Flashback
Woo Bin bir kafede oturmuş her zamanki gibi kız kesiyordu. Önündeki masada oturan büyük göğüslü kızı keserken çoktan geceyi ikisi için de planlanmıştı kafasında.
"Hoşgeldiniz..."
Gelen sesle zorlukla gözlerini kızın göğüslerinden çekip masasının başında ki garson kıza baktı.
'Güzel.' Diye geçirdi içinden."Siparişinizi alabilir miyim efendim? "
Garson kız gülümseyerek sordu.
Woo Bin yan bir sırışla kıza baktı. Yanağını elinin avuç içine bastırıp işaret parmağıyla kıza yaklaş dercesine bir işaret yaptı.
Kız anlamayan gözlerle karşısında ki adama baktı. Ardından arkasına,sağına,soluna baktı. Kendinden başkasının olmadığını görünce işaret parmağıyla kendini gösterip "Ben?" Diye sordu.
Woo Bin kafasını salladı yavaşça. Kız şaşkınlıkla eğildi ve yaklaştı adama.
Woo Bin o yaklaştıkça daha da yaklaşmasını istiyordu. Sonunda aralarında neredeyse iki santim kala durduklarında He Ra hala ne olduğunu anlamamış ve şaşkınlıkla bakmaya devam ediyordu.
Woo Bin nefesini kızın dudaklarına vererek ve dudaklarına bakarak konuştu...
"Seni alabiliyor muyum?"Cevap ya da tepki beklemeden kızın dudaklarına bastırdı dudaklarını.
He Ra daha ne olduğunu anlamadan dudaklarına kapanan dudaklarla gözlerini kocaman açtı.
Birkaç saniye sonra olanları idrak ettiğinde hızla geri çekildi ve hiç de masum bir gülücük barındırmayan karşısındaki yüze baktı.
Sinirlenmiş ve de şaşırmıştı.
"S-siz..."
Dişlerinin arasından tıslayarak konuştu.
Woo Bin hala aynı sırıtışla bakıyordu kıza."Siz,siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz!?"
"Anladığını sanmıştım aslında. Ama...anlamadıysan tekrar gösterebilirim."
He Ra daha da sinirleniyordu bu vurdumduymaz adam karşısında.
Woo Bin ise kızın bir an önce boynuna atlamasını bekliyordu. Hadi ama o koskoca Kim Woo Bin'di hangi kız hayır diyebilirdi ki ona?
He Ra başını iki yana sallayıp yeniden eğildi masaya sırıtarak.
Woo Bin beklediği anın gelmesiyle daha fazla gülümsedi.
He Ra yaklaşırken masadaki suyu aldı eline. Bir anda uzaklaşıp suyu yüzüne attı Woo Bin'in.
Woo Bin henüz ne olduğunu anlamadan yanağına inen tokatla şoktan çıkmadan ikinci bir şoka girmişti.
"Bir daha benim yakınımda ya da uzağımda olmazsanız sevinirim. Ah bir de tabi ki bunu yapıp yapmamak size kalmış fakat bir daha ki sefere bu kadar ucuz atlatamayabilirsiniz."
Masanın önünden çekip giderken Woo Bin arkasından yanağındaki eliyle bakakalmıştı.
Flashback end...
Bugün de aynı masada oturmuş, iki yakın arkadaşlarının evleneceklerini ve ikisinin de onlara alışveriş ve diğer şeylerde yardım etmeleri gerektiğini öğrenmiş birbirlerine nefretle bakıyorlardı.
Jong Suk ve Min Young ise onlara hala anlamayan gözlerle bakıyorlardı.
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Bölüm çooook geç geldi ve kısa oldu biliyorum.
Fakat inanın hem vaktim olmuyor-YGS faktöründen dolayı- hem de ilham gelmiyor fazla.
Beni anlayışla karşılayacağınızı umut ediyorum.
Sizi seviyorum~♥
Yorum ve vote lütfen ^^ görüşlerinize ihtiyacım var ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAŞMALI EVLİLİK(Tamamlandı)
FanfictionÜnlü bir CEO bir üniversite öğrencisi ile anlaşmalı bir evlilik yaparsa neler olur? Ikisi de birbirini tanımazken bu evlilik cadı bir kayınvalideye nasıl inandırılır? En azından tanıtımı okuyun derim. Bir şey kaybetmezsiniz... Öyle değil mi? ^^