Cevapsız Sorular

155 23 7
                                    


Komşular Harley'ın yanına birikmiş onu sakinleştirmeye uğraşırken polisler Bella'nın kollarını sıkıca tutmuş,polis arabalarına doğru götürüyorlardı.Harley hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.Onu hiç sevmeyen babası için değermiydi bilmiyordu ancak sonuçta ölen babasıydı.Evin önüne biriken kalabalık cinayeti kimin işlediğini ve işleyebileceğini tartışıyorlardı.Herkez Bella'nın John'u öldürdüğünden emindi.Birkaç dakika sonra olay yerine iki ekip daha geldi.Cesetle ilgilenmek için ve Harley'i götürmek için.İki tane polis Harley'in kollarından tutup evden çıkardı.Harley evden çıkarken babasının cansız bedenine baktı.Midesi ağrıyordu.Gözlerinden akıtıcak yaş kalmamıştı hemen hemen.Kendisi ölseydi babası bu kadar üzülürmüydü diye düşündü.Üzülmezdi.Belki de üzülürdü.Kim bilebilirdi ki ? Harley sorguya alınmak için Kaliforniya Polis Departman'ına getirildi.Annesi Bella'nın nere gittiği hakkında hiçbir fikri yoktu.Kaliforniya Polis Departman'ına girdiğinde yetkiliye benzeyen bir adam onun yanına geldi.Saçları çok kısa ama vücudu kaslıydı.Elinde rapora benzer bir şey vardı.Harley'e dönüp ''Sen Harley olmalısın'' dedi.Harley başıyla onayladı.Adam onu sorguya çekeceğini ve tüm bildiklerini anlatmasını istedi.Birkaç dakika sonra Harley sorgu odasına getirildi.Oda da sadece bir masayla iki sandalye vardı.Harley kapıya en yakın olan sandalyeye oturdu.Ellerini bacaklarının arasına koydu.Birkaç saniye sonra az önceki adamla ondan daha sıska ve çirkin bir adam geldi.Ellerinde ince dosyalar vardı.Sıska ve çirkin olan ''olayı anlatır mısın ?'' dedi.''Tüm bildiklerini öğrenmek istiyorum''.Harley yutkundu ve boğazını temizledi.Konuşmaya hazırdı.''Uyuyordum.Babam hergece olduğu gibi gece geç saatlerde geleceğini biliyordum.Bu yüzden onu hiçbirzaman beklemezdim.Uyumadan önce hatırladığım annemin telefonuyla ilgilendiğiydi.Annemin çığlığıyla uyandım.Yerde yatan babamın cesedini görünce çok korktum.''dedi.Diğer polis düşünüyordu.Olanları anlamlandırmaya çalışıyordu.Sonra ''bıçakta annenin parmak izleri bulundu'' dedi.Harley bunu duyunca kalbi hızla atmaya başladı.Ancak babasını annesinin öldürmediğinden emindi.''Hayır.Uyandığımda annem ayaktaydı ve bıçak ondan uzaktaydı.Sendeleyip yere düştüğünde bıçağa temas etmiş olmalı.''Polisler sıkılmışa benziyordu.''Bıçakta başka parmak izi bulunamadı.Hadi bıçağı geçelim caddedeki güvenlik kameralarında annenin John'un kafasını o bıçakla kopardığı açıkça gözüküyor.''dedi.Harley bunu duyunca şaşkınlığı arttı.Polislerden sıska olan konuşmaya devam etti.''Annen Bella daha önceden hiç bıçak kullanma eğitimi almışmıydı'' dedi.Harley hayır diye yanıtladı.''Bu oldukça ilginç ancak böyle bir sonuca varamayız.Bıçak kafayı vücuttan profesyonelce ayırmış.Sanki bunu daha önce yapmış gibi.''Harley hiçbirşeyi anlamıyordu.Annesinin babasını öldürmediğinden emindi ancak o bile neredeyse kendisini inandıracaktı.Peki sebebi neydi ? Bilmiyordu.Ya da bilmek istemiyordu.Sıska polis bugünluk bu kadar dedi.Deliller kesin bir ifadeyle Harley'in annesini