Gizli Kapı

36 5 1
                                    

Yere düşmüştüm.Başım çok ağrıyordu.Partimde gördüğüm çocuk da yere düşmüştü.Ayağa kalktı.Bana doğru yaklaştı.Eğildi ve elini uzattı.
-İyi misin?
Elini tuttum ve ayağa kalktım.
-Başım çok ağrıyor.
-Normal.Başını çok hızlı çarptın.
-Evet sen beni itmeseydin...
-Nee?Beni mi suçluyorsun hayatını kurtardım be.İnsan bi teşekkür eder.
Hızlı bir şekilde uzaklaşmaya başlamıştı.
-Dur.Bekle.Dur diyorum sana.Dursana.Böyle bir gecede ormanda tek başıma dolaşmak istemiyorum?
Sonunda durmuştu.
-Nasıl bir gecede?
Yanına ulaştım.
-Dolunay gecesinde.Bu gece burası kurtlarla kaplı.
-Kurtlardan mı korkuyorsun?
-Bir dakika iyide sen nasıl hiç bir tepki vermezsin?Daha demin bir vampirin elinden kurtardın beni.Sana kurtadamlardan söz ediyorum.Ama..
-Ne olmuş?
-Yoksa sen kurtadam mısın?
-Hayır saçmalama.
-Nesin o zaman  sen?
-Önce bi adımı sorsaydın keşke.
-Off tamam.Ben Gölge.Ee senin adın ne?
-Rüzgar.
-Seni doğum günü partimde görmüştüm.
-Evet.Pek ateşli bir kavgaydı.Ve yanılmıyorsam seni ısırmaya çalışan vampir kavga ettiğin o kızdı.
-Evet.Hande.İyide senin burada olman bir tesadüf mü yoksa...
-Aaa evet.Seni takip ettim.Çünkü sana anlatmam gereken çok şey var.Önemli.
O sırada başım acayip zonkluyordu.
-Ahh
-İyi misin?
-Sanırım başım olması gerekenden fazla ağrıyor.
-Gel bi bakıyım.
O an  bana acayip yaklaşmıştı.Resmen o an ki acıyla bile parfüm ve sabun kokusunu alabiliyordum.
-Ben böyle işi sik...
-Hey ne oldu?
-Başın yarılmış kanıyor.
-Ne? Ne yapacağız?
-Gel sizin eve gidelim. İlk  yardım çantası falan var dimi?
-Olması gerek.Ama sen mi dikeceksin?
-Neden olmasın ki? Ama ben kendim yaparım diyorsan?
-Gerizekalı kendim nasıl yapıyım?
-Uzatmada yürü o zaman?
Yol boyunca o önde ben arkada yürüdüm.Bu sayede çocuğu inceleme fırsatınıda buldum.Orta boyda sarı saçları vardı.Boyu aşağı yukarı benden 5 santim uzundu.1.70 falan vardı.Kolunda bir dövme vardı.Çok düz bir dövmeydi.Sadece bir harf."M".Bu olsa olsa sevgilisinin baş harfidir diye düşündüm.
-Sonunda geldik.
Durmuştu.Yüzü bana dönüktü.Masmavi gözlerine dalıp gitmiştim.Beni  büyülüyorlardı.
-Heey.İki saattir gözlerimin içine dik dik bakmanda ki amaç ne?
-Hiiç.Dalmışım öyle.
-Neyse hadi aç şu kapıyı da girelim artık içeri.Sana biran önce anlatmam gereken şeyler var.
-Neymiş onlar?
-İçeri girelim anlatacağım.
*****
-Ahh.Yavaş olsana biraz.
-Kıpırdamazsan o kadar acımaz.
-Ahh.Yine yaptın.
-Tamam sakin dikişin bitti.
Evde salonun ortasındaki sehpanın üstü kanlı pamuk ve peçetelerle dolmuştu.
-Lavabo ne tarafta?Ellerimi yıkamam gerek.
-Neden?
-Kör müsün?Ellerim kanlarınla kaplı.
