Gizemli Kahramanım

45 5 0
                                    

O anki şaşkınlığım dilime vurdu.
-Ona ne yaptınız? Neden yerde yatıyor?Siz kimsiniz?Neden beni buraya çağırdınız?Benden ne istiyorsunuz?
-Hey hey hey.Sakin ol.Bütün sorularının cevabını vericem.
Kadın sinsice konuşuyordu.Kucağındaki kedileri alıp yere koydu.Kediler hemen koşarak kaçmaya başladı.
-Şimdi ilk öncelikle kendimi tanıtıyım.Ben Maris.İstanbul'daki vampir sürüsünün lideriyim.Arkadaşın sürünün vampirlerine kafa tutmuş.Tam şu alt sokakta.Bizimkiler dayanamayıp bütün kanını emmişler.
-Şimdi ne olacak?Öldü mü yani?
-Lütfen kesme. Hayır ölmedi.Henüz değil.Şu anda ölü ama değil.Onu gömmen lazım.
-Ne? Neden böyle bir şey yapıyım?
-Biz böyle doğarız.Kanımız çekilir,akar ve gömülürüz.Biri mezardan kendi kendine çıktığında,yeni bir vampir doğar.
-Bunu yapabileceğimi sanmıyorum.
-Bazıları yapamaz.Çıkmalarına yardım edecek kimse olmazsa,toprağın altında kapana kısılmış fare gibi kalırlar.
-Onu toprağa gömemem.
-Sen bilirsin.O zaman asla uyanmaz.
-Sen onu niye buraya getirdin ki.Onu tanımıyorsun bile.Ölüme mahkum edebilirdin.
-Öyle olmasını mı isterdin?
- Hayır.Kesinlikle hayır.Ama saçma geliyor.Getirmeme şansın varken niye getirdin?
-Off canımı sıkıyorsun.Hala anlamadın dimi?Vampir soyunun çoğalması gerek.
-İyi tamam anladım.Peki Nasıl yapacağız?
-İlk önce fazla derin olmayan bir çukur kazacağız.Sonra onu gömeceğiz.Ve bekleyeceğiz...
-Ne demek bekleyeceğiz?
-Eğer bedeni yeterince güçlüyse mezardan çıkabilir.Ama değilse...
-Değilse ne olacak?
-Bilmem.Çürüyebilir,ölebilir yada orada kapana kısılabilir.
-Bu kadar mı?
-Haa bi de eğer çıkabilirse ki bence çıkar çok aç olacak kana ihtiyacı olacak.
-Kan mı?Peki kimin kanını içecek?
-O işi ben hallettim sen merak etme.
-Eee ben mi kazacağım ?
-Tabii ki de hayır seni aptal ucube.Sen o mezarı kazana kadar yıllar geçer ben 300 yaşına gelmiş olurum herhalde.Adamlarım halleder o işi.
-300 mü?Sen kaç yaşındasın ki?
-289.Her neyse ne kadar erken başlarsak o kadar iyi.

Kadın adamlarına mezar kazmalarını emretti.Etraf baya soğumuştu.Kasım ayında bu kadar soğuk olduğunu hiç görmemiştim.Tam o anda çalıların arkasından bir hışırtı duydum.Hemen arkamı döndüm.Ama bir şey yoktu.Maris 'in yanına yaklaştım.
-Burada bizden başka kimse yok dimi?
-Sanmam hangi aptal dolunay gecesi bu ormana gelsin ki.
-Eee siz.
-Hahaha espiri anlayışına na bayıldım.Seni salak biz vampiriz kurtlar burda olduğumuzu bile bile niye buraya gelsinler?
-Bilmem.Burası bu zaman da neyi bu kadar soğuk olur ki.Sanki bir gece de kış geldi.
-Kış olmadığına şükret.Kışın toprak demir gibi donar.Bazen kazmak imkansız olur ve yavrunun yeniden doğmadan önce aylarca beklemesi gerekir.Bu arada da açlıktan kıvranır.
-Onlara böylemi diyorsunuz?Yavru?
-Evet.Henüz doğmamış ya da yeni doğmuş olan anlamına gelir.
Kadın yine koltuğuna uzanmıştı.Adamlarda mezar kazmayı bitirmiş Hande'yi mezar çukuruna yerleştiriyorlardı.O sırada bir grup insan yaklaşmaya başladı.Maris hem biraz kızmış hem de neşelenmiş gibiydi.
-Ooo sizi burda görmek ne süpriz Ay'ın Çocukları.
-Meraklandık.Daha önce Gecenin Çocukları'nın doğumuna tanık olmamıştık.
-Hemen buradan uzaklaşmanızı tavsiye ederim.Yavru kalktığı Zaman pek aç olur.
-Peki.Çok meraklı değildik zaten.
Kurt adamlar uzaklaştılar.Bu sırada hava gerçekten çok acayip soğudu.Titremeye başlamıştım.
-Bir doğum sırasında hava daima soğur.Yavru kalka bilmek için etrafındakilerden yaşam çekerek güç alır.Doğabilmek için onların enerjisini emer.
-Sen pek üşüyor gibi görünmüyorsun.
-Ben canlı değişim ki.
Mezardan uzaklaşmaya başlamışlardı.
-Yer aç.Orda dikilirsen Hande oradan çıkamaz.
O anda ,açıklıktan daha önce hiç duymadığım türden bir ses yankılandı.Hemen geri çekildim.Sanki dünyanın kalp atışları aniden duyulabilir hale gelmiş gibi , toprağın altından ritmik vuruş sesleri geliyordu.Neler oluyor diye düşündüm.Ayaklarının altındaki toprak titremeye başladı.Mezarın üstündeki toprak Okyanus gibi hareket ediyordu.Aniden toprak kümeleri etrafa uçuşarak patladı.Küçük bir toprak tepe , tıpkı bir karınca yuvası gibi, dışarı ve yukarı doğru açıldı.Tepenin ortasında bir el göründü,parmaklar açıldı ve toprağa saplandı.Ben tam öne doğru bir adım atmıştım ki Maris beni durdurdu.
-Bunu tek başına yapmak zorunda.Böylesi daha iyi.
Bekledim.Aceleyle kazılmış topraktan kambur bir figür çıkmaya çalışıyordu.Hande topraktan kendini çekip kurtardı.
Topraktan çıkar çıkmaz benim üstüme doğru gelmeye başladı.Tam dibime geldi beni ısıracakken biri benim önüme atıldı ve beni kurtardı.Her şey çok hızlı gelişiyordu vampirler koşarak kaçmaya başladı.Hande'de kaçıyordu.Sonra bu çocuğun doğum günümde gördüğüm yan masadaki sarışın çocuk olduğunu anladım.

Hayatımın Başladığı NoktaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin