.
Gülme krizine girmiştim.Açelya 2 saattir bana makyaj yapıyordu.
-Al bakalım.
Elime bir el aynası tutuşturdu.Aslında hiçte fena değildi.Siyah rimel,açık pembe parlatıcı ve pembe allık sürmüştü.
-İki saattir bununla mı uğraştın?
-Beğenmedin mi?
-Şaka şaka bayıldım.
O sırada içeriye Rüya geldi.
-Gel bakalım fıstık makyaj sırası sen de?
-Mira saçmalama o daha küçük.
-Tamam tatlım merak etme makyaj derdimde rimel sürücem demedim.Parlatıcı ve çok az allık.
-Onlar ne be?
-Hiç duymadın mı?
-Hayır.
-Gel yanıma ozaman.
Rüya'ya renksiz bir parlatıcı ve allık sürmüştüm.
-Çok güzel oldun.
-Ben zaten güzeldim ki.
Vee tahmin edin ne oldu kapı yine açıldı bu kapı neden hep açılıyor?Gelen annemdi.
-Selam kızlar.Çok güzel olmuşsunuz.
-Teşekkür ederiz.
-Ben Rüya'yı almaya geldim.Hadi Rüya gel çıkalım biz.
Annemlerin çıkmasıyla mesaj gelmesi bir oldu.Dalga,Uzay ve Rüzgar yanyana bir selfie çekilmişlerdi.Cidden süper ötesi yakışıklı çıkmışlardı.Mesajın alttındada:"Sizin evin salonundayız sizi bekliyoruz fıstıklar."Yazmışlardı.
-Hadi hazırsan gidelim artık bizimkiler salonda bizi bekliyorlarmış.
-Tamam hadi.
Merdivenlerden indik ve salona geçtik.Üçlü koltukta yanyana oturmuşlardı.Hepsi telefonlarıyla uğraşıyorlardı.Bizm ayakkabıların topuk sesini duyunca hepsi bizi doğru baktılar ve dona kaldılar.1-2 dakika sonra hepsi aynanda ıslık ötürdüler.Aynanda ıslık ötürünce birbirlerini bakıp sırıtmaya başladılarDaha sonra Rüzgar toparlanmaya çalıştı ve ayağa kalkıp telefonunu cebine koydu.
-Eeee..şey o zaman şey eeee... gidelim o zaman biz hadi beyler.
Uzay ve Dalga kalktılar ve aynan da birbirilerini ittiler.Rüzgar refleks olarak Uzay'a daha yakın olduğu için hemen onu tuttu.Dalga'da  düşmeden kendi kendine dengesini buldu.Bu olanlar olup biterken ben gülmekten ölüyordum.
-Yaa ölçülüm ne itiyorsun yaa?
-Asıl sen neden itiyorsun?
-İlk ben sordum.
-Kız arkadaşıma tip tip baktığın için.
-Ne konuşuyorsun yaa o benim kız kardeşim.Hem sende benim iki kız kardeşime de tiptip baktın.
-Yeter beyler sizde gülmeyin yaa allah aşkına ağzınız yırtılacak sonra ben uğraşacağım.
-Ayy kardeşini de mi korurmuş benim küçük Dalgam.
-Küçük Dalgam ne yaa? Soğuk espirinin böylesi.
-Sen ona mı soğuk espiri diyorsun.Bak bak şuna bak bi de.Dalga geç sene hadi.
-Yaa Mira kusura bakma ama yani espirine sıçıyım.
Asansöre binmiştik.Rüzgar tam düğmeye yönelecekken.
-Dur dur .Bu düğmeye hep sen basıyorsun arkadaş bu sefer ben basıcam kaçıncı kat?
-Şurda en köşedeki üstünde PRS yazan.
Düğmeye bastım ve kapılar açıldı.Açelya ve Uzay önden gidiyorduDalga hemen yanlarındaydı rahat bırakmıyordu.İçerisi pek sakin sayılmazdı.İçeri girdiğimizde David Guetta-Titanium çalıyordu.Rüzgara döndüm.
-Anlamı ne?
-Neyin?
-PRS
-Parti Salonu.
-İyiymiş.
Müzik kesildi ve Salonun en önündeki sahneye yaşlıca bir adam çıktı.Rüzgar bana döndü.
-Zaman geldi.
Dedi ve gitti.Bende orada öylece kalakaldım çevremdeki kimseyi tanımıyordum. Ada'm konuşmaya başladı hiç bu bunağı dinleyemezden bara doğru ilerledim.
-Bir bira lütfen.
Oturur oturmaz yanıma bir onyedinci yaşlarda bir çocuk geldi.
-Selam.Emir ben sende Mirasın herhalde.
-Burada beni tanımayan bir insan yok mu?
Barmen biramı vermişti.Onun birayı vermesiyle bitirmem bir oldu diye biliriz.
-Burada insan yok tatlım?
-Nerden tatlın oluyorum?
-Aynen nereden tatlın oluyor?
Meğersem Rüzgar ben biramı içerken yanımıza gelmiş.
-Defol.
Dememle Emir'in gitmesi bir oldu.
-Bu tiplere güvenmemelisin.
-Kendimi koruyabilirim.
-Pek sanmıyorum.
O an o kadar sinirlenmiştim ki.Tam arkamda duruyordu ben de dayanamayıp anında dirseği karnına geçirdim.