-Biraz daha kibar olabilirsin.
-Kusura bakma o özellik bende bulunmuyor?
-Off.Şu koridorun sonundaki kapı.
-Bekle hemen geliyorum.
Dedi ve gitti.Başımın ağrısı az biraz geçmişti.Kalkıp masanın üstündeki kanlı pamuk ve peçeteleri çöpe attım.Döndüğümde Rüzgar koltukta oturmuş beni bekliyordu.
-Sana beklemeni söylemiştim.
-Sadece çöpleri attım.
-İyi tamam oturda anlatmaya başlıyım.
-Peki
Çok meraklanmıştım acaba bana ne anlatacaktı?
-İlk öncelikle Gölge seni 1 haftadır takip ediyorum.Sana dürüst davranacağım.Hemen hemen her an yanındaydım ve neredeyse hayatın hakkında çok şey biliyorum.
-Amacın neydi?Hem böyle bir şey olsaydı ben seni görürdüm.Görünmez olamazsın ya.
-Ama görünmezdim.
-Hiçbir insan görünmez olamaz Rüzgar.
-Olayda bu ya biz insan değiliz.
-Ne demek biz?
-İkimizde insan değiliz.Yani öyle değil.Tamam insanızda normal değiliz.FARKLIYIZ.
-Ne demeye çalışıyorsun insan değilsek neyiz biz?
Tam o anda kapıdan bir ses geldi çok ürkütücüydü.Rüzgar ayağa fırladı.Kolumu sıkıca tuttu ve beni peşine sürükledi.Canım acıyordu.Sokak kapıya geldik.
-Yaa kolumu bıraksan.
-Tamam tamam.Bırakıyorum ama hiç bir yere kıpırdama ve sesini çıkarma.
Sokak kapının deliğinden baktı uzunca bir süre ve sonra telaşlı bir şekilde geri döndü.
-Hemen gitmeliyiz.
-Konuşuyorduk ama.Neyiz biz Rüzgar?
-Bak bunları sana anlatacağım. Ama burası hiç güvenli değil.Gitmeliyiz.
En sevmediğim özelliği kolumu tutup beni peşinden sürüklemesiydi.Ve yine aynı şeyi yapmıştı.
-Hey hey bekle.Tamam seninle geleceğim nereye gideceğimizi söyle.Yeter  ki  kolumdan çekme beni.
-Tamam.En alt kat.
Merdivenler hele şükür bitmişti nefes nefeseydim.En alt katta bir oda vardı ve ben kendimi bildim bileli bu kapı kitiliydi.
-İyi de bu kapı kilitli?
-Ne demezsin?
Cebinden bir anahtar çıkardı.Ve kapıyı açtı.
-İyide nasıl?
-Fazla soru sorma hadi?
İçeride hiç eşya yoktu sadece bir duvarda Kocaman yuvarlak kapıya benzer bir şey vardı.
-Buda ne böyle?
-Bir geçit.Bizi istediğimi yere ışınlayacak.
-Yok artık ben kafayı mı yiyorum yoksa bunlar  sadece kafamın içinde olan şeyler mi?
-Hayır gerçek.Şaşırman doğal ama her şeyi anlatacağım sadece biraz sabır.
-Ama o dediğin özellik ben de yok.
Gülmeye başlamıştı.Bir insan bu kadar mı kusursuz olur.Gülmesi bile ayrı bi güzeldi.
Gülünce gamzeleri meydana  çıkıyordu.
-Hadi.
Kapıyı açmıştı. Kapıdan hiç bir şey gözükmüyordu.Sadece mavi bir ışık yayılıyordu içeriye.Yanına  gittim.Ellini uzattı.
-Hadi.Birlikte.
Elini tuttum ve anında kapının içinden geçtik.
*****
Arkadaşlar okuduğunuz için teşekkür ederim.Yorum yaparsanız sevinirim.

Hayatımın Başladığı NoktaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin