22.Bölüm

161 8 0
                                    

Çok uzun bir sürenin ardından yazmak beni nasıl mutlu etti anlatamam fgdrjg Multimedia beni hayalimdeki araba olmaktadır bu arada. Çok uzatmadan kısaca birkaç şey söyleyeceğim. Alex'in yeteneğini daha söylemedim ama ben genellikle olaylar hakkında ipucu bırakmayı severim :D Bu yüzden 20.Bölümde Ian'ın bir cümlesini buraya hatırlatmak amacıyla bırakmak istiyorum.

"Olanları düşündüğümde mantıksız gelse de doğanın gücüne her zaman inanmıştım."

Birde şey var tabi, İyi Okumalar  djkhfdk

~

Artık büyüklüğüne şaşırmadığım spor salonuna girdiğimde Alex iyice keyiflenmiş gibi duruyordu. Onu birkaç kez kendini savunurken gördüğümü düşünürsek keyifli olmasının sebebi bizi biraz pataklayacak olmasıydı büyük ihtimalle.

Alex salonun ortasında durduğunda etrafı incelemeyi kesip ona döndüm.

"Hadi başlayın."

İkimizde anlamamış bir şekilde baktığımızda gözünü devirip bize tam anlamıyla ezici bakışlar attı.

"Her dediğimi anlamanız için her seferinde açıklamam mı gerekiyor?"

"Anlaşılmaz söylemezsen anlayabiliriz bence."

Benden bağımsız olarak söylediğim cümleyle birkaç saniye Alex'le bakıştık. Bu sırada aklımdan geçen tek şey yine mor bir göze sahip olacağımdı. Ne yazık ki bu sefer gözümü iyileştirecek bir Eric de yoktu.

Ben sebepsiz yere bizi pataklayacağı için sevinen Alex'e sebep verdiğim için olacakları düşünüp kendime küfrederken Alex sadece dalga geçer gibi güldü.

"Senin algılamada sorun çektiğini unutmuşum. Bir daha ki sefer daha dikkatli olurum."

Luke'un gülmesini duyunca bu sefer göz deviren kişi bendim. Alex'se alaylı gülümsemesiyse bana bakmaya devam ediyordu.

"Tamam bu kadar yeter. İkinizin kendinizi ne kadar savunabildiğine bakacağım. Eğitim aldığınızı düşünürsek belli bir seviyedesiniz. Amacım bu seviyenin yeterli olup olmadığını anlamak. Bu yüzden birbirinize saldırmaya başlayın. Daha açıklayıcı oldu mu?"

Luke'la kısa süreli bir bakışma yaşadığımızda ikimizin de aklından aynı sorunun geçtiğini anlamıştım.

"Yeterli derken? Ne için yeterli?"

Alex'in bıkmış bakışları bu sefer Luke bulduğunda içimden gelen gülme isteğini bastırdım. Sonuçta o bu durumla ilk defa karşı karşıya gelirken ben her gün yaşıyordum. Alex sakinleşmek istercesine derin bir nefes aldı.

"Çünkü Dark'a katılan herkese kendini savunmayı öğretiyoruz. Çok fazla sevilmediğimiz için ne olacağı belli olmaz. Sizse o aşamayı çoktan geçtiniz. Bazılarıysa daha uzun süre eğitim görüp çok daha başarılı oluyor."

"Bizde daha başarılı olmalıyız çünkü?"

Alex'in bakışları sertleşti. Açıklama yapmaktan nefret ettiğini çoktan anlamıştım. Ama bunun sebebini gerçekten çok merak ediyordum.

"Bitirmemi beklersen söyleyeceğim Luke. Her neyse. Sizde daha başarılı olmalısınız çünkü sen bu şehirdeki olaylara kayıtsız kalacak biri değilsin. Bize yardım etmek istiyorsan buna mecbursun."

Bakışları bana döndüğünde merakla devam etmesini bekledim. Gerekçemin ne olduğunu merak ediyordum. Bence daha ilerisine ihtiyacım yoktu. Özelliğim, daha doğrusu yeteneğim sayesinde buna ihtiyacı olacağını sanmıyordum.

YetenekliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin