Kalbimin ağzımda zonkladığı bir an da gözlerimi açtım . Başımda bekleyen ve beni izleyen iki kişiye baktım .
Yaprak ağzı açık bir şekilde yanıma koştu . " Kızım noldu size böyle nerdesiniz iki gündür . " oflayarak Yaprak'a sırtımı döndüm yatakta . " Sadece filmin bitmesini bekledik . " " Ne filmi ya ? " yorganı daha da üstüme çekerek sadece benim duyabileceğim bir şekilde kendi kendime konuştum . " Ama henüz film bitmedi bitmicekte ... '' yattığım yerden hızlıca kalkıp odanın kapısını açtım . Hastane koridorunda koşarken birden yere kapaklandım . Ellerimin sızlaması geçmeden ayağa kalkmaya çalıştım . Yerdeki eşyalarını toplayan adama baktım . '' Önüne baksana hayvan bir de gözlük takıyor , kör ya . '' dediğimde kafasını kaldırıp bana baktığı anda kusursuz yüzüne hayran kaldım . Gözlüğünü ileri ittirip sırıttı . Uzattığı elini tutup ayağa kalktım ama birden kendimi onun kaslı göğsüne yapışınca garip hissettim . Gri tonlarında ki gözleri adeta parlıyor acılarımı dindiriyor ve yaralarımı kapatıyordu .2,5 yıl sonra ...
Hayallerimi kurduğum şehre sonunda sevdiğim adamla gidiyordum . Her şeyin tesadüfle oluşması sonucu kendimi gerçekten olgun biri olarak gördüm . Şimdi ben size anlatayım ; O hastane olayından bir kaç ay ve haftalarla birlikte Talay'la buluştuk . Konuştuk , birbirimizi tanıdık , eğlendik , sinemaya gittik falan filan sonuç ne ? Nişanlandık . Şimdi ise gideceğim iş görüşmesinde Paris'e gidiyorum . Ve bir hafta sonra ise Talay gelicek . Belki de orada evleniriz , orada yaşarız . Düşüncelerimden arınıp uçağın tuvaletine koştum . Bir kaç böğürmeden sonra ağzımı yıkayıp koltuğuma döndüm . Uçak tuttu da biraz . Derin bir nefes alarak ne kadar özgür olduklarını gördüğüm beyaz bulutlara baktım . Yanımda ki adamın kafasının omzuma düşmesiyle ittirmeye çalıştım . Yüzünü tutarken kirli sakalları ellerime değiyor ve gıdıklanmama sebep oluyordu . Kafasından çıkan şapkasını takarken şampuan kokusu tanıdık geliyordu burnuma . Gözlerini araladığında düşüncelerimden ayırıp kafasına hızlıca şapkayı fırlattım . Çok hızlı fırlatmış olmalıyim ki kafasını tutarak inledi .
'' Kafanız omzuma düştü de , işte şey şapkanız düştü falan , aman ya ! Çok özür dilerim . '' dedim salla gitsin derken . '' Asıl ben özür dilerim . '' dediğinde o buz gibi olan sesi donmuş suyun kafamdan aşağı dökülmesine sebep oldu . Bu ses sadece ona aitti . Kafamı ona doğru döndürdüğüm de sırıttığını gördüm . Hızlıca şapkasını ve gözlüğünü çıkarttım .
