Karşıdaki kara kuru oğlanla bir çift laf bile edememiştik. Çok merak ediyordum, annesi , babası kimdir, nedir , kimlerdendir. "Neyin nesi kimin fesi, bir kelin nesi var iki kelin fesi var." Diye de soğuk şakalar yapmaya başlamıştım. Çocukluk işte. Odamda yine Amerikan rüzgarları eserken bizim oğlanı dışarıya çöp atmak için çıktığını gördüm. Hemen kilim desenli hırkamı üstüme çekip, dışarı fırladım. Oğlan birdenbire yok olmuştu. Korku aniden tüm vücudumu kapladı. Oğlan kaybolmuştu lan. Neyse ki sonra büyütülücek bir şey olmadığını anladım. Bizim oğlan çöpleri kapının önünden sallamış, hemen eve girmişti. Halbuki ne hayaller kurmuştum, dışarı çıktığımda ayağım takılacak yere düşerken kara kuru oğlan beni tutacak, sadece sus diyerek parmaklarıyla dudaklarıma sus işareti yaparken biz Yann Tiersen- Vals de Amelie eşliğinde dans edecektik. Ama kara kuru oğlan çöpü kapının önünden sallayıp içeri girmişti. Bütün hayallerimi Karadeniz sahillerine doğru yollamıştı. Siz şimdi "Mal mısın kızım ya, dans edecekmiş. Müzik nereden çalıcaktı klfsdlkfhgj." diye bilirsiniz. Velhasıl kelam bilmediğiniz bir şey vardı. Apaçi Hasan'ın Kartal görünümlü Şahin markalı arabası hemen çöplüğün önündeydi. Ve Apaçi Hasan her daim son ses, basları oynatarak Yann Tiersen- Vals de Amelie şarkısını çalardı.
Ertesi gün, okuldan arkadaşlarla Cevahir AVM'ye gittik. Burger King'de hamburgerlerimizi yerken bir yandanda kolalarımızı yudumluyorduk. Yan masaya oturan bir grup genç dikkatimi çekti. Bir de ne göreyim. "O" evet yan masaya oturan, hayalerimi süsleyen kara kuru oğlandı. Hemen arkilere dönüp, "Bakın, şu kara kuru yakışıklı çocuk bizim hemen yan komşu. Çaktırmadan bakın kızııım " Dedikten sonra, Arkadaşlarım fazlasıyla çaktırarak baktılar. Okulda, yazmadık erkek bırakmayan Cansu, "Adı ney kıız, hemen ekliyek faceden." dedi. Ben de adını bilmediğimi, daha hiç konuşmadığımızı söyleyemediğim için adının "Yang Teramat Mulia Pengiran Muda Abdul Muntaqim Ibni Duli " olduğunu söyledim. Güldüler, sonra Cansu kara kuru oğlanın isminin gerçekten ne olduğunu sormaya başladı. Dayanamayıp cebimde ki dikiş tutmazı Cansu'ya sapladım. Cansu kanlar içinde yerde yatarken hala kara kuru oğlanın adını soruyordu. Yerde yatan Cansu'yu tekmelemeye başladım, Cansu'nun arkadaşlarından biri çantasında taşıdığı Kalaşnikofu çıkarıp bana ateş etmeye başladı. Tüm kurşunlardan ivedilikle kaçtım. Kara kuru oğlan benim zor durumda olduğumu görünce, belinden çıkardığı ışın kılıcıyla hepsini doğradı. Aniden Cevahir AVM'de Yann Tiersen- Vals de Amelie şarkısı yankılanmaya başladı. Kara kuru oğlan, belimden kavradığı gibi dans etmeye başladık. Oha her şey mükemmeldi. Ta ki annemin bana, "Hadi gıızım galk, yata yata yamıldın." diye seslenmesine kadar. Her şey rüyaymış.
Halk ekmeğine giderken rüyayı düşünüyordum, ekmeği aldıktan sonra rüyatabirleri.com'da rüyanın yorumuna bakacaktım. Bir de ne göreyim. "O" evet halk ekmeği sırasındaydı kara kuru oğlan. Bunu fırsat bilip, "Merhaba, siz bizim yan daireye yeni taşındınız değil mi? ben,....." diye, kendimi tanıttım. Kara kuru oğlan gülümseyerek bana döndü ve "Hi, I'am sorry, I don't know Turkish." dedi. Adeta Şoke girmiştim. Hayallerimi süsleyen oğlan yabancıydı ve ortak konuşabileceğimiz bir dil bile yoktu. 4. sınıftan beri İngilizce dersi alıyordum ama hoca her "Book" dediğinde, "Anaa hoca bok dedi dfsdjlkjşfg". Deyip dersi kaynattığım için İngilizce'yi anlayıp konuşamıyordum. Neyse ki dizimag.com'da çalışan arkadaşım Nazo82 aklıma geldi. Hemen arayıp halk ekmeği bayiine çağırdım. Nazo82 geldi ve bizim kara kuru oğlanı inceledikten sonra, "Bunun 1 haftaya kadar alt yazısı gelir, 2. haftada Türkçe dublaja başlar." Dedi ve gitti.
Nazo82'ye şükranlarımı iletiyorum.
(2 hafta sonra) (Türkçe dublaj).
Kara kuru oğlan kapıda oturmuş, bisikletin arka tekerine pet şişe koyaraktan motor sesi çıkaran çocukları izliyordu. Hemen yanına üşüştüm ve yan komşusu olduğumu hatırlatıp, kendimi tanıttım. Ona ismini soruğumda yine şoke girmiştim. "Ben, Malik" dedi. "Zayn Malik" diye yineledi. Evet 1D'den Zayn Malik'ti bu, aslında şoke falan girmemiştim çünkü o sıra popüler olmamıştı. Daha ünlü değildi yani. Ben de içimden "Lan kutu gibi çocuk isme bak dfghdfgh ne kötü analar babalar var ya, nasıl isim koymuşlar çocuğa, isme bak piiii" diye geçirirken, "Adının anlamı ne? Gerçekten kulağa çok hoş geliyor." dedim. O da bana dönüp, "Aslında, dedem adımı Zeynel koymuş, lakin nüfus memuru yanlışlıkla Zayn yazmış." dedi. Ve uzunca nüfus memuruna küfür etti...
Monteyn..
Devamı pek yakında.
