Selinin ağzından...
İstanbul ... İki kıtaya birbirine bağlayan bu şehir neden aşık iki insanı birbirine bağlayamaz ki? Neden bu evren beni, onu,en önemlisi de bizi istemiyor ki?
Neden tüm mutsuzluklar bizim etrafımızda? Bu hikayede bari bi kişi mutlu olsun değil mi? O mutlu olsa yeter bana. Kavuşmamız imkansız zaten...
Şimdi gözleri gibi mavi bir denizde boğulmak istiyorum. Neden bu şehir, bu gökyüzü?
Neden?
Son kez kokusunu içime çeksem. Bir elveda etsem...
Heryerde seni arıyor gözlerim. Ama... Ama sen yoksun.
Yasaklanmış bütün aşkların gölgesi denize düşer. Bizim aşkımız da denizde değil mi Ali? Şimdi ben aşkımızı o denizde bulmaya, onun içinde hapsolmaya gidiyorum.
Hayatımda hep olumlu, pozitif olan ben şimdi bu kadar karamsarlığa düştüm. Aslında itiraf etmeliyim ki korkuyorum. Ama bunu yapmazsam da ceset gibi gezicem dünyada. Ruhum ölü zaten...
Telefonumun çalmasıyla gözlerimi açıyorum. Arayan Nazlı. Offf... Gerçekten şu arıza bir depresyon da yaşattırmıyor. Bari son vedamı edeyim tatlı arızaya.
''Alo... ''
''Alo... Kızım sen nerdesin? Bak... Bak sakın kendine bir şey yapiyim deme. Aklından birşey geçirme. "
" Nazlı sana ne kadar arıza desem de seni çok seviyorum biliyorsun demi? "
" Selin nerdesin? Bulursam kötü olur ona göre. Sakın intihar fln ediyorum deme. "
" Periyi ve annemi benim için öp. Aliye de sakın birşey söyliyim deme. "
" Selin.. Selin bak eğer int..."
Nazlının sözünü bitirmesini beklemeden telefonu kapadım. Ve denize fırlattım. Zaten gerek yok artık.
Son defa bize cehennem olan İstanbul'un havasını içime çekiyim.
"Tahmin etmiştim. "
Bu ses.. Arkama dönmemle Ali yi görmem bir oldu.
" Ali! "
Yavaşça yanıma geldi.
" Sen olmazsan benim yaşamamın da anlamı yok. "
Elimden tuttu.
" Ali. Hayır, artık senin hayata tutunman gerekiyor. "
" Selin bunu yapınca ne olacak? Beni senden mahrum bırakma. "
" Ali zaten yaşasam da ne ben seni ne de sen beni görebileceksin."
Gözleri gözlerime bakmaya başlıyor.
"Bak bana. Seninle aynı şehirde yaşamak bile bana bir ümit veriyor. Ama sen eğer bunu yaparsan kavuşamayız."
"Ali ben sana her baktığımda mavi gözlerinde boğuluyorum. Şimdi de o deniz gözlerinin rengindeki denizde boğulucam. Ne farkeder ki? "
" Selin, biz hep başkaları için kendimizden vazgeçtik. Şimdi de onlar için kendini mi feda edeceksin?Sence onlara değer mi? "
" Değmez mi? "
" Değmez. "
Ali kolumdan tutup İki adım geriye çekti. Hemen ona sarıldım. Onun kokusunu içine çektim.
Ağlamaya başladık birbirimize sarılarak.
" Selin... Bizi ölüm bile ayıramaz.Hiçkimsenin buna gücü yetmez. "
" Ali... Keşke şimdi zaman dursa. Hep böyle kalsak. "
" Birtanem. Artık hep böyle olucaz. Sen yeter ki üzülme. "
" Sen benim yanımda ol yeter. "
Benim başım onun göğsünde, onun elleri saçımda dakikalarca denize karşı öylece kaldık.
Belki de aylardır özlediğim de olamayan bir şeydi ...********************
Aslında önceden yayınlamıştım ama sonra iki yıl gibi bir zaman ara verdim. Tabi bu sırada hep kendimi geliştirmek adına AlSel hikayelerini takip ettim ve de etmekteyim 😊
Ve yine yaz geldi ... Yazma isteği geldi ve yazmaya başladım.
Çok hata ve eksik vardı hikâyede. Onları düzelttim.
Devamını getiricem bakalım bu yaz.
Diğer bölümlerde buluşmak üzere.
Öpüldünüz😙😙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAY
Fanfiction'' O deniz mavisi gözlerinde tutuklu kaldım. '' ''Ben de o koca gözlerine... '' ''Uzaydaki mavi gözlü çocuk...'' "Koca gözlü kız.. '' İlk böyle başladı hikayeleri. Sonra... Sonra değişti herşey... Ne Maviş kaldı ne de koca gözlü kız başrolde...