*Taylor*
Uyandığımda her yer karanlıktı sanki. Kendimi boşluktaymış gibi hissediyordum. Bağlandığım sandalyeden kurtulmaya çalıştım yine. 2 gündür yaptığım gibi. Ama işe yaramıyordu. İyi bir şekilde bağlanmıştım.
Yine denedim.
Ve bir kez daha.
İşe yaramıyordu.
Bunu tekrarlamaktan vazgeçtim. Başla ne yapabilirim diye düşünmeye başladım.
Telefonum karşımdaki masada duruyordu. Ayağımla masayı yakınlaştırmaya çalıştım.
Ve işe yaradı.
Masa önümdeydi. Ellerim zaten önümdeydi. Yavaşça telefonumu aldım. Kilitini açtıktan sonra hemen Harry'e mesaj attım:
T: Harry! Ben Taylor. Çok korkuyorum, lütfen beni kurtar...
Mesaj gecikmedi.
H: Taylor? İyi misin? Bana nerede olduğunu söyle.
T: Bilmiyorum. Burası eski bir depo sanırım.
H: Bana nerede olduğunu söylemessen seni bulamam ki!
Koridordan sesler geliyordu. Ve birden kapı açıldı. Birden telefon elimden düştü.
Calvin bunu görünce çıldırdı!
- Calvin açıklayabilirim. Lütfen sakin ol.
- Nasıl bir açıklama bu Swift? Ah! Pardon, Bayan Harris olmalıydı.
- Asla böyle bir şey olmayacak Calvin! Ben senden nefret ediyorum anlamıyor musun?!
- Benden nefret edebilirsin ama ben senden nefret edemem ki. Bebeğim, sen mükemmelsin.
- Mükemmel olan tek bir kişi var Calvin.
Yavaşça eğildi. Başı benimle aynı hizaya gelince alaycı bir şekilde sordu:
- Kimmiş bu Tay?
- Sırıtarak söyledim:
" Harry "
- Bunun Calvin olması gerekiyordu!
Çok sinirlenmişti. Ve birden yanağımda büyük bir acı hissettim.
Bana tokat atmıştı.
Dudağımdan kanlar süzülüyordu. Kendimi iyi hissetmiyordum.
Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı...
*Harry*
Mesajıma cevap vermemişti. Oturduğum koltuktan kalkamıyordum. Ağlamak istiyor ama bir türlü ağlayamıyordum.
Birden arkamda Niall belirdi.
- Dostum, ne oluyor? Bir sorun mu var?
Söyleyip söylememek arasında biraz takıldım. Sonra söylemeye karar verdim.
- Taylor kaçırılmış Niall.
- Sen ne diyorsun Harry! Bu çok korkunç! Bir şeyler yapmalıyız!
- Ne yapacağımı bilemiyorum.
- Yavaş olup düşünelim. Şuradan başlayabiliriz.
Soru soran gözlerle ona baktım.
- Onun kaçırıldığından nasıl haberin oldu?
- Onu kaçıran kişi Taylor'ın telefonundan bana mesaj attı.
- Bu kişinin kim olduğunu biliyor musun?
Ellerimi dizimde birleştirip homurdanarak söyledim:
- Calvin.
- Sanırım nerede olduklarını biliyorum.
*Taylor*
Calvin'in tokatından sonra uzun bir süre kendime gelememiştim. Kendime geldiğimde etrafa korku ile baktım.
Calvin sandalyeye oturmuş uyuyordu.
Etrafa baktım. Burası gerçekten de depoydu.Sanki Calvin'in böyle bir yeri vardı. Biz birlikteyken burada bir şeyler satıyordu. O yüzden arada sırada Kasaba'dan giderdi. İşleri eskiden iyi gidiyordu sanırım. Ama sanırsam artık kullanmıyordu. Yoksa beni buraya getirmezdi.
Birden telefondan sesler gelmeye başladı. Telefonu almak için eğilecektim ki, birisi beni durdurdu.
Kahretsin ki Calvin de sesi duyup uyanmıştı!
Eğilerek telefonu aldı.
Gülümsedi.
C: Sevgilin mesaj atmış aşkım.
C: Acaba senin artık beni sevdiğini bilmiyor mu?
- Bilmiyordur tabii ki de. Çünkü öyle bir şey yok!
C: Ona mesaj attığımda artık senden ümidini kesecek.
C: Ve biz seninle eski günlerdeki gibi yaşayacağız.
Birden kapı hızlı bir şekilde açıldı.
Gelen kişi...
Tanrım! Bu Harry'di!
H: Hiç sanmıyorum Calvin.
H: Biliyorsun o benim.
C: Hayır! Olamaz!
Calvin birden silahı bana doğrulttu.
Sonumun geldiğini düşünmeye başladım..
*Niall*
Polislerle dışarıda bekliyorduk. Harry başka birisi gelmesin demişti. Ben ne kadar istemesem de tek gitmişti.
Derin düşünceler içindeyken içeriden bir ses geldi.
Bu bir silah sesiydi.
Evetttttttt. Bölüm bitti. Acaba silah kime isabet etti? Sjgjb herneyse. Yb kesinlikle gelecek ama bu ilginize bağlı. oy fazla olursa yb çok uzun ve kısa bir sürede gelir. Şu anda yarısı hazır bile.
Lütfen yorum ve oylarınızı eksik etmeyin..♥..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ ZAMANDA DOĞRU AŞK
LosoweHani sana göre aşık olmak aptallıktı Harry? -Evet çünkü ben aptal bir aşığım Taylor.