Sevgili günlük:
Gözlerimi yavaşça araladım.
Fakat gözlerime dolan ışıkla gözlerimi tekrar kapadım.
Poyraz yanımda uyuyordu. Kafamı kaldıramayacak kadar yorgundum. Bedenim hala uyuşuktu ve her yanı sızlıyordu.poyraz uyandığımı görünce gülümsedi ve boynuma sokuldu.
"Seni özledim"
"Beni özleseydin bu yatakta yasemin olmazdı poyraz"
Bir süre sessiz kaldı.
"İçmiştim tamammı? Yasemin beni bi bara soktu kafam iyiydi ne yaptımın farkında deildim."
Kahkaha attım.
"O yüzden birlikte kıyafet bakıyodunuz ve ben aradığımdada arabayla dolaşıyordun dimi o zamanda içmiştin!"
"Üzgünüm ece. Beni kandırdı tamammı özür dilerim."
"Yarın avukatımla görüşüp hallederiz."
Dediğimde poyrazın kafasındanl kaynar sular dökülmüştü.
"Böylesine ileri gitmiceksin diymi? Ece bana bunu yapma lütfen"
"Sen bana bunu yaparken beni hiç düşündünmü peki!!?"
Gerçekten çok sinirlenmiştim.
Çalan telefonuma yönelip açtım.
"Alo?"
Arayan efsundu.
Ve bizi akşama yemeğe davet ediyordu. Kabul edip kapattım.
"Efsunlar akşama yemeğe davet ediyolar kabul ettim gidiyoruz."
Poyraz hafiften gülümsedi ama hiçbirşey düzelmemişti.
Canım yanıyordu. Kısa bir süreliğine her şeyi unutmak ve huzur dolu bir şekilde düşünmek istiyordum.
Yataktan kalkıp yüzümü yıkadım. Azda olsa kendime gelmiştim. Mutfağa indiğimde kahvaltılık birşeyler yiyip odama çıkmıştım. Aynanın karşısına geçtim ve kendime baktım.
Bitkin görünüyordum.kollarımın belirli yerlerinde morarıklıklar vardi ve gözlerimin altıda çökmüştü. Bunlar eroinin yan etkileriydi işte.
Berbat durumdaydım. Her yönden. Telefonum çaldığında herşeyi unutup açtım.
"Alo?"
"Ece."
"Siz kimsiniz?"
"Serkan tanıdınmı?"
"Aaa evet nasılsın serkan"
Dediğimde poyraz içeri girmişti.
Serkanla konuşmamız bitince telefonu kapattım.
"Serkan kim ece!?"
"Liseden arkadaşım."
"Onda numaran niye var!?"
"Yaseminde numaran niye var!?"
Diyip çıkmıştım.
Serkan beni bi kafeye davet etmişti.
Gittiğimde serkan bana el salladı masaya gidip oturdum.
"Ne içersin??"
"Kahve olabilir."
"Peki" dedikten sonra siparişleri garsona verdik.
Kısa bir sohbetten sonra poyrazı sordu bana.
"Poyraz nasıl iyimi?"
"Evet evlendik biz"
"Ciddimisin çok sevindim."
"Ama boşanıcaz."
"Neden!?"
"Önemsiz seni sormalı"
"Kimse yok valla sap gibi dolanıyorum nolsun."
Gülümsedim.
"Poyrazdan ayrıldıktan sonra kimde kalıcaksın?"
"Bilmiyorum."
"Ailen?"
Biraz düşündüm ama sonuç hep aynıydı.
"Konuşmuyorum açıkçası."
"Ne olursa olsun annen o senin baban onlarında canları yanar."
"Haklısın ama arayıp sormayınca.. Ahh bende özlüyorum geçen aradılar ama kapattım konuşmak istemedimi söyledim."
Kafasını önüne eydi.
Telefonum çalınca elime aldım. Poyraz arıyordu.
"Efendim?"
"Nerdesin sen?"
"Serkanla bi kafedeyiz."
"Hangi kafe ece!"
"Sanane?"
Yüzüne kapattım serkan bana bakıyordu.
"Kimdi o?"
"Poyraz."
"Ne diyor?"
"Off hangi kafede oldumuzu sordu sadece.".yarım saat daha oturup eski zamanlardan konuşmuştuk.
Serkan dikkatini bi yöne verince bende kafamı o yöne çevirdim.
Poyraz geliyordu ve çok sinirliydi.
Yerimden kalkıp serkanın yakasından tutup kendime çektim ve öpmeye başladım.
Arkadaşlar cuma günü anneannem vefat etti sizden ricam bir fatiha okumanız çok değil. :(