Kollarımı çekiştirsem de bir fayda etmiyordu . Adamı başka biri sanmıştım işte , adamın gerçek saçları değilmiş ve ve ... Adam körmüş , inanabiliyormusunuz ? Size gerçekleri söyleyeyim . '' Ya vallaha benim suçum yok başka biri zannettim adamı ! Bırakır mısınız artık ? Koltuk altlarım sızlıyor . '' kapıdan dışarı çıktık ve buz gibi havada beni yere attılar neyse ki kar vardı etrafta , önüme bavulumun fırlatılmasıyla kükredim . '' İçinde bilgisayar var hayvan ! Senden değerli şişko dümbelek . '' yerden sinirle kalkıp arkamdaki manzaraya büyük bir nefesle çığlık attım . '' Paris , sonunda kavuştuk bak sen şu işe . '' bir kaç saatin ardından araba kiralıyabilmiştim , sıra geldi otel . Arabama binip , Paris'in zor karlı yollarından geçtim . Sonunda ulaştığım otele gitmek istesem de illaha telefonum bir arıza çıkartacaktı . Telefonu aramaya koyulurken arabanın hareket etmesiyle çığlığı bastım . Kardan dolayı kayıyordu . El frenini çeksem de etki etmedi en sonunda beyaz bir arabaya çarptım . Arabadan çıkıp önüne koştum . '' Güzelim araba ! '' diye üzülürken karşı taraftaki arabanın sahibi geldi . '' Sen . '' dedi bir nefes alıp tekrar konuştu . '' Arabamı mahvetmişsin bunu sana ödeticem . '' deyip gözlüğünü çıkartıp , yumruğunu savurmuşken gözlerinin içine baka kaldım . Onun eli havada kalmışken benim ağzım o şeklini almıştı bile . Karanlığın da kaybolduğun adam elini indirip , bana sımsıkı sarıldı . Bu haline şaşırmıştım yıllar sonra beni bulup kokumu bir solukta içine çekmesi donmuş halde baka kalmama sebep olmuştu sadece bana . Yüzümü avuç içlerine alıp yüzümün her bir yerine öpücük kondurdu . Burnumu öpüceği sırada onu durdurup kafamı salladım . '' Bu yaptığımız çok yanlış . '' dedim suratımı asarken . O ise şaşırmış bir şekilde tek kaşını kaldırdı . '' Anlamadım . '' dedi birbirimize bağlanmış olan vücutlarımızı ayırıp kendimi bir adım geriye attım . '' Ben , artık nişanlıyım Aref ! '' dedim gözyaşlarım süzülürken .
Aref , kaşlarını çatmış hemde anlamadığım bir duyguyu yansıtıyordu yüzünde . '' Ben anlamıyorum , gerçekten hiç anlamıyorum . Filmimizi izleyecek çok kişi vardı . Neden bitirdin ? '' aldığım nefesi yere doğru püskürttüm . Ağzımdan çıkan dumanlar sanki , kalbimin yanmakta olduğunu ve hafif hafif dumanlar çıkarttığını söylüyordu . " Çünkü karanlığın dibine çökmüş bir film asla izlenmez . " Yanıyordum ben , kıvılcım ateşinde kalmış bir kömür gibi yanıyordum . Derin bir nefes alıp kaşlarımı çattım . '' Böyle olması gerekiyordu Aref , böyle olacakta . Ben ölmek üzereydim . Hepsi senin yüzünden oldu , her şey senin yüzünden . 2,5 yıl sonra hayatımın erkeğiyle tanıştım ve biz evlemiceğiz . '' dedim bütün kelimelerin üstüne basa basa ,bu cümlelerim kalbimi acıtsa da ona sımsıkı sarılıp her şeyini affedemezdim , o bir an da gitmişken ben onu affedemezdim . Yumruk yaptığı elini bir an da savurduğunda koşup otele girdim .
Önceden yaptığım rezervasyonla odamı öğrenip , yatağa atladım . Talay'ı özledim , onu istiyordum . Ona sımsıkı sarılıp kokusunu çekmek istiyordum . Gözyaşlarımın süzülmesiyle gözlerim sızladı . Ağarlaşmış olan göz altlarımı okşayıp gözlerimi kapattım .
Yorum ve vote verirseniz çok sevinirim ...
İleriki bölümleri daha uzun yapmayı düşünüyorum mesela 3000'lerde ama vote ,yorum ve okuyucu sayısının artmasını istiyorum . Görüşürüz , ArEf'ciler ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSANE
General Fiction'' Siyah beyaza aşık olduğu zaman, her şey yeniden başlar . '' '' Belki sadece , gülmek yeter ; Belki sadece , ağlamak . '' Sustuğumda o devam etti tekrardan . '' Belkide bazen konuşmak ; belkide bazen , susmaktır AŞK . '' EFSANE _ bayAnmerakl1