-Ahh.Ne yaptığını sanıyorsun?
-Kendimi koruyorum.
Tam oradan uzaklaştım ve fark etmeden sahneye çıktım.Herkes alkışlamaya başladı.İnsanların alkışlaması bitikten sonra bende ki jeton anca düşmüştü.Bu parti benim için düzenlenmişti ve tam Ada'm ismimi söyledi an sahneye çıkmıştım.Şansa bak lan.
-Evet ne düşünüyorsun Mira yeniden aramızda olmak nasıl bir duygu?
Yaşlı adama baktım o gitmişti yerine benim yaşlarım da taş gibi bir kız gelmişti.
-Evet ,ilk öncelikle ben sizin aranızda daha önce hiç bulunmamıştım tatlım ilk önce onu düzelteyim.
Bunu dememle herkes kıza gülmeye başlamıştı.Sustuklarında konuşmaya devam ettim aslında hiç düşünmeden konuşuyordum.
-Uzatmak istemiyorum hepinize teşekkür ediyorum ve eğlence başlasın diyorum.
Dedim ve sahneden indim.Anında bara yöneldim.Rüzgar arkamdan geliyordu.Bunu hissedebiliyordum.
-Bir viski lütfen?
-Senin amacın ne?
-Benim smacım sadece kafayı bulmak.
-İyi istersen birlikte yapalım.Bir büyük bardak bira alabilirmiyim?
****
-Şuanda tek başıma içiyorum ve bu çok sıkıcı.
-Hımm.Ciddi misin?
Rüzgar daha dedim bir kızın çağırmasıyla gitmişti ve döndüğünü farketmemişim.
-Bunu seslimi söyledim ben?
-Hayır ben sadece düşüncelerini okuyordum.
-Tabi tabi.
-Sıkıldın mı?
-Evet.
-O zaman..
Ayağa kalktı ve eğildi.
-Bu dansı bana lütfeder misiniz  hanımefendi?
-Hı hı.
Dedim ve elini tuttum.Şansa ki çalan şarkı bitti ve  yeni bir şarkı çalmaya başladı.Thirty second to mars stay çalıyordu(Multiye koydum.)
-Yavaş bir şarkı beklemiyordum?
-O da olur .
-Etrafıma baktığımda çok az kişi kalmıştık.Yani çok az derken 20 -25  kişi falandık.Rüzgar ellerinin ikisini de belime koydu.
-Ne yapıyorsun?
-Ne yaşlı bunaklar gibi dans edelim.
Ben de bu durumda ellerimi omuzlarına koydum.Ama ben o kadar şanssızım ki her dans ettiğimde birini üstüne düşüyordum.Arkadan biri beni itti ve benim ayağımı takıldı tam düşerken Rüzgar'ın ayağında benim kine takıldı ve ben de onun üstüne düştüm.O masmavi gözlerle bu kadar yakın olmak beni heyecanlandırmıştı.Kafamı biraz aşağıya indirsem dudaklarım onunkilere değecekti.Neden bilmiyorum ama içimden bir ses bunu yapmamı söyledi ve ben de bu kez içimdeki sesi dinledim ve Rüzgar'ı öptüm.Dudakları çok yumuşaktı.Her ne kadar da ben onu öpmüş olsam oda bana karşılık veriyordu.İçimdeki bir ses herkesin bizi izlediğini söylüyordu.Lanet olası içimdeki ses bir türlü susmuyordu ve ben bu yüzden bu güzel anı bozmak zorunda kaldım.
-Aaa herkes bizi izliyor?
Dedim ve çocuğun üzerinden kalktım.
-Rüzgar bak çok pardon bilerek yapmadım arkadan biri beni itti ve  kendimi üstünde buldum ne kadar saçma olduğunu biliyorum resmen bir klişe ama o an yani...
-Bence olabilir.
-Yani...Ne ? Ne dedin sen?
-Bence olur dedim.
-Ne olur?
-Sen ve ben yani...Ne demeye çalıştığımı anladın bence ve bir cevap bekliyorum hayır de unutayım ya da evet de sen bilirsin...
-Eee ben ben bilmiyorum.Ama düşüneceğim.Konuşuruz sonra dedim ve koşar adımlarla oradan uzaklaştım. Ve asansöre bindim.Saate baktım 12'yi 1 geçiyordu.Nasıl denk geldiyse tam 12 de öpüşmüştük.
Eve girdim hemen kapıyı bile çalmadan Açelya'nın odasına girdim.Girmez otladım.Açelya yattakta yatıyordu ve Uzay üstüne çıkmış onu öpüyordu bir gece de iki kere rezil oldum.
-Ooo çok çok pardon.Hiç hiç bölmemişim gibi devam edin dedim ve odadan çıkıp kendi odama yöneldim.Yatağın üzerine oturdum ve düşünmeye başladım.Kapı açıldı Açelya içeri girdi.
-Gerçek ten çok pardon yaa bilseydim..
-Kes sesini özür dileyip durma aptal sen anlatmaya başla.
-Neyi anlatayım?
-Kızım hem özür diliyorsun hem de gülüyorsun bu kadar mı rol yapılmaz.
-Tamam söyliycem ama  bağırma.Şey ben ben sanırım aşık oldum.
-Neee? Kime?
-Rüzgar'a