suçlu olarak gösteriyordu.Harley ne yapacağını bilmiyordu.Sorgu bittikten sonra polisler onu kalabileceği tek yer olan evine geri bıraktı.Gelen diğer ekip cesedi götürmüştü ve incelemeleri tamamlamıştı.Daha fazla oyalanmaya gerek yoktu.Kesin bir ifadeyle Bella'nın John'u öldürdüğü kararını vermişlerdi.Bella evde yalnızdı.Olanları öğrenen çocukluk arkadaşı -belkide tek arkadaşı- Jessica Jane babasının arabasıyla beraber gelip Harley'i evlerine götürdüler.Jessica Harley'i yalnız bırakmak istemiyordu.Ona bu zor zamanlarında destek çıkmalıydı.Bir hafta sonra mahkemede Bella'ya 83 yıl gibi bir ağır hapis cezası verildi.Ancak Jessica'nın avukat annesi Samanta bu sayıyı uzun uğraşlar sonucunda 53 yıla düşürmeyi başarmıştı.Artık yapacak bir şeyleri yoktu.Jane ailesi Carter'ları sevmesede Harley'i öz kızları gibi sevdikleri için Harley'e evlerinde kalabileceğini söylediler.Bu yaşananlar Harley'in psikolojisini iyice bozmuştu.18 yaşındaydı.7 gün sonra 12.sınıf başlıyacaktı onun için.Jessica Jane ile aynı sınıfa gidiyorlardı.Okul hazırlıklarını beraber yaptılar.Jessica Harley'in moralini düzeltmek için oldukça uğraşıyordu.Günler su gibi akıp gitti ve 12.sınıf günü geldi.Alameda adındaki sıradan insanların gittiği diğer okullardan herhangibir farkı olmayan bir okula gidiyordu.Okula Jessica ile giriş yaptılarında bir kişi etrafında toplanmış büyük bir kalabalık gördü.Herkez ''Aman Tanrım Bu Andrew'' diye bağırıyodu.Erkekler bile onun yanına gelmişti.Herkez onunla ilgileniyordu.Bir kişi hariç.Harley Andrew'i umursamadan hatta ona bakmaya tenezzül bile etmeden okul kapısına doğru yürüdü.Bu Andrew'in dikkatini ve ilgisini oldukça çok çekmişti.Kalabalığı yarıp Harley'in kolundan hafifçe tuttu.''İlgini çekmiyor muyum ?'' dedi.Harley ''Neden çekecekmişsin ki ?'' diye cevapladı.Andrew ukala bir şekilde ''Babam Paul Morgan.Tanımıyorsun sanırım.O bir milyarder.''Harley hızlı adımlarını kesti ve Andrew'e döndü.Sonra suratına sert bir tokat attı.''Sence umrumda gibimi gözüküyor ?'' dedi.Sonra da okulun ana giriş kapısını sertçe açtı ve gözden kayboldu.Andrew karmaşık duygular içindeydi.Oldukça çok şaşırmıştı.Okul çıkışında Harley ile konuşmak için yanına geldi ve konuşmak için rica etti.Harley ilk başta istemesede sonrasında kabul etti.Okulun en tenha yerine,arka tarafına gittiler.Andrew ''ukalaca davrandığım için özür dilerim'' dedi.Harley ''Bende sana tokat attığım için özür dilerim '' diyerek karşılık verdi.Andrew elini uzattı.''Biliyorsun ama yinede ben Andrew.''Harley tereddüt etsede Andrew'in elini boş bırakmadı.''Bende Harley''dedi.Andrew gözlerini kısıp Harley'i dikkatlice baştan aşşağı süzdü.''Acaba sen Harley Carter'mısın ?'' diye sordu.Harley başıyla onayladı.''Haberlerde izlemiştim.Baban için üzgünüm.Ancak cinayeti annenin işlemediğini söylediğini duydum.Polisler umursamazdır.Asla bir konunun üzerinde durmazlar.'' Harley başını eğdi ve ''Haklısın'' diye yanıtladı.''İstersen bu olayı tekrar beraber araştırabiliriz'' dedi Andrew.''Eminim ki herşey göründüğü gibi değil''


Soğuk ve KanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin