Bölüm 7

242 20 3
                                    


Akşam eve gelmiş, odasına girmiş, uyumuş ve baş ağrısıyla uyanıb merdivenlere yönelmişdi. Evde yolunda gitmeyen bir şey vardı. Hep burnuna gelen kahvaltı kokusu yokdu. Mutfağa girdi. -yok.- Banyoya girdi -yok.- Yatak odasına döndü -yok.- Yatak olduğu gibiydi. Kıyafetler yerindeydi. Sadece hep bir köşede duran Raniinin evinden getirdiyi elbise yokdu. Ama Salman bunu fark etmedi. Bu sırada telefonunun sesini duydu. Odasına döndü. 37 cevabsız arama. Anne-babasından:

-Alo.

-Nerdesin?- Annesinin sesi normalinden sinirli ve titrekdi.

-Evde. Niye bu kadar aradınız? 

-Neden açmıyodun?

-Dün içkiyi fazla kaçırmışım. Bu arada Ranii....

-Hemen buraya gel.

-Neden?

-Raniiyi aramıyormusun? 

-Ahh,,, ordamı geliyorum hemen. Size ne söyledi? Benimi ispiyonladı. Küçük çocuk gibi ona vurduğumumu söyledi yani????

-NE???? O-ON-ONA VURDUNMU??!!!!!

-Anne kulağımın dibinde bağırma. Geliyorum. Tamam.- Telefonu kapattı.



Kapıyı annesi açdı. Salman eve girdi: 

-Anne ağladınmı? 

-Senin baban olduğum için kendimden nefret ediyorum!- Salmanın babası hayatında ilk defa oğluna el kaldırdı. İçindeki siniri yatışdırmasada bir az hafiflete bilmişdi. Salman hatalımıydı. Bilmiyordu. Amma oğluna güvenmekde kendisi hatalıydı. Bunu biliyordu. 

Salman yediyi tokatdan sora,şaşkınca babasına bakdı. Annesi artık kendini durdurmadan ağlıyordu. Babası kalbinden dolayı dengesini kayb edeceyini alamış gibi koltuğa oturdu. Annesi ve Salmanda. Babası sakinleşmek için derinden nefes alırken, Salman hala ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Hayatında ilk defa sebebini bilmeden dayak yemişdi babasından. Ama şu an fark ettiyi bir şey vardı, Ranii yokdu. 

  Babası boöuk sesle konuşmaya başladı.

-Raniiye neden vurdun bilmiyorum. Lakin, bir şeyde eminim onu kayb ettin. Sana hayatdaki e saf, en masum insanı emanet etmişdim. Ona ne yapdın bilmiyorum, ama onu kayb ettin. Onu incittiyin için suçlusun. 

-Baba be...

-Sanırım sana her şeyi anlatmam gerek.Ranii diyer her kesden farklı. O,,, o çok yalnız ve savunmasız biri. Onu ilk kez o gün görmüşdüm . İşden dönüyordum. Daha dün işe aldığım bağmanımızın yanına gidib bir-kaç rutin şeyler söyleyecekdim. Hıçkırık ve yalvarış seslerini duyduğumda irkildim. Bir az daha ilerleyib, evin kapısına taraf dönünce onu gördüm.Kapının önünde acılar içinde kıvranarak  üvey annesine yalvarıyordu:

-C-ce-cezamı çekdim anne,,, b-beni içeri al ... Lü-lütfen a-anne... Yal-yalvarıyorum -

 Kapının yanında öylece yere yığılmış, inliyordu. Tam yaklaşcakdımki, ayağım bir odun parçasına ilişdi. -'AMAN TANRIM!!!' - dedim. Zavallıyı bununla dövmüşdü annesi. Kapı açıldığında sürünerek içeri girdi. Tüylerim diken-diken olmuşdu. Nasıl oraya tekrar girmişdi anlamadım. Sonra bi gün işden gelirken onu kapının ağzında gördüm ve bahcede dolaşarak bi şarkı mırıldanan seni. Sana bakıyordu. Duvarın dibine saklanmış sana bakıyordu. O 2 aydı, bizim evde yaşıyordu. Hep bi yerlerinde morluklar vardı. Ve asla gülümsediyini görmemişdim. Amma sana bakdığında gülümsüyordu. O kadar masum ve temizdiki, sana kapılmasına izn veremezdim. Kendi oğlum bile olsan ona laik değilsin. Senin yüzünden daha fazla üzülüceyini anlamışdım o gün. O çok temizdi ve sana kapılmasını istemiyordum.  Ve ertesi sabah onu mutfakta buldum ve -oğlum seni gördümü hiç? - diye sordum. İyiki onu fark etmemişdin. Odama çağırıb konuşdum. O senden uzak kalmalıydı. Babasına gizlice başka bir iş buldurub, havadan ev almalarını sağlayacağıma söz verdim, karşılığında da asla senin karşına çıkmamasını isdedim ondan . O da kabul etti. Bir hafta sonra onu kontrol etmeye gittiyimde evin önünde bilincsizce yatıyordu. Hastaneye götürdüyümde yediyi dayak yüzünden o hale geldiyini söylediler. Uyandığında bana her şeyi anlatması için zorladım. Annesi 3 yaşında öldüyü için babası yeniden evlenmiş ve üvey annesi 16 yaşında olan ablasına ve Raniiye zulm etmeye başlamış. Babasın tek derdi yatakda memnun olmak olunca karışmamış. Ablası üvey annesine dayanamayıb,3 yıl sonra bi köyde tanışdığı çoçuğa kaçınca Ranii iyice yalnız kalmış. Annesi onu nerdeyse her gün dövmüş. Kışınsa gecelerce soğukda bırakmış. Raniiye çocukluğundan bu yana işgence etmiş ve her seferinde - cezalanman gerek cezanı kabul ediceksin değilmi yoksa burda yaşayamazsın - demiş hep. Kızın üzerinde o kadar baskı yapmışki, zavallı kız cezasını sessizce çekmiş dövülürken sesini çıkarırsa, daha çok dövülücekmiş. O gün karar verdim. Senin yüzünden üzülmesi daha iyiydi bana göre.

Cezası AŞK (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin