Seni Tanıyordum.

210 23 2
                                    

Öncelikle önceki bölüm tam bir klişeydi. Esrarengiz kadın falan... Bu bölümde olayları düzeltmeye çalışacağım. Uzun bir ara vermiştim, bundan dolayı üzgünüm.

Ve yeni kitabım whatsapp messages'a bakarsanız gerçekten de çok mutlu olurum.

Kadın hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Tek bildiğim bu sabah hastanede beni ziyaret eden kadın olmasıydı.

Kadın dışarıda öylece duruyor ve evi seyrediyordu. Neydi bu? Bu kadın kimdi?

Aniden telefonuma mesaj geldi.

Bilinmeyen Numara:
Dışarıya gel. Seni bekliyorum.

Ben:
Kim olduğunu bile bilmiyorum.

Bilinmeyen Numara:
Yakında öğrenirsin.

Ben:
Dışarıya falan gelmiyorum. Peşimi bırak.

Bilinmeyen Numara:
Peşini bırakmayacağım. Sana iyi şanslar.

Cevap yazmadım. Gereksizdi. Kesinlikle bir fanın annesiydi. Öyle olmalıydı değil mi? Pencereden gizli bir şekilde kadını izlemeye koyuldum. Kadına doğru yürüyen 20'li yaşlarda uzun ve siyah saçlı bir kız görünüyordu. Kadının yanına usulca yaklaşıp cebine bir şeyler koydu ve -ağız hareketi ile okuyabildiğim kadar- "Gidebilirsin" dedi.

Kadın ise son bir kez eve bakıp gitti. Yolda yürürken de cebinden para çıkarmış ve onları sayıyordu.

Harry'e haber verebilirdim ama vazgeçtim. Kız gençti, belki yaşlı birini tutup Harry'i gözlemletiyordu. Ama kadın benim yanıma gelmişti. Neden?

Kızı sanki hatırlıyordum. Aklımda bir şeyler oluşmaya başlamıştı.

Bay Places. Hizmetçi. Küçük kız. Annesi ölen. Siyah saçlı.

İnanamıyordum! Bu kız benimle birlikte çalışan hizmetçilerdendi. Harry geldiğinde ağzı açık bakanlardandı! Hiç konuşmazdık, ama benden nefret ettiğini anlayabiliyordum. Çünkü Harry ile birlikte olduğumu biliyordu ve herhalde o beni kıskanıyordu.

O sırada Harry'nin sesini işittim.

- Taylor ben yatıyorum. Sende uyuyacak mısın?

- Mmm hayır ben biraz daha kitap okuyacağım.

- Peki, sana iyi kitap okumalar.

- Sağol canım.

Peki bu kız neden geldi? Beni ziyarete gelmediği kesindi. Belki Harry'i görmek istedi diye düşündüm. Boşverip tam kitabı alacaktım ki yine mesaj geldi.

Bu yine aynı numaraydı.

O zaman yaşlı kadın değil diye düşündüm.

Bilinmeyen Numara
Seni endişeli gördüm tatlım.

Ben
Seni tanıyorum.

Bilinmeyen Numara
Hatırlayabildin mi? Aptal bir sarışın olduğunu düşünüyordum.[yazar burayı zorlukla yazdı]

Ben
Senin kadar aptal değilim en azından.
Ben
Dışarıdan bakıp eve gelemeyecek kadar korkaksın.

Bilinmeyen Numara
Madem ben korkağım, sen de benim yanıma gelemeyecek kadar korkaksın.

Ben
Beni burada rahatsız eden sensin. Senin için kendimi yoramam.

Attığım son mesajı gördü ve telefonu kapattı. Yavaşça eve doğru yürümeye başladı.

Ben korkuyordum.

En son kapıkapının vurulma sesi ile sıçradım. Umarım Harry uyanmazdı.

Umarım başıma bir şey gelmezdi.

Kapıyı açıp açmama konusunda şüpheliydim. Ama açacaktım. Açmalıydım.

Kapıya doğru yavaş adımlar attım. Bir... iki... üç...dört... ve beş. Korkumdan adımlarımı bile saymıştım.

Kendine gel Taylor!

Kapıyı açtığımda kız ellerini ceplerine atmış, gülüyordu.

- Hiç açmayacaksın sanmıştım.

- Tanımadığım kişilere kapıyı açmadığım içindir.

- Bu bir anne öğüdü mü?

Annemin öldüğünü biliyordu. Beni üzmek için yapmıştı. Bende seni üzmeyi bilirim.

- Senin annen hiç böyle bir şey demedi mi?

Dudaklarını birleştirdi. Gözleri dolmuştu. İyi oldu.

- Eve almayacak mısın?

- Hayır.

- Seninle konuşmam gerekiyor.

- Bunu beni takip ettirmeden de yapabilirdin.

- Hayır - kafasını iki yana sallayarak- yapamazdım. Dikkatini çekmeliydim.

- O zaman başarılı oldun.

- Bu iyi. Dedi gülümseyerek.

Sinirleniyordum. Ne için gelmişti? Konuşmak için mi?!

- Neden geldin?

- Seni uyarmak için.

- Nasıl bir uyarı bu?

- Senden nefret ediyorum.

- Bana bilmediğim bir şey söyleyebilirsin.

- Sanırım 2 aydır peşinde olduğumu, Calvin ile bir ilişkim olduğunu ve onu hapise artırdığın için seni öldürmek istediğimi bilmiyorsun.

Sanırım beynim durdu. Calvin ile bir ilişkisi mi vardı? Calvin sevmediği bir kızı kullanıyordu. Bu nasıl olabilirdi.

Yine Calvin'den nefret ettim.

- Calvin daha yenilerde hapise gitti. 2 aydır niye peşimdesin?

"Bunu Calvin istedi" dedi başını öne eğerek.

Onunla konuşmam gerekliydi. Calvin'in ne tür bir sapık olduğunu bilmeye ihtiyacı vardı.

- Rachel. Eve gelsene. Seninle konuşmam lazım.

- İsmimi nasıl hatırladın?

- Ben seni hiç bir zaman unutmadım.

YANLIŞ ZAMANDA DOĞRU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin