Gazeteciler Anıl'ın kolunu çeker çekmez. Büyük bütçe söz konusu olduğu için hemen. Ofise geçtiler. Ve haber şefi Alin hanıma gösterdiler. [Alin Fransız: zarif narin]. Alin hanım da Anıl beye epey düşkündü. Ondan çok hoşlanıyor ve onunla seks yapmak istiyordu..
Kübra'nın aksine bayağı Anılla yatmak istiyordu.
Gazetecilerden biri Alin hanım gözlerinize inanamayacaksınız. Bu haberi hemen görmeniz gerek. Dedi. Alin hanım da gerçekten heyecanlanarak odama gel dedi ve odasına gidip, bilgisayarı açıp, makinayı bağladı ve birden şok oldu. Kızım bu ne siz bir de bunu haber mi yapıyorsunuz. Durumu hakkında bilgi ver çabuk nasıl iyi mi ?
Dedi.
Gazeteci kız; Alin hanım duyduğuma göre. Hastaneye gitmemiş. Ama eli gerçekten çok kanıyordu dedi.
Ve Alin hanıma bir kağıt uzatarak buyrun bu dün gece kaldığı otel. Alin kağıda baktı. Evet burası onun oteli deyince.. kız tuhaf bir şekilde ona baktı.Alin de hemen Yani şey bu otelin onun olduğunu herkes biliyor, ee sen devam et başka ne öğrendin ?
Dedi.
Birde küçük bir zarf uzattı Alin hanıma Bu da cebinden düştü. İşte buyrun alın,
Bir düğme. Ceketinden kopmuş olamaz çünkü bu bir bayan düğmesi. Deyince Alin hanımın gözü döndü. Çok kızdı zarfı alıp açtı ve çiçek desenli bir düğmeydi.
Kendi kendine şöyle düşündü acaba dün gece o otelde bir kadınla mı beraber olmuştu. Bu şekilde düşününce
Dışından Seni minik fahişe. Anıl ı kapmak istiyorsun ama sana yedirmem onu dedi.
Gazeteci kız. Güler gibi oldu ama kendisini zor tuttu.
Alin,
Çık odamdan çabuk dedi. Kız kusura bakmayın dedi ve dışarı çıktı.
Alin Hanım çok Seksi bir kadındı. Üzerinde dar bir kalem etek. Bileğinden Bağlamalı bir ince topuklu ayakkabı.
Ve Dar bir büstiyer. Vardı.
Göğüsleri en az doksan beş bedendi. Ve çok dik duruyorlardı.
Bir çok erkeğin dikkatini çekecek büyüklükteydi.
Alin de odadan çıktı. Çıkışa doğru yürüdü. Yürürken fazlasıyla kıvırıyordu. Tıpkı bir podyum da yürüyormuş gibi.
Kalçaları yürüdükçe inip kalkıyordu.
Aslında o şehre Göre fazla iddialıydı. Alin.
Anıl bi telefon bekliyordu. Kübra'nın işe gelip gelmediğini bilmiyordu.
Aslında Anıl Kübradan bir telefon bekliyordu. Çünkü onu çok seviyordu.
Anıl eline baktı ve lanet olsun tamam mı lanet olsun. Acıyor İstediğin kadar acı. Sen Kübra'nın canını yaktın sende acı. Dedi. Sonra sürekli bi yerlere kan değdiği için artık sarması gerekiyordu.
İlk yardım Çantasını aldı, cımbızla cam kırıklarını aldı tek tek çıkardı.
Camlara bakarak bunlar Aşk Kırıkları aslında dedi.
Daha sonra sardı elini.
Tekrar aradı şirketi gelmemişti Kübra.
Hayır efendim gelmediler kendileri cümlesini duyunca bir kat daha üzülüyordu ve. Bir şeyler yapması gerekiyordu. Anıl düğmeyi aradı birden gömleğinin cebine koymuştu ama yoktu. Lanet olsun ya nerede bu düğme dedi
Arıyordu. Ancak
Daha sonra kapısı çaldı. Kapıyı Kübra gelmiştir diye Düğmeyi aramaktan vazgeçip üst kattan hemen aşağı koştu asansöre bile binmedi.
Kapıyı açtı ve Karşısında ki Alin hanımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerini Gözlerimden Ayırma
RomanceKübra bir Üniversitede muhasebe bölümünde okur. Ancak artık okulu bırakıp, İşe başlamak ister. Müdürü Şevki bey ile konuşur. Anlaşmalı olarak bir şirkette çalışmaya karar verir. Gittiği şirket; hep hayal ettiği Anıl beyin şirketiydi. Bu iş arkadaşl...