Change

Skaar

Olayların üzerinden bir hafta geçmiş, yaşadıkları kasabadaki bütün televizyonlar, Lara ve Craig'in sebep olduğu olaydan bahseder olmuştu. Küçük bir odanın içinde, içeride bitmek üzere ampülün ve açık televizyonun haricinde çıt çıkmıyordu. Lara ve Craig'in dönüşümleri, tekno tarafından bile açıklanamayacak kadar üst derecede doğa dışı bir olaydı. Yaklaşık bir buçuk saatlik sessizliği bozanda tekno olmuştu, 'En azından ikinizinde küçük hayali olan süper kahramanlık bir şekilde gerçekleşmiş oldu.' Craig ve Lara bile istemsizce gülümsemişti bu kötü espriye. Jones ise olay yaşandığından beri hiç biriyle görüşmek istemediğini açık bir şekilde onlara belirtmiş ve hiç birini görmek istemediğini söylemişti. Tekno ise Jones'dan farklı bir şekilde onların yanında olmayı tercih etmişti çünkü Craig her türlü konuda hiç bir zaman onu yalnız bırakmamış ve neredeyse hayatları boyunca birbirlerinin götlerini kurtarmak yapabildikleri en iyi şey olmuştu. 'Nasıl oldu? Yani sizce nasıl olmuş olabilir?' Daha fazla sessizliğe dayanamamıştı Tekno. Artık bunun nedenini bir şekilde açıklamalıydılar ona. Belki ne yapabileceklerine bu şekilde karar verebilirlerdi.

Bir kaç dakikalık sessizliğin ardından Craig, kendisinden beklenilmeyecek bir atiklikle kalktı yerinden. Yüzündeki ifadeden olayların başına nasıl geldiğini çözmüş olduğu anlaşılabilecek kadar açık ve netti. 'Fabrika!' Sesindeki yükseklik, uzun süredir korunan sessizliği delip geçmişti adeta. Lara'ya doğru dönüp, sesini tekrar eski seviyesine getirerek konuşmaya devam etti; 'Hatırla Lara! Geçen hafta seninle baş başa kalmak için gittiğimiz fabrikayı hatırlıyor musun? Teknoyu yanımıza çağırdığımızda yeni buluşma yerimiz yalanını söyleyerek hiç birşey anlamamasını sağlamıştık. O gün teknonun yeni icadı olan saçma silahı yanlış yere nişan aldığımızda, beklenmedik bir şekilde kutulardan birini delmiştik, ne olduğunu bilmediğimiz o sıvı üçümüzünde sudan çıkmış balığa dönmemizi sağlamıştı' Tekno ve Lara'nın bakışları onaylarmışcasına yukarı ve aşşağı sallandığı anda Tekno cüssesine rağmen hızlı bir şekilde ayağa kalkıp 'Siz geçen haftadan beri berabersiniz ve bunu bana söylemediniz mi? Daha ilginç bir soru sormam gerekirse, orda size olanlar bana niye olmadı?' Konu bu kadar ciddiyken bile, Lara ve Craig'in ilişkisi, tekno için daha ön planda olması şaşırtıcı olsada, mantıklı bir soru sormuştu ve kimsenin buna bir cevabı olmaması kötü bir sonuçtu.

'Tekrar o fabrikaya gitmemiz tehlikeli, belkide Ed'i öldürenlerin bizi arama sebebi buydu. Bence bu şehirden gidelim. En azından başka şehirde tanınmayız ve rahat bir hayat sürebiliriz. Ama teknonun dediği gibi, sebebi fabrikada olan olaysa, tekno neden etkilenmedi? Ed'in ölümünü gördüğümüzde, oda bizim kadar sinirlenmişti sonuçta.' Uzun süredir ağzını bıçak açmayan Lara, tüm bilgiçliğini üstüne takınarak konuşmuştu. 'Aslında bakarsanız, Ed vurulduğunda yaşadığım şok yüzünden sizin kadar hızlı reaksiyon veremedim. Herhangi birşey hissetmezken, ikinizin hızının artması ve ellerinizden çıkan pençemsi kılıç benzeri saldırılarınız bütün duygularımı bastırmış olabilirim. İşin ilginci, Craig gözle görülmesi çok zor olan o hızı ile giderken, Lara'nın olduğu yerden bir anda adamın arkasında belirmesiydi. Saldırı tipiniz aynı gibi görünsede, saldırma stratejileriniz farklıydı. Bense sadece donup kaldım. Ve eğer gücüm sizinle aynıysa, sanırım o adrenaline erişemediğimden ortaya çıkmadı.' En sonki sözlerinden hüzünlü olduğu anlaşılıyordu. Lara'nın aksine tekno bu gücü ödül gibi görmüştü. Craig'se diğerlerinin aksine güçlerinin ne olduğunu anlamadığı için olaylara objektif yaklaşmayı şu anlık uygun gören taraftaydı.

Kısa bir süre daha süren tartışmanın ardından, hiç bir sonuca varamadıkları gibi, evde durmanında hiç bir anlamı olmadığı kanaatine varmışlardı. Sonuçta suçun onlara kalma ihtimali yoktu, cünkü gecenin geç saatlerinde yaşanan olayın, bir tane bile görgü tanığı yoktu ve oldukları yerde kamera olmaması onları daha şanslı bir duruma getirmişti. Fakat onların derdi ise polisten daha ziyade Ed'in ölümüne sebep olan kişilerdi. Sonuçta adamlarının öldüklerini biliyorlarsa, daha fazlası başlarına musallat olacaktı. Tekno'nun kaldığı ev, şehirden uzak ve araba harici hiç bir şekilde gelinemeyecek bir mesafede tarla gibi kurak bir meydanın tam ortasındaydı. Onun gibi bir teknoloji manyağı için eşsiz bir yer olduğun için, diğerleri onun bu seçimini hiç yadırgamamış, aksine sonunda kovulması imkansız bir yer bulduğu için sevinmişlerdi bile. Evden çıktıklarında, neredeyse üç gündür kapalı bir evin içinde kalmaları yüzünden güneş üçününde gözünü fazlasıyla yakmıştı. Drew'in gözleri üç gündür görmediği ve sevgilisi olarak adlandırdığı motorunu ararken bir kaç metre ötesinde oluşan küçük bir patlamayı anımsatan bir sesle irkildi. Kafasını patlamaya çevirdiğinde ise, motorunun alevler arasında yandığını görmüştü.