29. Bölüm

10 2 0
                                    

Anıl bey hemen itiraz etti.
Ben serinlemek istemiyorum. Dedi.
Alin sen bilirsin. Ama ben bir duş alacağım dedi. Sanki bir anda Anıl'ın aklı başına gelmişti. Ama Alin hanım o kadar göz alıcıydı ki. Anıl yine de ondan gözlerini ayıramıyordu. Alin resmen tahrik ediyordu Anıl'ı. Çıldırmıştı sanki bu kadın Duş almanın sırası mıydı ?
Diye düşünüyordu Anıl.
Birlikte mi alacağız Alin duşu ? dedi.
Alin yüksek seslerle bayağı uzun bir kahkaha attı. Tabiki beraber alacağız. Dedi.
Anıl Peki o silah neyin nesiydi ? Deyince. Alin hanım
Ben küçük çaplı oyunları severim. Ufak bir oyun oynarız diye düşündüm dedi.
Anıl sert bir şekilde böyle bir oyun olamaz. Tehlikeli oyunları sevmem dedi.
Alin hanım güldü. Az önce benimle birlikte olmak isteyen sen değil miydin ? Şimdi ne değişti genç adam.

Dedi. Anıl Bana seni ayıltmak istiyorum hadi kalk bana gidelim dediğinde zaten anlamıştım. O ayıltma tekniğinin kahve olmadığını. Ama yine de geldim. Dedi. Sonra Alin duşa girdi. Anıl salondaydı evin içinde küçük bir keşfe çıktı. Resimlere, biblolara ve tablolara bakıyordu. Yanlışlıkla tabak gibi bir aksesuarı yere düşürdü.
Tabak kırıldı. Kırıkları toplamak için eğildi. Kırıkları avucunun içine aldı. O sırada Kübra'nın düğmesi de içinden çıktı. Orada saklıyordu Alin.
Anıl şaşırdı. Ve gökde ararken, yerde buldum resmen dedi ve. Kırıkları oraya bıraktı. Düğmeyi aldı ve hemen o evden çıktı.
Alin hanım da Duştan çıktı. Anılcııııım !
Diye seslenirken. Bornozla Salona geldi ve orada kimse yoktu. Anıl gitmişti. Tabağın kırıldığını da görünce
Lanet olsun olamaz ya Anıl ı bana bağlayan tek şey buydu. Of ya of. Dedi. Sinirden ayağını yere vurdu ve cam kırıklarından birisi ayağına battı. Canı çok yanmıştı. Ahhh ! Diye inliyordu.
Anıl evine gitti. Ertesi gün Anıl, Kübraya gidecekti. Özür dileyecekti bitirdim demişti ama bu mümkün olmamıştı.
Anılın bilmediği bir şey daha vardı. Alin hanımın gece gizlice çektirdiği fotoğraflar.

Gözlerini Gözlerimden AyırmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin