Hükümsüzdür...

228 3 0
                                    

Susa susa biriktirdiğim acılar var, konuştukça kök salan. Her gideni milad kabul eden gönlümün eskimiş takvimleri, sergüzeşt anları yâd ederken, hep kavuşmayı murad eder. Giden kadar kalanın da kahrolduğu hikayelerim, tutulmayacak sözlerin verildiği ayak üstü vedalarım ve eyvallahı eksik, merhabası eskimiş elvedalarım oldu nedense. Gün gibi ayan iken, gece kadar karanlık gerçekler vardı. Belki ve keşke iki ezeli düşmanımdı, ihtimal dışı gönül göçlerimde. Bir uykuya sığmayacak öykülerim oldu hep, rüya kadar güzel anlarda yaşadığım. Bir şarkıya hapsettiğim, bir resme emanet bıraktığım ve de bir sigarayla yaktığım hayallerim, sahibini tanımadığım, sahibini arayan mektuplarım oldu.

Dönüşü olmayan yollara çıkarken, yanıma alacağım üç şeyden biriydi aşk.
Aç kalmayı göze aldığım, susuzluğu düşünmediğim ve de uykudan feragat ettiğim hallerde... Daha ne söyleyim ki sana, hani hep anlat diyorsun da bana; paylaşacak bir şeyim yok ki acıdan başka. Hayallerim mahsur, duygularım yasaklı ve ben firari... Benim kaçacak yerim bile yok, kendimin olmadığı bir yere. Bunca yaşanmışlığı yüklenip, ismi çoktan silinmiş bir tabelaya bakarak, sureti karanlık yarınlara yürüyorum. Artık dinleyeni kalmasa da heyecanı azalmış bir yol hikayesi değil anlattığım, mutlu bir masal ya da bir temsil değil; imzamı tanımadığım bir seyir defteri... Sayfaları kırışmış, hüzün ve sevinci birbirine karışmış bir heyet raporu... Ne zamandır onu bile bulamıyorum, attım mı yoksa kaybettim mi, bilmiyorum ama sahiplenecek bir duygum ya da kabullenecek bir acım kalmadı...
Hükümsüzdür...

Ahmet Çabuk

Kara Kalpli DefterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin