D-16

4.3K 325 4
                                    

İyi okumalar...

BİR KAÇ SAAT ÖNCE...

Genç adam sükunetle kapıyı çaldığında yapacağı şeyden dolayı hem biraz tedirgin hem de heyecan doluydu. Onu bir kaç günde bu hale getiren kız, ileride ne yapacaktı kim bilirdi fakat bu şuanlık onun umurunda değildi.

Kısa bir süre içinde kapı aralandığında Ece sadece kendi görüneceği kadar kapıyı kahverenginin en güzel tonu olan gözlerini genç adama dikti.

"Merhaba,"

"Merhaba,"

Yiğit ilk başta istediği sonucu alamamıştı ama umudunu kaybetmeyerek "Gelebilir miyim?" diye sordu.

Ece onun üzerinden bakışlarını çekmeyerek cevap vermediğinde "Sadece konuşmak için diye," devam etti.

Ece sadece kafasıyla onaylayarak kapıyı açmayıp içeri girdi. Yiğit ne yaptığını çözmeye çalışır bir şekilde kapıda beklemeye devam ederken kapı tekrar açıldığında Ece sırtında battaniye, altında şort ile dışarı çıktı.

"Bahçede konuşalım,"

Yiğit inanamayan bir şekilde kaşlarını kaldırdığında sessiz bir şekilde 'vaov, bu sertti,' demekle yetindi.

Ece ondan önce ilerleyip masaya oturduğunda Yiğit özellikle gidip tam da karşısına oturmuştu.

"Anlat,"

Ece tek cümlelerini sıralarken Yiğit buna neden maruz kaldığını çok iyi biliyordu. Bir kaç gün önce küçük hanım onu başka kadına sarılırken görmüş daha sonrada arkasına bakmadan gitmişti. Bu olay aklına geldiğinde Yiğit'in dudakları istemsizce kıvrıldı.

"Gülecek bir şey mi var?"

Ece, Yiğit'in bu davranışlarına anlam versede onu terslemeyi sürdürmekten de geri durmuyordu. Halbuki bu tavırlarıydı aslında Yiğit'i kendine çeken,

"Tabii ki de yok, sadece nasıl bu kadar güzel olabilirsin diye düşünüyordum,"

"Kızlarla kalman biraz işe yaramış ama bunlar bana sökmez,"

Yiğit'in gülümsemesi daha çok yüzüne yayılırken elini saçlarına daldırarak gün içerisinde fazlaca düzenli durmuş saçlarını dağıttı.

"Bunu tahmin etmeliydim,"

Ece kafasını 'yani' dercesine eğdi. Bir süre gözleri Yiğit'in arkasında bitir yere takıldığında Yiğit'te bakışlarını takip ederek oraya baktı.

Sarışın ve etek giymeyi unutmuş olan kız onların yanlarına yaklaşırken Yiğit'in yüzünü görmesi daha çok cilveli yürümeye başlamasına neden olduğu Ece'nin gözünden kaçmamıştı. Kafasını Yiğit'e çevirdiğinde onun kendisine bakarak gülümsemesi onu biraz daha rahatlatmıştı fakat kıza baştan sinir olmuştu.

Kız yanlarına ulaştığında cilve ile "Merhaba" demesi Ece'nin sınırlarını zorlarken elini ilk olarak Yiğit'e uzatması tamamen delirmesine sebep olmuştu.

"Yiğit beni tanıdın mı?"

"Yoo,"

Yiğit hiç elini uzatma zahmetine girmeden cevabını verdiğinde karşısındaki Ece'nin kıskançlığını izlemek ona daha keyifli gelmişti ve ondan gözlerini ayıramıyordu.

DÖRDÜZ!(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin