Aradan 3 hafta geçti. Okula geldim. Oda oradaydı. Beni görünce hemen yanıma geldi. Saçlarımı okşayıp, seni çok özledim, dedi. Beni öpmeye çalıştı. Hemen kalkıp yan sıraya oturdum. Amacının farklı olduğunu düşünüp daha az konuşmaya başladım. Aslında onu sevdiğim çocuğu kıskandırmak için kullanıyordum. O Kadar saftı ki onu sevdiğimi zannediyordu. Derste hep beni izliyordu. Okul çıkışında kolumdan tutup arabasına sürükledi. Kapıları kilitledi. - ya napıyorsun bırak inicem. - hayır seninle konuşmam gerek." yolda hiç bir şey konuşmadık. Arabayı deniz kenarına park etti. Kapıyı açtı ve beni elimden tutup indirdi. - beni neden buraya getirdin? Elimden yine tutup beni vapura sürükledi. Vapur hareket etmeye başladı. Biraz durup konuşmaya başladı. Seninle bir şey konuşmak için getirdim buraya eğer sana sorsaydım kabul etmiycektin. Elimden tuttu ve gözlerime baktı. Seni seviyorum seni ilk gördüğümden beri sana aşığım." Ne diyeceğimi ne yapacağımı şaşırdım. İlk defa biri bana aşık olduğunu itiraf ediyordu.
Beni kendine doğru çekmeye başladı. İlk defa nefesini nefesimde hissettim. Beni öpmeye başladı. Önce karşılık vermedim. Sonra bu olay karşılıklı oldu. Onun elleri saçlarımı okşuyordu. Ben geri çekildikçe belimden tutup kendine doğru çekiyordu. tüm kuvvetimi toplayıp onu ittim. Vapur kıyıya yanaşmıştı. Hemen oradan ayrıldım. Taksiye binip eve geldim. Ertesi gün okula gitmedim. Evde canım o kadar sıkılıyordu ki. Posta kutusunu karıştırmaya başladım. İçinde bir davetiye vardı. İçinde...... Mekanında balo olduğu yazıyordu. Gidip gitmemek arasında kaldım. Gitmeye karar verdim. Oraya okuldan birçok kişi vardı. Sevdiğim çocuk ve o da oradaydı. Baloya en son ben gelmiştim. Geç kaldım. Bir masaya geçip kokteyl aldım. Tüm benim gözler üzerindeydi. Üstümde pembe pudra tonları, kocaman yırtmaçlı, göğüs dekoltesi taşlarla dolu bir elbise vardı. Saçlarımı maşayla yapmıştım. Eren Gelip beni dansa kaldırdı. Sevdiğim çocuk burada olduğu için kabul ettim. Dans etmeye başladık. - çok güzel olmuşsun!, dedi.Gözlerimi ona diktim. 1 dakika böylece kaldık. Müzik bitti ve oturduk. - amacım seni utandırma yada korkutmak değildi. Benim tek suçum seni sevmek. "-yeter artık seninle bunları konuşmak istemiyorum."dedim. Elimden tutarak "lütfen bir dakika gelebilir misin?" tamam dememe gerek kalmadı ve elimden tutup beni yine sürükledi. Bahçedeki havuzun başına geldik. Dizlerini yere çöktü. " Seni seviyorum sana aşığım seni ilk gördüğümden beri unutamıyorum. Seni bir kaç saat görmek yetmiyor. Seni bir ömür boyu görmek istiyorum. Benimle evlenir misin? "aman tanrım bana evlenme teklifi etti, hâlâ şoktayım. Bir başkasını severken bu teklifi kabul etmek haksızlık olurdu. çok ani oldu ne diyeceğimi bilemedim.
Bir süre öylece dona kaldım.
Kendimi topladım ve cevabımı verdim.
"Ne evlenmesi dalga mı geçiyorsun?
-hayır niyetim çok ciddi.
Ben evlenmeyi düşünmüyorum hemde başka birini seviyorum.
Dedim. Gözlerini yere dikti ve acınacak şekilde bana baktı.
Hemen oradan ayrıldım.
Taksiye binip eve geldim. 2,3kadeh içki içtim.
Başım ağrıyordu. Kendimi yatağa attım.
İçkinin tesirinden hemen uyuyakaldım.
Sabah çok geç uyanmıştım.
Üstümü giyip okula gittim.Okulda değildi. Kesin utancından gelmemiştir.
Başka arkadaşım olmadığından canım çok sıkılmıştı.
Bir günüm boşu boşuna geçti.Aklım onda kalmıştı. Acaba bir şey olmuş mudur?.
Telefonunu aradım ulaşamadım
. Eve gidince üstümü değiştirip yatağıma çekildim.
Nedense onu düşünmeye başladım. Kendi kendime kızmaya başladım. Keşke böyle ani bir karar vermeseydim. Aslında iyi bir çocuk, bana değer de veriyo. Acaba kabul etsemiydim.
Onunla yaşadıklarımızı hatırladım. Sonra ona bu teklifi düşüncem demeye karar verdim.
Yarın ilk işim onunla bu konuyu konuşmaktı. Ve uykuya daldım. Rüyamda onunla evlendiğimizi gördüm.Sabah erken kalkıp, üstümü giydim. Ve okulun yolunu tuttum gözlerim hemen onu aradı. Ama yoktu. Telefonunu aradım ama yine ulaşamadım. Bir günüm daha boşu boşuna geçmişti. Yarın okula gitmeyip onun evine gidecektim. Acaba bir şey mi oldu düşüncesiyle bir türlü uyuyamadım. Sabah geç uyanmıştım. Üstümü giyip onun evine gittim. Evinde yoktu. Hemen ailesinin evine gittim. Onun nerde olduğunu sordum. Üstüme yürüdüler. - hep senin yüzünden,diyorlardı. Ne olduğunu anlamadım. Evin hizmetçisine sordum. Onun trafik kazasında öldüğünü söyledi. Resmen kan beynime sıçradı. Kalbime sanki ateşten bir ok saplandı. Onun cenazesine bile gelmemiştim. Taksiye geri binip sahile gittim. Ağlamaya başladım. Demek ki balo gecesi benim cevabımdan sonra sarhoşken araba kullanmıştı. Onunla yaşadığımız anılar gözümün önüne geldi. Sesi kulağımda yankılandı. Nereye baksam onu görmeye başladım. Göz yaşlarımı dışıma değil içime akıtıyordum. Ve buda kalbime acı veriyordu. Neden bu kadar üzüldüğümü anlamadım.
Acaba ona aşık mıydım?demek ki" insan bir şeyin değerini kaybedince anlarmış. Lafı doğruymuş. Hava kararmıştı. Taksiye atladım, şoför radyoyu açtı. Radyoda balo gecesi onunla dans ettiğimiz müzik çalıyordu. Şoföre müziği kapatmasını söyledim. Çünkü bu müzik bile içimi acıtıyordu. Eve geldim. 10 kadeh şarap içtim. Sarhoş olup uyudum. Belkide benim yüzümden ölmüştü. Vicdan azabı çekiyorum. Ne olsa onu sevmiyorum, diyerek kendimi avutsamda olmuyordu içim acıyordu. Onsuz yapamıyordum. Ahh keşke o gece o lafları etmeseydim. Ağlamaktan gözlerim kurudu. Galiba ona aşıktım. 1 hafta okula gitmedim. Mezarlığa gittim. Onun mezarını buldum. Gözyaşlarımla mezarı ıslanmıştı. "aslında sana aşık mışım,bunu sonradan fark ettim. Emin ol yaşasaydın seninle evlenicektim. Hani sana başka birini seviyorum demiştim ya aslında sevmediğimi anladım. Ben aslında seni seviyormuşum."